Babam dedi ki Çeviri Portekizce
118 parallel translation
Sonra babam dedi ki, "Demek bunca zamandır Danimarka'da bu varmış, öyle mi?"
E o meu pai disse : "Era isto que estava na Dinamarca o tempo todo."
Babam dedi ki : "İstiyorsan kaç ama Kelby isminde biri hep yerinde duracak ve savaşacaktır."
Ele me disse, meu pai me disse que poderia fugir se quisesse... por isso vá em frente, pode fugir, se quiser, mas... quem tem o nome Kelby sempre tem que ficar, sempre tem que lutar.
Babam dedi ki, "Bu gece yemeğe gel, File."
Pop disse : "Venha para o jantar hoje à noite, File."
Babam dedi ki, New York'ta o kadar büyük bir bina varmış ki... uçakları uyarmak için üzerine ışık koymuşlar.
Meu pai disse que há um edifício em New York tão alto... que têm luzes nele para avisar os aviões para se afastarem.
Sonra babam dedi ki : "Artık uygun bir yer bulmamız gerekiyor."
E então meu pai disse para tentarmos encontrar o lugar certo.
Babam dedi ki, "Bana bak... "... böyle bir şeyi yayımlamana izin vermem! "
E o papá disse : "Ouve bem, não te vou deixar publicar uma coisa destas!"
Babam dedi ki "Bu tür zırvalığı yayımlamana izin vereceğimi sanmıyorsun ya?"
E o papá disse : " Não achaste que eu ia deixar que publicasses este esterco?
Babam dedi ki bu para ikisi için de yeter.
O pai disse que isto chegava.
Babam dedi ki, büyük büyük babam, Mandinka kabilesinin büyücüsüymüş Afrika'da.
O meu pai disse-me que o meu tetravô era o feiticeiro... da tribo Mandinka em Africa.
Babam dedi ki, o adamların bizi, biz daha neyin vurduğunu anlamadan öldürmeleri mümkün olabilirmiş.
O meu pai disse que era possível que essa gente nos matasse antes que descobrisse-mos que nos passaram esses bichos raros.
Babam dedi ki ; "Lekelenen namus sadece Seyit'in namusu değil hepimizin namusudur." dedi. "Kız, bizim kızımız. Namusu gölgelenen kız, bizim kızımız." dedi.
Meu pai disse : não é só a honra do Seyit que foi manchada, mas sim a de todos nós, se nossa filha não for pura nós a limparemos.
Babam dedi ki...
Meu pai disse...
Ve mağaza müdürü polisi aramak istediğinde... ama babam dedi ki, "Olmaz!"
E o Gerente da loja queria chamar a policia... mas o pai disse, "não!"
Babam dedi ki, onun için bu bahsi oynamazsam eve asla gelmemeliymişim.
O meu pai diz que se não lhe fizer esta aposta, para não voltar para casa.
Babam dedi ki, annem sahnedeyken... seyircileri avucunun içinde tutarmış.
Segundo o meu pai, quando subia ao palco, conseguia cativar todo o público.
Dışarı çıkardım, bütün gün kaydım, ve babam dedi ki, "Bu kadar yeter" ama bir türlü duramıyordum.
Tirei-o e estive andando todo o dia. Pai disse-me : "Já, chega".
Babam dedi ki ; eğer anneleriniz 10 gün içerisinde burada olmazlarsa... sizi öldürecekmiş.
O meu pai disse que se a tua mãe não vier na semana que vem... que te mata.
Babam dedi ki, bu Tanrı'nın takdiri.
O papá disse que era assim que Deus queria.
- Evet, babam dedi ki sen...
- O pai disse que gostavas...
babam dedi ki avukat tutup elindeki her şeyini alabilirmişim.
O meu pai disse-me que eu deveria ter contractado um advogado e ter-te prossessado até ao ultimo tostão.
- Babam dedi ki, G adamlar... - Dürbünü ver.
Dá-me os binóculos.
- ama babam dedi ki...
- Mas o pai disse...
Oh, ben daha küçükken, Babam dedi ki...
Oh, quando era jovem, ouvi o meu pai dizer
Ama babam dedi ki "Geleneği boş ver",
Mas ele disse "a tradição que se lixe",
Ama babam dedi ki...
Mas o Pai disse...
- Konuştuk ve babam dedi ki...
- Já falei com ele e disse...
