Konuşacağız Çeviri Portekizce
2,957 parallel translation
Yarın ne yapacağımızı konuşacağız.
Ficámos de rever os planos para amanhã.
Ne zaman olayları konuşacağız?
Quando vamos falar sobre isso?
Otur, meyve suları hakkında konuşacağız.
Quero falar-te dos sumos.
Hepsini zamanı gelince halledeceğiz fakat her birinizle konuşmak için can atıyorum. Çok yakında konuşacağız.
Tudo no seu devido tempo, mas estou ansioso para falar com cada um de vocês, muito em breve.
- Hayır, bunu şimdi konuşacağız!
- Vamos falar agora!
O halde işte bu şekilde konuşacağız!
- Está bem, vamos falar assim.
Alışveriş yap, pişir, sonra konuşacağız.
Compra, cozinha e depois falaremos.
Gitmem gerek. Ama bunu sonra konuşacağız.
Tenho que ir, mas vamos conversar sobre isso depois.
- Yapıldı bile efendim. Bugün Brannan ve Cortez'le oturup konuşacağız.
Vou falar com o Brannan e a Cortez hoje.
Sırayla konuşacağız.
Fazemos à vez.
Tamam mı? yanına geleceğim ve konuşacağız.
Eu vou até aí e vamos conversar.
Gitmeden önce yalnız konuşacağız ve evinizde misafir ettiğiniz kişiyle tanışmayı dört gözle bekliyorum.
Falaremos em particular antes de ir embora, e estou ansiosa para conhecer a sua recente hóspede.
- Tamam, ne konuşacağız?
Muito bem, do que queres falar?
Bugün avukatlarla kaza hakkında konuşacağız.
Vamos ver os advogados.
Siz ikiniz de odama geçin. Mills hakkında konuşacağız.
Precisamos de falar sobre o Mills.
Arkady'le tekrar konuşacağız.
Vamos falar com o Arkady outra vez.
İnan bana, şafak sökene kadar konuşacağız.
Confie em mim, vamos conversar até ao amanhecer.
Açıkça konuşacağız.
Ali poderemos falar livremente.
Bu konuyu konuşacağız.
Voltaremos a essa conversa.
Şimdi koltuklarımıza oturacağız ve şovdan sonra gidip onunla konuşacağız.
Vamos sentar-nos e falamos com ele depois do espectáculo.
- Biraz konuşacağız sanıyordum?
- Achei que íamos conversar.
Onu burada bırak. İki dakika konuşacağız.
Só demoramos dois minutos.
Savaşan uluslar arasında ateşkesi konuşamayacaksak, başka ne konuşacağız Tanrı aşkına?
Se não vamos negociar tréguas entre nações em conflito, por que razão havemos de negociar?
Sabah erkenden de Seymour'la görüşeceğim. Akademi Ödülleri sunumunu konuşacağız.
E tenho de me encontrar com o Seymour amanhã logo pela manhã por causa da apresentação dos Óscares.
Onunla buradan konuşacağız.
Já lhe dissemos o que era isto.
Sonra konuşacağız.
Continuamos isto depois.
Bu konuyu konuşacağız.
Vamos conversar sobre isso.
Şimdi kapıyı aç, biraz konuşacağız.
Abra a porta, vamos ter uma pequena conversa, agora.
Birazdan bunu konuşacağız.
Já falamos disto. - A porta.
Bu gece Kaupthing Bankasının iflasını konuşacağız.
Nós abrimos esta noite com o colapso do Banco Kaupthing.
Bunu içeride konuşacağız, Carrie.
Falamos sobre isso em casa, Carrie.
Karşılıklı konuşacağız.
Vamos apenas ter uma conversa.
Ne konuda konuşacağız?
Falar sobre o quê?
Bütün gece futbol mu konuşacağız Allah aşkına?
Vamos falar sobre futebol a noite toda?
- Hayır, hemen şimdi konuşacağız.
- Não, vamos falar agora.
Çavdar ekmeği ve yahni yerken biraz daha konuşacağız.
Falaremos mais enquanto comemos pão e estufado.
Sonra konuşacağız.
Falaremos mais tarde.
Erkek erkeğe konuşacağız.
Entre dois homens, sem tretas.
- Şimdi başka bir şey konuşacağız.
A partir de agora, vamos terminar as conversas.
Dinle, her şey düzelecek. Tekrar konuşacağız yakında.
Ouça, vai ficar tudo bem, vamos falar outra vez em breve.
Akşam yemeğinde daha fazla konuşacağız. Akşam yemeği biz değilsek, tamam.
Falaremos mais ao jantar.
- Biraz da sana. - Adamlarım kadeh kaldırdıktan sonra sanatçı ile biraz daha konuşacağız.
Enquanto os meus guardas brindam com os nossos convidados, o artesão e eu vamos continuar a negociar.
Tamam, ne konuşacağız?
Está bem. Sobre o quê?
Konuşacağımız çok şey birikmiş gibi görünüyor.
Parece que temos que pôr a conversa em dia.
Sadece iki dakika konuşacağız.
Vem, só demoramos dois minutos.
Babamla konuşacağım. Onun için güvenli bir yer bulacağız.
Vou falar com o meu pai e vamos encontrar um lugar seguro.
Böyle güzel bir günde yapacağınız çok daha güzel şeylerin olduğuna eminim. Kısa ve öz konuşacağım.
Agora, sei que vocês têm coisas melhores para fazer num dia lindo como esse... então serei breve.
Size neyi konuşacağınızı söyleyeyim. Nasıl siktir olup gideceğinizi konuşacaksınız.
Bem, vou dizer do que vão falar, falar para saírem da minha casa.
Buradan konuşacağız.
Falamos por aqui.
Mahkumla yalnız konuşacağım.
Falarei com o prisioneiro sozinho.
Daha fazla konuşacağımızı sanmıyorum.
Eu não acho que nós vamos falar muito mais.
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuş 892
konuşmalıyız 270
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşmak 63
konuşalım 186
konuş 892
konuşmalıyız 270
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuş benimle 497
konuşmak istemiyor musun 16
konuşsana 113
konuşmuyoruz 17
konuşacaksın 18
konuşur 18
konuşuyoruz 54
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuş benimle 497
konuşmak istemiyor musun 16
konuşsana 113
konuşmuyoruz 17
konuşacaksın 18
konuşur 18
konuşuyoruz 54
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabilir miyiz 236
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabilir miyiz 236