Konuşmuyoruz Çeviri Portekizce
934 parallel translation
Birbirimizle doğru dürüst konuşmuyoruz.
Não falamos abertamente.
Anlayamadım. Hay Allah. Aynı dili konuşmuyoruz.
Droga, não falamos a mesma língua.
Neden aynı dili konuşmuyoruz? O zaman birbirimizi anlardık.
Por que não falamos claramente... para podermos entender-nos?
Aynı dili konuşmuyoruz.
Não falamos a mesma linguagem.
Babam ve ben bu konuları konuşmuyoruz.
O meu pai e eu não conversamos sobre esses assuntos.
Burada onun fiziksel özelliklerini konuşmuyoruz!
Não devia falar de sua aparência física!
Onlardan hiç söz etmedim çünkü hiç ailem hakkında konuşmuyoruz.
Não os mencionei antes porque... não falamos de nossas famílias.
Niçin onunla konuşmuyoruz.
E se fôssemos falar com ele?
Biz aynı dili konuşmuyoruz.
Não falamos a mesma língua.
Bazı şeyleri hiç konuşmuyoruz, hiç söylemiyoruz.
Deixámos coisas por dizer e por esclarecer.
Doğruluk hakkında konuşmuyoruz, hayatta kalmaktan bahsediyoruz.
Não falo do que é correcto, mas em mantermo-nos vivos.
Hiçbir konuda konuşmuyoruz.
Nunca falamos de nada.
Konuşmuyoruz.
Não, eu não falo mais contigo.
Konuşmuyoruz.
já combinámos que não íamos falar mais.
Neden otelin yemek salonuna inip ne istiyorsan o konuda konuşmuyoruz?
Por que não nos podemos sentar na sala de jantar do hotel e falar sobre aquilo que quiseres?
Ama neden onlarla konuşmuyoruz?
Por que não falamos com eles?
Aynı dili konuşmuyoruz.
Não te entendo. Falamos linguagens diferentes.
Konuşmuyoruz, çünkü senin için endişeleniyoruz.
Não falamos porque imaginamos o que estão a fazer-vos.
Konuşmuyoruz... dinlemiyoruz... anlamıyoruz...
Nós não falamos... não ouvimos... percebemos...
Artık bunun hakkında konuşmuyoruz zannederim.
E se não falarmos mais nisso?
Artık konuşmuyoruz hiç?
Já não nos falamos?
Doğru dürüst konuşmuyoruz bile.
Nós mal falamos.
Neden bunu konuşmuyoruz?
Porque não conversamos?
- Biz hiçbir şey hakkında konuşmuyoruz.
- Não estamos a falar de nada. Vou.
- Bazen bir hafta tek kelime bile konuşmuyoruz.
Às vezes, ficamos aqui sentados a noite toda sem trocar uma palavra. - Que chato.
Neden önce biraz konuşmuyoruz?
Porque não conversamos primeiro?
Neden oraya gidip konuşmuyoruz?
- Porque é que não vamos até lá e falamos com eles?
Genellikle, terk edip giderken, konuşmuyoruz.
Não. De facto não nos falamos quando isso ocorre.
Biz özürlü bir çocuk hakkında konuşmuyoruz, bunu sen de biliyorsun.
Não estamos a falar de uma criança com retardo mental.Tu sabes
Ben de. Ama konuşmuyoruz.
Também eu, mas não é o caso.
Neden bu gece yemek yiyip bunu konuşmuyoruz?
Porque não jantamos juntos e falamos do assunto?
Neden bunu konuşmuyoruz?
Por que não falamos sobre isso?
Neden ofisime gidip, orada konuşmuyoruz?
Vamos conversar para o meu gabinete.
Dinleyin, hazır hepimiz bir aradayız, niçin içeriye geçip orada konuşmuyoruz?
Já que estamos todos aqui, porque não entramos e falamos sobre o assunto?
Neden ben hayvanları beslerken ahırda konuşmuyoruz?
Porque não falamos no celeiro enquanto alimento os animais? Está bem.
- Geçmişte neler olduğunu konuşmuyoruz.
- Não vamos falar do que aconteceu.
Neden daha sonra akşam yemeğinde konuşmuyoruz?
E que tal ficar para o jantar?
Elbette, Dr. Philmore, salgın hastalık hakkında konuşmuyoruz.
Certamente não estamos falando de uma epidemia de gripe.
Uçmayı konuşmuyoruz. Karakterleri konuşuyoruz.
Não estamos a falar de pilotar, mas de carácter.
- Neden onunla konuşmuyoruz?
- Vamos falar com ele, sim?
Vincent, neden sen ve ben aşağıya inip özel konuşmuyoruz?
Vincent, vamos os dois conversar em privado.
Artık pek fazla konuşmuyoruz.
Deixámos de falar.
Tamam? O zaman niye oturup biraz konuşmuyoruz?
Porque não te sentas para conversarmos?
Bu tür şeylerden Konuşmuyoruz işte.
Não falamos de coisas desse tipo de coisas.
Neden oturup konuşmuyoruz?
Porque não te sentas para conversarmos?
Niye oturup konuşmuyoruz?
Porque não se senta e conversa?
- Neden simdi konusmuyoruz?
- Porque não me dizes agora?
Neden surekli uzerime gelmektense, yetiskin iki insan gibi konusmuyoruz.
Porque não deixas de tretas e temos uma conversa racional e adulta?
Neden bir yürüyüş yapıp, Vahşi Batı'dan nasıl kurtulunacağını konuşmuyoruz?
Certo, disso eu falo.
Konuşmuyoruz.
Não falamos um com o outro.
Neden konuşmuyoruz?
Por que não conversamos?
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşacaksın 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşur 18
konuş benimle 497
konuşuyoruz 54
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşacaksın 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşur 18
konuş benimle 497
konuşuyoruz 54
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabilir miyiz 236
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabilir miyiz 236