Ve babam dedi ki "sen bana ne yaparsan, ben de aynısını sana yapacağım".
Ele disse, o que tu me fizeres, eu faço-te a ti.
Babam da dedi ki, " Teşekkür ederim.
E o meu pai disse : " Obrigado.
# Babam bana dedi ki "Bir aktör ol oğlum... # #... ama komik bir aktör" #
"O papá disse-me," Serás actor, meu filho... "Mas que sejas um bom cómico"
Babam ölüm döşeğindeyken, dedi ki :
Quando o meu pai estava a morrer, disse :
Babam, dedi ki,
O meu pai dizia,
Tam çıkacaktım ki babam, "İneği sağ." dedi.
E ia para sair e o meu pai disse, "Tens de ordenhar a vaca."
Babam dedi ki bu öküzler Iowa eyaletini Minesota'ya çekecek kadar güçlüymüş
Uns bois tão fortes, que segundo o pai, poderiam arrastar a nossa casa até ao Minnesota, caso tivéssemos algo para os atrelar.
Onaltı dikişti karşılığı ve dedi ki babası deme ki "babam uyarmadı!"
dezesseis pontos deixaram-na ok e o seu pai disse, "Não digas que eu não te avisei."
Ben 6 yasindayken babam bana dedi ki...
Sempre : " "terrenos, terrenos, terrenos." " Quando tinha seis anos, o meu pai disse-me...
Tam sıkıntıdan bayılmak üzereydim ki, babam, "Gözlerini kaparsan, müziği görürsün." dedi.
Estava pronta para me pedrar... O meu pai disse-me : "Se fechares os olhos, poderás ver a música."
Babam bana dönüp bunu hiç unutmayacağım dedi ki :
Então, ele virou-se para mim jamais esquecerei isto ele disse-me :
Jennifer Lerner dedi ki ; annesinin söylediğine göre... babamın hastane masraflarıyla birlikte bu şekilde para harcamaya devam edersek... altı aya kalmaz sokaklara düşermişiz.
A Jennifer Lerner disse que a mãe dela disse que com o pai no hospital e da maneira como gastamos dinheiro, que vamos morar na rua em menos de 6 meses.
Dedi ki babam bir ayyaşmış.
- Ela disse... Sabe por que não tenho pai? Porque ele me abandonou para beber!
Babam 38 yıldan sonra United Way'den emekli olunca dedi ki : "Bana daha rahat bir sandalye vermelerini isterdim."
"Gostava que me tivessem dado uma cadeira mais confortável".
Babam bana dedi ki...
Meu pai disse-me...
Babam dedi ki...
O meu pai deu-me isto...
Babam o kadar heyecanlıydı ki, uçakta yardımcısına Amerikan Başkanına, uzay roketinin kopyasını hava alanındaki ilk karşılaşmada vermemize ne dersin? " bile dedi.
O meu pai estava tão excitado, que até disse ao seu assistente : "E se déssemos ao presidente americano " uma cópia da sonda no primeiro encontro? "
- Babam bana dedi ki- -
- O papá disse-me- -
Babam da dedi ki bunu yapsa yapsa...
- Rádio com imagens!
Oraya gitti ve ona dedi ki : "Benim aptal, güçsüz babam sana arazisini verecek. Git ve al".
Foi ter com ele e disse, o meu pai, fraco e estúpido, quer dar os lotes dele, vai e agarra-os.
Babam biz zamanlar dedi ki,
Bem, o meu pai uma vez disse,
Babam, asla bir barda iş bulamayacağımı söylediğimde, dedi ki :
Como meu pai me falou quando eu disse que nunca conseguiria um emprego em um bar :
Babam uzun süre sessiz kaldı. Sonra bana dedi ki :
E o meu pai ficou paralisado durante um pedaço de tempo.
Babam, beni aradı. Düşüncesini anlatıp görüşümü aldı. ve ayrıca dedi ki hakkında endişeleneceğin bir kızın daha varmış.
O pai ligou-me, contou-me pediu a minha opinião e também me disse que, se calhar precisas de mais uma filha.
Takılabilirsiniz, öpüşebilirsiniz ama yatmak yok. LBJ gölüne gidiyoruz ve babam oldukça açıkça dedi ki :
Podem estar com eles, curtir com eles, mas não podem ir com eles porque esta noite vamos para o Lago L.B.J., e o meu pai deixou bem clara uma coisa...