English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Birazcık

Birazcık Çeviri Portekizce

7,803 parallel translation
Çocuklar, sanırım annenin birazcık baş ağrısı var.
Meninos, acho que a mamã está com dor de cabeça.
Birazcık morfinin etkisinde.
Está um pouco apagada por causa da morfina.
Birazcık hızlanabilir misin?
Pode acelerar um pouco?
- Karın birazcık puma, dostum.
- A tua mulher é velha, pá.
Birazcık ruhum öldü sanki.
Acho que a minha alma morreu um bocadinho.
Biraz soğuğun yanına, biraz sıcak. Birazcık evet yanına, biraz da hayır. Bildiğiniz gibi krallarımızın çok, çok tatlı olmasını isteriz aynı zamanda çok da sert.
Ter um pouco de frio com um pouco de calor ter um certo sim, com um certo não e como gostamos que os nossos reis sejam muito, muito doces e duros ao mesmo tempo.
Birazcık ürkütücüdür.
É meio assustador.
Sadece birazcık, bir parça.
Só um pouco. Um bocadinho.
- Birazcık şey hissedeceksin...
Pode sentir uma ligeira...
- Birazcık. Güzel, temiz inekler.
Vacas simpáticas e limpinhas.
Sadece planda birazcık değişiklik yaptım.
Só revejo o plano outra vez, um pouco
Çok güzel, Sanki birazcık biz... bilirsin.
Bem, acho que deveriamos somente... sabes, um...
Birazcık erkencisin biliyorsun değil mi?
Sabes, vieste uma hora mais cedo?
Birazcık.
Um pouco.
Birazcık aslına bakarsan.
Sim, um pouco.
Herşeyden birazcık yaparım.
Fazia um pouco de tudo.
Evet, yani birazcık.
Sim, quero dizer, um pouco.
Birazcık uzan aşkım, dinlenmen gerek.
Deita-te, amor, precisas descansar.
Bak Will, bu gece birazcık garip ya da üzgün hissetmen gayet normal.
Olha, Will, não há maneira de esta noite não ser estranha, ou triste.
- Birazcık.
- Um bocadinho.
- Birazcık gerçek iş yapsan diyorum.
Por que não fazes algo de útil?
- Birazcık omuz görelim.
Quero um ombrinho.
Bubba'yı birazcık yıkayabilir miyim?
Posso dar um pequeno banho ao Bubba?
Birazcık.
- Só um pouco.
- Ve tek özgün Amerikan sanatı cazdır diyenler birazcık Jay-Z dinlemeli bence.
- Como? - Para quem diz que o jazz é a única arte indígena americana, eu sugiro que ouçam Jay-Z.
Birazcık daha büyüyünce sana nasıl yapılacağını öğretirim.
Quando fores mais velha vou-te ensinar a fazê-lo.
Birazcık sağa.
Um pouco á direita.
- İnandın ama. Birazcık.
- Apanhei-te, um pouco.
Önce birazcık alamaz mıyım?
Não me dás um pouco antes?
Birazcık hava alsın.
Deixe-a respirar um pouco.
Birazcık, evet.
Um bocadinho...
Birazcık dayan!
Aguente firme!
Birazcık.
Mais ou menos.
Ofsayt değildi be! Sanki birazcık ofsaytmış.
Não, estava fora de jogo! Talvez estivesse.
- Evet, birazcık.
Sim, mais ou menos.
Birazcık.
Sim, um bocadinho...
- Birazcık.
Um bocadinho.
Birazcık sake içiyor.
Ela está a tomar um bocadinho de saquê.
Birazcık hızını arttırabilirsin.
Aumente um pouco a velocidade?
Buraya birazcık hava katalım.
Sabes que mais? Vamos meter uma musiquinha.
Hala birazcık esinti alıyorum.
- Ainda estou a apanhar um pouco de vento. - Céus.
Ve sen birazcık bile yardımcı olmuyorsun Marv. Gerçekten hiç.
E tu não estás a ajudar mesmo nada, Marv.
Birazcık olsun dene.
Prova um pouco.
Birazcık eğeceksin parmağını ve tavana dokunacaksın.
Curva-o um pouquinho e explora o topo assim.
Birazcık kötü adrenalin.
Má adrenalina.
Ulan birazcık taşaklı olsana.
Não te cresce um tomate direito, Paul?
Birazcık!
Na vagina dela ou assim.
Birazcık.
- Um pouco
Torbayada de birazcık koyabilirim ama sadece bu kâseler var.
Sim. E depois... Querem saber?
Birazcık heyecan katalım mı?
Podemos variar um pouco?
Ona birazcık kibar ol.
Eu sou simpático com ele.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]