Bu onu öldürür Çeviri Portekizce
106 parallel translation
Ona inanmalısın, eğer ayrılırsa bu onu öldürür.
É melhor que acredite. Se ela tiver que saír desta ilha, isso mata-a.
Anne, Owen'a anlatırsan bu onu öldürür, yemin ederim!
Mamã, se disser ao Owen, isso vai matá-Io, juro!
Eğer yine gidersen, bu onu öldürür.
Se te fores embora desta vez, isso irá matá-lo.
Bu onu öldürür.
Isto vai matá-la.
- Bu onu öldürür, parçalanır!
- Ele não vai conseguir sobreviver!
Muhtemelen bu onu öldürür.
Mas isso provavelmente matava-o.
Eğer Helen öğrenirse, bu onu öldürür.
Se a Helen descobrisse, a mataria.
Bu onu öldürür.
Isso o matará.
Bu onu öldürür.
Isso iria matá-lo.
Bu onu öldürür.
Isso vai matá-la.
Bu onu öldürür.
Esbarramos com alguém.
Ne olursa olsun, bu onu öldürür.
- Ela vai acabar morrendo.
Eğer terkedersen, bu onu öldürür.
Se fores embora, ele vai-te matar!
Anneni düşün, demek istediğim bu onu öldürür.
Pensa na tua mãe. lsto matava-a.
Bu onu öldürür.
Isso arrasá-lo-ia.
Bu onu öldürür!
lrà matà-la!
- Bu onu öldürür.
- Pode matá-la.
Eğer Carlos öğrenirse, bu onu öldürür.
Se o Carlos descobre, fica de rastos.
Bu onu öldürür mü?
Vai mata-lo?
Adrian Monk birazcık kendine güvenmeye başlamıştı. Bu onu öldürür.
O Adrian Monk já tem tão pouca confiança em si, isto provavelmente irá matá-lo.
Burası onun hayali..... Burayı çalıştıramazsa bu onu öldürür.
Este restaurante é um sonho do Tom, e ele fica de rastos se não conseguir que o restaurante dê lucro.
- Hayır. - Sanırım, bu onu öldürür.
- Isso daria cabo dele.
Brian bu onu öldürür.
Brian! Vai matá-la!
Bu onu öldürür.
Isto pode matá-lo.
Eğer kendi ilacını alamazsa bu onu öldürür.
Se apanha uma dose do próprio remédio... Mata-a.
Eğer yanılıyorsa da bu onu öldürür.
Se ele estiver errado, isso vai matá-la.
Bu onu kesin öldürür.
Isso o matará, com certeza.
Bu, onu öldürür.
Isso matá-lo-ia.
Bir danayı öldürür öldürmez, damgasını koparır, köpeği onunla beslerdi. Bu kanıtın onu mahkum etmeye yeterli olduğunu söylemişti.
Para ter provas para condená-lo, tiveram que trancar o cachorro... e fazê-lo evacuar uma semana, antes de achar a marca.
Bu, onu öldürür.
O sol mata-o...
Bu adam babasıyla top oynarken bile onu öldürür.
Este homem atirou contra o próprio filho, num jogo entre pais e filhos.
Ama bu da onu öldürür.
Mas isso matava-o.
Bu adam lanet olası bir manyak. Sam'i öldürdü, onu da öldürür.
Matou o Sam e matá-la-á a ela!
Bu, onu öldürür.
Ele morre.
Bu onu öldürür.
Isto iria a matar.
Bu onu öldürür.
Isso vai metê-lo doido porque ele é apenas um gestor de conta.
Bu onu öldürür.
Isto vai deixá-lo de rastos.
- Bu onu öldürür.
- Ela morre.
Bu şok onu öldürür.
O choque mata-a e ela depois mata-me.
Bu at onu öldürür, Philip çocuğu ikiye ayırır. Öyle mi?
Aquele cavalo vai matá-lo Filipe, rachará o rapaz em dois.
Ed, eğer bu herif gümüşü bulursa, onu öldürür.
Ed, se ele encontra a prata, vai matá-la.
Bu haber onu öldürür ve inan bana bu vicdan azabı senin peşini Haley'den daha fazla takip eder.
A notícia é capaz de o matar. Acredita, esse remorso vai ficar contigo mais tempo do que a Haley.
Ona soramam bile, çünkü bilmiyorsa bu onu kesinlikle öldürür.
Nem lhe posso perguntar porque se ele não sabe, isso matá-lo-ia.
- Bu onu öldürür.
- Vão matá-lo.
Erkek arkadaşı öldürür onu yolumdan kaldır ve bu sayede kıza tek başına sahip olabilirim.
Mato o namorado. Tiro-o do caminho para poder tê-la. Sozinho.
Evet, ama doğal inhibitörü vermezsek, bu... Onu öldürür.
Sim, mas dar-lhe uma dosse dessas seria como...
- Bu onu öldürür.
Isto irá matá-lo.
Ama... bu onu öldürür.
Vais matá-la.
Radyasyon biz konuşurken bağışıklık sistemini çökertiyor, bu demek oluyor ki, onu ben öldürmezsem, rutubetli bir mağarada ameliyat olurken kaptığı enfeksiyon onu neredeyse kesin öldürür!
A radiação está a comprometer o sistema imunológico a cada minuto. O que significa que se eu não o matar a infecção que apanha por ser operado numa caverna húmida fá-lo-á de certeza.
Bu artık onu öldürür.
Vai matá-lo.
Ama Tommy, bu Clay Davis'i öldürür, ve ben onu büyük jüriye çıkarmak üzereyim.
Tommy, isso acaba com o Clay Davis que vai ser presente ao Grande Júri.
bu onun sorunu 17
bu onun 40
bu onun işi 28
bu onun arabası 16
bu onun hatası değil 24
bu onun fikriydi 25
bu onun suçu değil 19
onu öldürürüm 54
onu öldürürler 20
onu öldürürsen 17
bu onun 40
bu onun işi 28
bu onun arabası 16
bu onun hatası değil 24
bu onun fikriydi 25
bu onun suçu değil 19
onu öldürürüm 54
onu öldürürler 20
onu öldürürsen 17
öldürürüm 37
öldürür 25
öldürürler 23
öldürürüm seni 23
öldürürüz 20
bu önemli değil 131
bu onlardan biri 29
bu önemli 208
bu önemli mi 29
bu önemli bir şey 18
öldürür 25
öldürürler 23
öldürürüm seni 23
öldürürüz 20
bu önemli değil 131
bu onlardan biri 29
bu önemli 208
bu önemli mi 29
bu önemli bir şey 18