Bir şey söyleyeceğim Çeviri Portekizce
1,511 parallel translation
Pardon? Size bir şey söyleyeceğim.
- Vou-te dizer uma coisa.
önce Raj ilgili bir şey söyleyeceğim bekle, ona söyleyeceğim hayır, ben söyleyeceğim
Antes disso, conta-lhe algo sobre o Raj Espera. Eu conto-lhe...
Sana bir şey söyleyeceğim.
Deixa-me dizer-te uma coisa.
Konuşma, bir şey söyleyeceğim.
Anda em silêncio. Deixa-me dizer uma coisa.
Tek bir şey söyleyeceğim.
Não vou falar disto.
Ama sana pek uygun olmayan bir şey söyleyeceğim.
E o que vou dizer não é apropriado.
Nişanlım hakkında bir şey söyleyeceğim.
Uma coisa acerca do meu noivo...
Sana bir şey söyleyeceğim.
Vou dizer-te uma coisa.
Sana bir şey söyleyeceğim Michael.
Deixa-me dizer uma coisa, Michael.
Sana bir şey söyleyeceğim, tamam mı Kate?
Vou dizer-te uma coisa, está bem, Kate?
Sıradaki şarkıda, biraz daha hareketli bir şey söyleyeceğim.
Para a minha próxima música, vou cantar um tema mais mexido.
- Beni araman için telesekreterine sana önemli bir şey söyleyeceğim diye mesaj bırakırdım.
Ainda tínhamos uma relação. Em que eu a forçava a ligar-me, deixando uma mensagem a dizer que tinha algo importante para contar, mas não incluía os detalhes, para você ser forçada a ligar-me?
Kendimi savunmak için tek bir şey söyleyeceğim.
Só quero dizer uma coisa em minha defesa :
Şok edecek bir şey söyleyeceğim.
Tenho algo de chocante a dizer.
Bir şey söyleyeceğim ve dinlemeni istiyorum.
Quero dizer uma coisa e quero que ouças.
Rebecca, sana bir şey söyleyeceğim.
- Rebecca, vou dizer-te uma coisa.
- Hey, sana bir şey söyleyeceğim.
- Deixa-me dizer isto...
Bir şey söyleyeceğim.
Deixa-me dizer-te uma coisa...
- Sadece bir şey söyleyeceğim, canım.
- Quero dizer-te uma coisa, amor.
Senin her iki ülkende de bulundum. Ve sana bir şey söyleyeceğim.
Já estive em ambos os teus países, e vou-te dizer uma coisa.
Ama sana, senin bilmediğin bir şey söyleyeceğim.
Mas vou dizer-te uma coisa que não sabes.
Kendi iyiliğin için bir şey söyleyeceğim.
Digo-te uma coisa para o teu bem.
Sana bir şey söyleyeceğim.
Tenho uma coisa para te dizer.
Sana bir şey söyleyeceğim.
Está bem, deixa-me dizer-te uma coisa, meu.
Şefciğim, size çok can sıkıcı bir şey söyleyeceğim.
Tenho algo embaraçoso para lhe contar.
İlk günü. John, sana çok önemli bir şey söyleyeceğim.
John, tenho uma coisa importante a dizer-te.
Bu gece annenle sana bir şey söyleyeceğim.
Esta noite vou-te contar uma história e à mamã.
Fakat sana daha önce söylemediğim bir şey söyleyeceğim. Bu seni üzebilir.
Mas quero dizer-te uma coisa que até à data nunca te disse, correndo o risco de te desagradar ;
- Sana bir şey söyleyeceğim.
Sim. - Deixa-me que te diga...
Haydi gel. Sana bir şey söyleyeceğim.
Vem cá, eu tenho que te dizer algo.
Gitmeden önce, bir şey daha söyleyeceğim :
Agora, antes de ir, tenho mais uma coisa para dizer :
Tanrım, Skipton pazarının etrafında çıplak koşup, erik reçeline batıp kafama çay poşetinden başka bir şey takmadan, "Tel Aviv" i söyleyeceğim.
Digo-vos, correrei em Skipton completamente nua, untada com compota de ameixa, Usando apenas uma fita na cabeça e cantando "Jerusalém".
Şimdi sana bir şey daha söyleyeceğim.
Agora, vou dizer-lhe mais uma coisa.
Söyleyeceğim tek şey, sizinle bütün bir ömür çalışabilirim. Sizi tanımaktan onur duydum.
Tenho que lhe dizer, senhor... sou um entusiasta do seu trabalho desde sempre, é um prazer estar aqui.
Sana bir tek şey söyleyeceğim :
Dir-te-ei uma coisa.
Bir şey daha söyleyeceğim... Çok net bir şekilde.
Mas tenho que dizer uma coisa em voz alta e clara.
Evet, bu ay söyleyeceğim fazla bir şey yok ama...
Sim, bem, não tenho muito a dizer este mês, mas...
Söyleyeceğim başka bir şey yok.
Não tenho mais nada para dizer por isso vai atender o telefone
Bizimkilere söyleyeceğim, yeni bir şey var mı bakacaklar.Güvenilir bir kaynak var mı?
Colocarei o pessoal para revistar isto, ver se há algo novo. Fonte confiável?
Henüz sözünü edemeyeceğim bir şey üstünde çalışıyorum. Ama zamanı gelince sana hemen söyleyeceğim, tamam mı?
estou trabalhando em uma coisa da qual ainda não posso falar mas assim que eu puder eu digo, está bem?
Bir şey söylememem gerekir ama söyleyeceğim.
Ouve, eu sei que não devia dizer nada, mas vou dizer.
- Önce bir şey söyleyeceğim
- Deixe-me dizer uma coisa primeiro.
Sana bir şey söyleyeceğim.
És demais!
Onun için tek şey söyleyeceğim. Güzel, koca bir kıçı var.
Eu vou dizer uma coisa em favor dela, ela tem um belo traseiro.
Evet, söyleyeceğim bir şey var.
Oh, sim. Tenho só uma coisa para dizer.
Sana bir şey söyleyeceğim :
Eu sou um grande apostador.
Denizde daha bir sürü balık var demem, onu seviyorsan gitmesine izin ver demem ve sana klişe laflar etmem fakat söyleyeceğim şey şu :
Não vou dizer que o que não falta é mulheres. Não vou dizer : "Se a amas, deixa-a ir".
Bu konuda söyleyeceğim bir şey yok.
Eu não tenho um ditado para isso.
Sana bir şey söyleyeceğim.
Aqui vamos...
"Bugün söyleyeceğim dedim," ama asla bir şey söyleyemedim...
Todas as manhãs acordo a pensar que é o dia em que vou contar e nunca consigo fazê-lo.
İstediğini yap. Ama sana Aaron'la ilgili bir tek şey söyleyeceğim.
Faz o que quiseres, mas deixa-me dizer-te uma coisa sobre o Aaron.
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir şey söyle 257
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir şey söyle 257
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler söyle 85