Bilmem lazım Çeviri Portekizce
457 parallel translation
Bilmem lazım.
Tenho que sabê-lo.
Bilmem lazım.
Tenho de saber.
Baretto onunla mı, bilmem lazım.
Preciso saber se Baretto está nisso. Faça o que mando.
- Durumunuzu bilmem lazım sadece.
- Preciso de saber em que pé estão as coisas, só isso.
Bay Allen, bunların ne işe yaradığını bilmem lazım.
Sr. Allen, tenho que saber para que é que tudo serve.
Bilmem lazım. - Bir oyun mu?
Tenho de as saber.
Galiba bunları bilmem lazım.
Sinto que devia saber.
Sana yardım edebilmek için her şeyi bilmem lazım!
Tenho de saber tudo para te ajudar!
Neden bahsettiğimi bilmem lazım.
E sei do que estou a falar.
Bunu bilmem lazım.
Tenho de saber.
Hafta sonuna dek bilmem lazım.
- Tenho de saber este fim-de-semana ;
- Hedefinizi bilmem lazım!
Sargento? - Preciso de um destino!
Lütfen bilmem lazım.
Gostava de saber.
Ama önce bir şeyi bilmem lazım.
Mas primeiro tenho que saber algo.
Her şeyi bilmem lazım. Bu benim işim.
Preciso de saber tudo, faz parte do meu trabalho.
Her şeyi bilmem lazım.
Tenho de saber tudo.
Bu konuda nasıl düşünmem gerektiğini bilmem lazım.
Tenho de saber o que pensar disto.
Bilmem lazım. Sen...
Eu sei.
Teğmen, Callahan'ın bu işle bir ilgisi varsa sebebini bilmem lazım.
Se Callahan's envolvidas, Eu preciso de saber de que forma.
Josie bilmem lazım.
Josie, tenho que saber.
- Gerçekleri bilmem lazım.
- Preciso de saber a verdade.
- Gördün mü? - Bilmem lazım.
- Preciso saber quantos.
İsminiz, ölçüleriniz ve yuvarlak yerlerinizi falan bilmem lazım.
Preciso do seu nome, medidas e tendências.
Yardım etmek istiyorum ama ne olup bittiğini bilmem lazım.
Quero ajudar, mas tenho de saber o que se passa.
Bart, kurduğum tuzağı nasıl çözdüğünü bilmem lazım.
Bart, tenho que saber... como desmantelaste a minha artimanha?
Bilmem lazım.
Tenho que saber.
Hedeflerimiz ortaya çıkar çıkmaz Federasyonun ne yapacağını... bilmem lazım.
Preciso de saber o que a Federação vai fazer quando o nosso objetivo se tornar evidente.
- Bilmem lazım.
Preciso de saber.
Dinle, kirli kahve fincanlar hakkında çok şey biliyorum ve birsürü gerçek biliyorum, ama senin hakkındaki her şeyi bilmem lazım.
Sei de xícaras sujas de café, de muita coisa... mas preciso saber tudo sobre você.
Garak, neyle karşı karşıya olduğumuzu bilmem lazım.
Garak, preciso de saber o que estamos a enfrentar.
Kim dedim Marcel, bilmem lazım.
Quem é ele, Marcel? Eu quero saber.
NasıI hissettiğimi bilmem lazım.
- Tenho de saber como me sinto.
Yarına kadar bilmem lazım.
Preciso de uma resposta amanhã.
Ne bildiğini bilmem lazım.
Preciso de saber o que sabe.
- Kahretsin, bilmem lazım!
- Preciso de saber, caramba!
Ölüm nedenlerini bilmem lazım.
Tenho de saber a causa da morte.
İtirafını kendi rızasıyla imzaladığını bilmem lazım.
Preciso de saber se ele assinou a confissão voluntariamente.
Bu pis bir iş, ve ne bulmak istediğinizi bilmem lazım.
É um trabalho desagradável e eu, antes, gostaria de saber do que anda à procura.
Bak, bilmem lazım.
Escuta, eu preciso de saber.
Cinsiyetsiz adamla ekip mi oldunuz bilmem lazım, Lobstra!
Devia saber que estava com Castrado, Lagosta.
Vulkanların bu durumla nasıl başa çıktıklarını bilmem lazım, şimdi.
Agora, preciso saber como os vulcanos tratam essa condição.
Böyle şeyleri bilmem lazım.
Sou a Caçadora. Tenho de saber estas coisas.
Ve bu şey başladığında... Senin hangi tarafta olduğunu bilmem lazım.
E quando o tiroteio começar... vou precisar saber de qual lado estará.
Ama düşünmeden önce, birşey bilmem lazım.
Mas antes de tudo preciso de saber uma coisa.
Valla bilmem ki... Ama bi hediye almam lazım.
Eu não sei, mas quando se dá um presente, deve ser coisa boa.
Seni bilmem, Buster, ama benim birşeyler içmem lazım.
Quanto a ti, não sei, rapaz, mas eu preciso de um copo.
Ben bir imparatorluk kurdum ve devam edeceğini bilmem lazım.
Construí um império e tenho de saber que ele vai durar.
Aslında bunun 2 dolar eksik olması lazım, ama bu kez sana izin vereceğim. Bilmem anlatabildim mi?
Devias descontar-me dois dólares, mas desta vez perdoo-te, percebes?
- Bilmem lazım.
Nettle precisa saber.
Avukat lazım ama kadın avukatları bilmem.
Disse que preciso de um. Mas não de uma mulher.
Ne var ne yok bilmem lazım!
Precisamos de abastecimentos.
lazım 25
bilmem 2708
bilmem ki 316
bilmelisin ki 23
bilmek istiyorum 265
bilmez miyim 74
bilmem anlatabildim mi 75
bilmeni isterim ki 45
bilmem gerek 39
bilmelisin 32
bilmem 2708
bilmem ki 316
bilmelisin ki 23
bilmek istiyorum 265
bilmez miyim 74
bilmem anlatabildim mi 75
bilmeni isterim ki 45
bilmem gerek 39
bilmelisin 32
bilmeni istiyorum 26
bilmezsin 18
bilmek ister misin 36
bilmek istiyor musun 23
bilmek mi istiyorsun 18
bilmen gerekir 21
bilmek isterdim 26
bilmeni isterim 16
bilmek istemezsin 61
bilmenizi isterim ki 40
bilmezsin 18
bilmek ister misin 36
bilmek istiyor musun 23
bilmek mi istiyorsun 18
bilmen gerekir 21
bilmek isterdim 26
bilmeni isterim 16
bilmek istemezsin 61
bilmenizi isterim ki 40