Bir şeyler oluyor Çeviri Portekizce
1,473 parallel translation
Burada bir şeyler oluyor. Ve buradaki insanların bunu bilmeye hakları var.
Passa-se alguma coisa e estas pessoas têm o direito de saber.
Bak, bir şeyler oluyor, Tru. Hissediyorum.
Vês, algo se está a passar, Tru.
Kötü bir şeyler oluyor.
Alguma coisa má vai acontecer.
Dinle, bir şeyler oluyor.
- Ouve, aconteceu uma coisa.
Bir şeyler oluyor, ben de akıyorum.
As coisas acontecem. E eu deixo-me levar.
Orada tuhaf bir şeyler oluyor gibi görünüyor...
Aconteceu algo estranho...
Bana bir şeyler oluyor ve bunu anlayacak tek kişinin sen olduğunu hissediyorum.
Está a acontecer-me alguma coisa e acho que és a única pessoa que vai entender isto.
Sarayda bir şeyler oluyor.
Está a acontecer alguma coisa no palácio.
- Dışarıda bir şeyler oluyor!
Eu que o diga. - Olhem! Na ponte!
- Bir şeyler oluyor.
- Passa-se alguma coisa.
Yolun karşısında gerçekten de kötü bir şeyler oluyor.
Algo de diabólico está-se a passar do outro lado da rua.
Bozuldu ve sızdırıyor ve bir şeyler oluyor.
Está avariado e tem uma fuga, ou passa-se alguma coisa.
Tuhaf bir şeyler oluyor.
Já aconteceram coisas mais estranhas.
Bugün çok zordu, geldiğinde. Bir şeyler oluyor.
Foi esquisito quando apareceste.
Fakat her sene, Ağustos da dolunay dan 8 gece sonra mucizevi bir şeyler oluyor.
Mas cada ano, oito noites depois da lua cheia, em Agosto acontece algo milagroso.
Bekle biraz, burada bir şeyler oluyor.
Desculpa, passa-se aqui qualquer coisa...
Trife'a bir şeyler oluyor!
Os olhos dele estão vidrados.
Hepimiz biliyoruz! - Kötü bir şeyler oluyor!
Alguma coisa aconteceu, alguma coisa má!
Ama benim tarafımda bir şeyler oluyor.
Alguma coisa, tenho.
Bir şeyler oluyor.
Há algo errado.
Bana bir şeyler oluyor.
Há qualquer coisa errada comigo.
Ama etrafımda gürültü varsa bir şeyler oluyor.
Acontece-me algo quando estou perto de ruídos sonoros.
Bekle, bir şeyler oluyor.
Espera. Passa-se qualquer coisa.
Johnny, bana bir şeyler oluyor.
Johnny, há uma coisa que me tem acontecido.
Ama içim kıpır kıpır Garip bir şeyler oluyor
Mas, no íntimo, estou agitada Algo estranho está a acontecer
Garip bir şeyler oluyor.
Passa-se algo estranho.
Davy, bir şeyler oluyor.
Ei, Davy, algo se está a passar.
Benzin istasyonunda bir şeyler oluyor.
Algo se está a passar no posto de gasolina.
Bir şeyler oluyor.
Algo se passa.
Burada başka bir şeyler oluyor.
Algo mais está a acontecer aqui.
Bir şeyler oluyor.
Está a acontecer alguma coisa.
Ahh... bak, bu saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm, fakat burada yanlış bir şeyler oluyor.
Desculpa telefonar tão tarde, mas há algo de muito errado aqui... O quê?
Evet, kötü bir şeyler oluyor.
Sim. É algo mau.
Vakamızla bir alakası olduğunu hiç sanmıyorum. Ya da şu ayrılma meselesiyle ilgili kişisel bir şeyler oluyor.
Não sei se isso tem a ver com este caso ou se há nisso algo de pessoal.
Burada bir şeyler oluyor
há coisas de adulto a acontecer aqui.
Ona bir şeyler oluyor, Judy.
Está-lhe a acontecer alguma coisa, Judy.
Bir şeyler oluyor!
Ah, algo está a acontecer!
Gus, bir şeyler oluyor!
Gus! Algo está a acontecer!
Bence burada garip bir şeyler oluyor, Dean.
- Passa-se algo estranho.
Bana garip bir şeyler oluyor.
Algo muito estranho se está a passar comigo.
Beyin sapına bir şeyler oluyor.
Algo está a passar-se nos teus neurónios.
Thundering Herd'e bir şeyler oluyor.
Está a acontecer qualquer coisa para a Thundering Herd.
Sizin Korsan Gururunuz nerede, okulumuzda bir sürü güzel şeyler de oluyor.
Onde está o vosso orgulho? Acontece aqui muita coisa boa.
Orada bir takım şeyler oluyor, anlamadığımız şeyler.
Há coisas lá fora. Coisas que não compreendemos.
Sol görüşlü izleyicilere bir şeyler anlatmak isteğine sahiptir. Berlusconi estetik ameliyat için yüzünü bozuyor, ama saç naklinde başarılı oluyor. Herkes gülüyor.
Vem o que o público de esquerda quer adorar ouvir dizer, que o Berlusconi fez um lifting que correu mal, um transplante capilar que correu bem...
Ya sarhoş, ya da kafası dumanlı oluyor ancak o zaman bir şeyler yediğini sanıyor.
Ela ou tem de ficar muito bêbeda ou muito pedrada para acreditar que está de facto a comer alguma coisa.
Will, bir şeyler mi oluyor?
Will, o que está a acontecer contigo?
Bilmem gereken bir şeyler mi oluyor?
Passa-se algo que eu deva saber?
Tuhaf bir şeyler oluyor herhalde.
Não será fácil.
Bu yüzden bir kampanyaya iki yüz milyon dolar harcamaya kimsenin hakkı yok diyorum. Ve sonra özel kişiler için özel şeyler yapmakla uğraşırlarken unuttukları şeyler oluyor eğitim, sağlık, çevresel sorunlar. Özel yatırımlarla ilgileniyorlar.
É por isso que digo que não se pode gastar 200 milhões numa campanha sem se ficar a dever algo a alguém.
Burada başka bir şeyler oluyor.
Temos que encontrar esse homem, já.
bir şeyler içelim mi 27
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şeyler yanlış 26
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yemek ister misin 35
bir şeyler yap 245
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şeyler yanlış 26
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yemek ister misin 35
bir şeyler yap 245
bir şeyler yapalım 16
bir şeyler dönüyor 27
bir şeyler içmek ister misin 26
bir şeyler söylesene 16
bir şeyler iç 32
bir şeyler 51
bir şeyler yemelisin 30
bir şeyler oldu 26
bir şeyler yapsana 20
bir şeyler düşüneceğim 19
bir şeyler dönüyor 27
bir şeyler içmek ister misin 26
bir şeyler söylesene 16
bir şeyler iç 32
bir şeyler 51
bir şeyler yemelisin 30
bir şeyler oldu 26
bir şeyler yapsana 20
bir şeyler düşüneceğim 19