Konuşmak istemiyorum Çeviri Portekizce
2,794 parallel translation
Bak, Ellen, seni gördüğüme gerçekten sevindim. Ama artık High Star hakkında daha fazla konuşmak istemiyorum.
Ellen, estou muito feliz em ver-te... mas não quero falar mais da High Star.
Daha fazla konuşmak istemiyorum.
Sabes que mais? Não quero falar mais sobre isto.
Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum.
Não falo mais sobre isto.
Onun hakkında cidden konuşmak istemiyorum
Não quero falar sobre isso.
Çok karışık ve hakkında konuşmak istemiyorum.
É complicado e não quero falar disso.
- Babam hakkında konuşmak istemiyorum.
Não quero falar sobre o meu pai. - Muito bem.
Onunla konuşmak istemiyorum.
Não quero falar com ela.
Ben konuşmak istemiyorum.
Não quero falar.
Seninle konuşmak istemiyorum, Jack.
Não quero falar contigo, Jack.
Şu anda yüzünü görmek gerçekten canımı sıkar. Seninle konuşmak istemiyorum.
Vou ficar irritada só de olhar para ti, não quero falar contigo.
Bunu konuşmak istemiyorum.
Eu não quero falar disso.
Bunu şimdi konuşmak istemiyorum.
- Não. Agora já não ligo.
Bunun hakkında konuşmak istemiyorum.
Não quero falar sobre isso.
Artık seninle konuşmak istemiyorum.
Não quero falar mais contigo.
Konuşmak istemiyorum.
Não quero falar sobre isso.
Bundan daha fazla konuşmak istemiyorum.
Não quero mais falar sobre isso.
Leo, gerçekten bu tarz şeylerden konuşmak istemiyorum.
Bem, Leo, realmente não gosto de falar sobre isso.
Bak, bu işi resmiyete dökmek yargıçla falan konuşmak istemiyorum.
Eu não quero fazer isto de forma oficial, falar com um juiz.
Hislerin hakkında konuşmak istemiyorum.
Não quero falar sobre os teus sentimentos.
Bunun hakkında konuşmak istemiyorum.
Não quero falar disso. Saúde.
- Bak, sen ve annemin yaptıklarından ettiklerinden, yediğiniz haltlardan konuşmak istemiyorum.
- Ouça, não quero pensar no que faz com a minha mãe... a fazer... - A deslizar e...
Babamla konuşmak istemiyorum! Hiçbir zaman!
Nunca mais quero falar com o meu pai.
- Konuşmak istemiyorum.
- Não quero falar disso. Tudo bem.
Konuşacağım ama ölümü hakkında konuşmak istemiyorum.
Eu falo, mas não dela ter-se ido.
- Bunu konuşmak istemiyorum.
- Não quero falar sobre isso.
Küçük Jimmy değilsen ve öpüşmeye gelmediysen seninle konuşmak istemiyorum.
A não ser que você seja o Jimmy e queira me beijar, não quero falar com você.
Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum artık.
Olha, não quero falar mais disto.
Konuşacağım ama ölümü hakkında konuşmak istemiyorum.
Falo, mas não de ela ter desaparecido.
Bunu daha fazla konuşmak istemiyorum.
- Não posso falar mais disto.
Ama... Seninle konuşmak istemiyorum.
Eu queria, mas...
Ben konuşmak istemiyorum.
- Venham aqui me pegar!
- Konuşmak istemiyorum.
- Não, olhe!
Ben bu konuda konuşmak istemiyorum.
Não quero falar disso. Não dessa maneira.
Artık konuşmak istemiyorum bu meseleyi.
Não quero falar mais disto.
Öyle yapmıyorum. Sadece... Seninle bunu konuşmak istemiyorum.
Não estou a rejeitar-te mas não me apetece falar contigo sobre isso.
Hayır ve bunun hakkında konuşmak istemiyorum.
Não, e não quero falar sobre isso.
İkincisi ; bu konu hakkında konuşmak istemiyorum.
Segundo, não quero falar disso.
Bunu konuşmak istemiyorum.
- Não quero falar sobre isso.
Bundan konuşmak istemiyorum.
Não quero falar sobre isso.
Ve ben şu anda bunu konuşmak istemiyorum.
Não quero falar sobre isso agora.
Çünkü bunu konuşmak istemiyorum.
Porque não quero falar sobre isso. Ponto final.
Beni aramak ya da sadece konuşmak istersen kafan falan bozuksa beni ara. Seninle bağlantıyı tekrar koparmak istemiyorum.
Se quiseres telefonar-me só para conversar... ou quando estiveres triste.
Bu konuda konuşmak istemiyorum.
- Eu sei que o dinheiro te preocupa.
- Evet "Bu konuda konuşmak istemiyorum." lafımdan bunu anlaman gerekirdi.
Devias ter percebido quando disse : "Não quero falar disso".
- İş konuşmak istemiyorum.
É só que, não quero muito falar disso.
Ahırla ilgili konuşmak da, bu meseleyi tartışmak da istemiyorum.
Não quero falar sobre o celeiro. Não quero um debate.
Ve bu konuda konuşmak da istemiyorum.
E não quero falar...
Ben seninle konuşmak istemiyorum.
Fique calmo.
Bunun hakkında konuşmak istemiyorum.
Na verdade não quero falar disso.
- Şöhret falan istemiyorum ki ben. - Sadece sevgilimle konuşmak istiyorum.
Não quero a atenção, só quero falar com a minha namorada.
- Nereye? - Konuşmak istemiyorum.
Para onde?
istemiyorum 1125
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşacaksın 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşmuyoruz 17
konuşur 18
konuşuyor 62
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşacaksın 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşmuyoruz 17
konuşur 18
konuş benimle 497
konuşuyoruz 54
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşuyoruz 54
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16