English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ I ] / Iyi biri

Iyi biri Çeviri Portekizce

6,391 parallel translation
... arkadaş olarak görevin beni iyi biri olarak...
É essa a tua função como amigo, fazer-me fazer boa figura, quando...
Söz veriyorum, iyi biri olacağım.
Prometo que me vou portar bem.
Ama o iyi biri.
Mas é.
Sana iyi davranırsam Nick, senin buradan güle oynaya gitmene izin verirsem diğer insanların da ne kadar iyi biri olduğumu bilmesini isterim.
Estou a ser gentil contigo, e não posso deixar te sair do nada, bem, eu quero que as pessoas saibam como gentil eu sou.
Biliyorsun, Mike çok iyi biri.
Sabe, o Mike é uma óptima pessoa.
O iyi biri. Gerçekten.
Ela é uma pessoa simpática, a sério que é.
Onunla evlendiysen iyi biri olmalı.
Tinha que ser simpático, se casaste com ele.
Çok iyi biri gibi gözüküyorsun.
Você parece ser simpática.
- Artıları, senden birkaç yaş büyük albüm yapımında daha tecrübeli kıdemliler de, avamlar da iyi biri olduğunu düşünüyor.
- Prós : é um pouco mais velho e mais experiente a produzir álbuns. Os funcionários acham-no um tipo porreiro.
Karısı iyi biri değildi.
A mulher não é lá muito boa pessoa.
Sen iyi biri değilsin.
Não és boa pessoa.
Hakettiğin kadar iyi biri.
- Não, Amy. Ele é tão gentil quanto tu mereces.
Her neyse. Bir kereliğine takılmak isteyen iyi ve sıradan biri sanmıştım seni.
Pensei que um tipo normal e simpático queria estar comigo.
Dostum, benim ayıların biri iyi değil!
É bom que não seja um dos meus ursos!
Saf salak biri değil. Ne istediğini iyi biliyor.
Este homem não é um palerma, sabe bem o que quer.
DAHA İYİ BİRİ OLARAK.
ALGUÉM MELHOR.
Yani biri bize iyi isimler veriyorsa aşk hayatının önemi yok.
Significa, que alguém nos vai entregar alguns nomes, a sua vida amorosa não interessa.
Kayıt dışıyız ve Joel detayları iyi kavrayan biri.
Falamos oficiosamente e o Joel sempre percebeu bem as nuances.
Aynı anda hem iyi hem de yetenekli biri olabilirsin.
Pode ser-se decente e dotado ao mesmo tempo.
Brenner, bana kalırsa biri bize en iyi adamları göndermeyi unutmuş. Tüh!
Parece-me, Brenner, que alguém se esqueceu de nos enviar o melhor dos melhores.
Yani senin yeteneklerine sahip biri teknoloji kurulumu yerine, teknoloji icat etse daha iyi.
Dá ideia que alguém com as suas capacidades estaria melhor a inventar tecnologia, do que a instalá-la.
Tanıdığım en iyi insanlardan biri.
Um... ela é uma das melhores pessoas que conheço.
- Eğer başka biri daha bana üzgün gözlerle bakıp ve "Oh, çok iyi görünüyorsun, Milly" derse kusacağım.
Se outra pessoa olha para mim com olhos tristes e diz, "Estás com óptimo aspecto, Milly," atiro-lhes com vómito para cima!
Yeterince iyi olan biri yok mu?
Será que ninguém consegue?
- "İyi biri" mi? Kim böyle...
- Uma "pessoa simpática"?
Dan, rakamlarınız iyi... ama mesele şu ki... rakamlar hesaba katmamız gereken şeylerden sadece biri.
Os vossos números são bons, mas acontece que os números são apenas uma parte do que temos de considerar.
İyi biri çıkacağını biliyordum.
Eu sabia que você ia ser boa pessoa.
Şimdi curling en iyi ve en sofistike takım oyunlarından biri.
O curling é um dos mais sofisticados jogos de equipa do mundo.
İyi ve kibar biri. İşi var ve çok sıkı çalışıyor.
Ele é bom e gentil, tem emprego e trabalha muito.
En son ne zaman biri buraya iyi bir haberle geldi, hatırlayamıyorum.
