English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Birazdan

Birazdan Çeviri Portekizce

10,787 parallel translation
Dedem zamanı başlatacak birazdan.
O avô vai pôr o tempo a andar.
Joe birazdan burada olur.
O Joe não tarda a chegar.
Ama istediğin gibi birazdan burada olur.
Mas faz como quiseres. Ela deve chegar em breve.
Polisler birazdan gelir!
A Polícia estará aqui dentro de um minuto.
- Birazdan içkiye ihtiyacın olabilir.
Talvez precises de uma daqui a pouco. Porquê?
Ne kadar gerçek olduğunu öğrenmek üzeresin. Birazdan buraya gelip seni diğerine sokacaklar.
Estás prestes a descobrir como é real, quando voltarem cá e te colocarem naquela jaula.
Birazdan ders başlayacak.
A aula vai começar em breve...
Birazdan gelir zaten.
Ele já vai chegar.
Birazdan gelirim.
- Eu já volto.
İyiyim ben, birazdan giderim.
Estou bem, irei dentro de momentos.
Çantanı hazırla canım. Birazdan çıkıyoruz.
Termina de arranjar a mochila, já vamos sair.
Hodgins birazdan gelecek.
O Hodgins chega num segundo.
Birazdan görüşürüz.
- Vemo-nos daqui a pouco.
Son baktığımda ekipmanlar üretim odasındaydı. Birazdan dönerim.
Da última vez que vi o kit, estava na sala de fabrico.
Sen çık. Birazdan gelirim.
Sobe, eu já vou.
- Neredesin? - Birazdan oradayım.
Estarei aí em breve.
Birazdan geleceğim.
Pode sentar-se.
- Birazdan burada olur.
- Está no médico, chega dentro de minutos.
Saga, sen devam et. Birazdan geliyorum.
Saga, continua Volto daqui a um minuto.
Birazdan oradayız.
Nós vamos para lá.
Birazdan gelirim.
Eu já lá vou.
- Evet, birazdan oraya gidiyorum.
- Sim, vou agora a caminho, vê-la.
Tamam, ayıplama nutuğu da gelir birazdan.
Lá vens tu chamares-me vadia.
Demek oluyor ki kurtlar birazdan gelir.
O que significa que os lobos regressarão em breve.
Bay Anderson birazdan yanınızda olacak.
O Mr. Anderson vem ter consigo.
Baban yeni bakıcıyla birazdan burada olur.
O teu pai deve estar em casa a qualquer minuto, com a tua irmã.
- Birazdan aşağıya inerim.
- Desço já.
- Birazdan yatağa girecektim.
Não, Phil, por acaso, vou capotar.
Hayır, aslında birazdan muayeneye gireceğim de...
Não, estou quase a ser inspeccionada...
- Penny, hepsi birazdan bitecek.
Penny, tudo isto vai acabar em breve.
- Konuşuruz birazdan olur mu?
Falamos disso mais tarde. - Sim?
Birazdan geliyorum. Tamam mı?
Ok?
Birazdan geliyor. Dinle.
Está a chegar, ouve.
Kendileriyle birazdan görüşeceğiz.
Não, não. Falamos com eles em breve.
- Birazdan geleceğim.
- Só um momento.
Laboratuvarda olacaktır birazdan.
Ela vai estar no laboratório Stitch em breve. Encontrem-nos lá.
Birazdan öğreneceksin.
McDonalds, Subway.
Birazdan haber gelir.
Vamos falar em breve.
Birazdan çikacagiz.
Vamos sair.
Bu da hastamiz birazdan misil misil uyuyacak demek.
Está na hora da morfina, o que significa que ele se vai apagar num minuto.
Birazdan iniyoruz.
Vamos aterrar em breve.
Birazdan geliyorum.
Sim, vou já, dentro de um minuto.
Jack de birazdan gelir.
O Jack vai falar consigo a qualquer momento.
Fırça yiyeceğiz birazdan.
- Estamos prestes a ser inundados.
- Hayır, babam birazdan gelir.
O meu pai em breve estará de regresso.
Bizimkiler birazdan evde olur.
Os meus pais vão chegar em breve.
Birazdan gelir zaten.
- Logo ele vai chegar.
Birazdan gelir.
Ele vai concordar.
Kız da birazdan susar.
Ela vai parar.
Hey, birazdan geliyorum.
- Volto num segundo.
- Ne yapıyorsun? - Birazdan geliyorum.
- O que estás a fazer?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]