Não me lembro da última vez que alguém entrou aqui com boas notícias.
- İyi biri mi?
Ele é simpático?
Senin işini yapan biri için iyi.
Perfeito para alguém com o teu trabalho.
Böyle kurumları iyi tanıyan biri olarak eminim İzlanda'da işleri batırdıktan sonra senden izne çıkmanı istemişlerdir.
E como alguém que conhece este tipo de organização, aposto que te mandaram de licença voluntária após foderes tudo na Islândia.
Charlie Brown buna inanmakta zorlanabilirsin ama bence iyi ve sevilen biri olduğun ihtimalini yabana atmamalısın.
Charlie Brown... deve ser altura de considerares a estranha possibilidade... de seres uma boa pessoa e de as pessoas gostarem de ti.
İyi biri olacağım! İyi biri olacağım Abi!
Serei um bom menino, paizinho!
"Adam Jones at The Langham şuanda Londra'da gidip, yemek... yiyebileceğiniz en iyi ve en ilgi çekici mekanlardan biri."
"Adam Jones no The Langham é agora um dos melhores e mais interessantes locais em London para se comer."
... Cimri hayaletlerle anlaşma yapmaz ama Noel'i nasıl iyi geçireceğini bildiği söyleniyordu Yaşayan herhangi biri bilgiye sahipse...
Scrooge não mais voltou a ver os fantasmas, mas sempre se disse que ele sabia preservar o Natal se qualquer homem vivo tivesse o conhecimento...
Size, tüm zamanların... Birçok insanla çalıştım. Size, tüm zamanların en iyi seslerinden biri olduğunu söyleyebilirim.
Acreditem que ela tem uma das melhores vozes de sempre!
Hayatında hiç iyi fikri olmamış insanlardan biri işte... o da benim fikirlerimi ve sonra bütün kedilerimi çaldı
É uma daquelas pessoas que não tem nenhuma boa ideia para a sua vida por isso, rouba as minhas. E depois até me roubou os gatos.
Ve güzel bir şişe şarap açmak gibi... Kapitalizmin en iyi örneklerinden biri olacak.
Seria o melhor do capitalismo.
İyi biri o.
É porreira.
Burada aynı ekipmanlar var ve sana benden daha iyi bakacak biri yok.
Temos o mesmo equipamento aqui e eu sou a pessoa mais qualificada para cuidar de ti.
Kalp ve akciğer birlikte çalışır biri iyi çalışmazsa, diğeri daha fazla çalışmak zorunda kalır.
Coração e pulmões funcionam em conjunto. Se um não está bem, o outro tem de compensar o esforço.
Benden daha iyi okuyacak biri vardır.
Eu... Deve haver outra pessoa que o faça melhor.
İyi niyetli biri aslında.
Céus... A intenção é boa.
Bu filmle ilgili pek çok şeyden biri de bu. Doğrudan söylemek gerekirse, Robert McKee ya da bir senaryo okuluna göre bu haliyle bu kadar iyi olmaması lazım diyorsunuz. Kesinlikle kusursuz bir film değil.
E isso é uma das muitas coisas deste filme que, estritamente falando, segundo o Robert Mckee, ou uma aula de escrita de argumentos, não devia ser tão gratificante.
Filmin iyi taraflarından biri nesiller arası bakış açısının hala geçerli oluşu.
O que é verdadeiramente fixe nisto é que o aspecto geracional continua a funcionar.
Babam aslında kötü biri değil. - İyi biri.
O meu pai não é má pessoa, mas apanhaste-o num dia mau.
O iyi biri.
É um tipo fantástico.
- İyi biri değil demiyorum. Ona tekmeyi basmana yaklaşık bir ay kaldı değil mi?
Não digo que não seja boa pessoa, mas tem cerca de um mês até o meteres a andar, não é?
Sağlıklı bir toplumun çalışır olma yollarından biri, onu tartışmak ve umulur ki çözmek, geliştirmek veya daha iyi yapmak için bileşen sistemlerinin eleştiriye tabi tutulmasıdır.
Uma das maneiras que uma sociedade saudavel funciona Ele esta sujeito a criticas de seus sistemas de componentes, para discutir o assunto e espero que corrigi-lo, ou melhora-lo ou torna-lo melhor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]