Konuştuk Çeviri Portekizce
3,810 parallel translation
İyi ki konuştuk bunu. Aynı fikirdeyiz.
Ainda bem que conversámos e estamos em sintonia.
Elizabeth ile konuştuk ve bu gece birleşmeyi düşünüyoruz.
Eu e a Elizabeth temos falado e contamos fundir-nos hoje à noite.
Evet, Marko'nun ailesiyle konuştuk.
Falamos com a família do Marko.
Bunu konuştuk.
Já discutimos isto.
Ben de ona birkaç kurabiye götürdüm ve konuştuk adam bambaşka biri oldu. - Aman Tanrım!
Por isso, levei-lhe umas bolachinhas e ficámos a conversar e ele transformou-se por completo.
Konuştuk ve değişecek.
Nós conversámos e vai mudar.
Geçen yıl biz sadece iki kere konuştuk.
Falamo-nos duas vezes o ano passado.
Bunu konuştuk sanıyordum.
Pensei que tínhamos falado.
Nancy ile yoğun bakımı kesme konusunu konuştuk.
A Nancy e eu falámos sobre interromper os cuidados.
Konuştuk.
Falámos. Ele tem namorada.
Kendisinin cinsel geçmişi hakkında konuştuk sen her neredeysen, o zaman.
Falámos da história sexual dela enquanto tu estavas... Onde quer que estivesses.
Biz sadece onunla yeterince ilgilenmeyişimle ilgili konuştuk.
Falámos sobre... de não ter estado presente o suficiente.
Ve daha iyi nasıl olabilirim diye konuştuk.
E como tentei... fazer melhor.
Bir çok muhafız ve hizmetli ile konuştuk.
Falamos com o último servo e os guardas.
Annen ile konuştuk, Emily.
Falámos com a tua mãe, Emily.
Telefonda bir kez konuştuk ama cinayet hakkında değil.
Tivemos uma conversa ao telefone, mas não sobre homicídio.
Motosiklete merakı olduğunu söyledi.. .. bu yüzden benim yeni Harley hakkında konuştuk..
Ele disse que gostava de motos, então, falamos da minha Harley.
Üzerinde konuştuk.
Nós falámos sobre isso...
Oral seks değil ama telefonda konuştuk.
Sexo oral não, mas falamos por telefone.
Biliyorsun, kocam ile bu konuyu konuştuk ve anlaştık,... ve evliliğim paramparça olabilir, ama ahlakım sağlamdır.
Eu abri o jogo com o meu marido. O meu casamento está arruinado, mas a minha moral está intacta.
Bu konuyu ağabeylerinle çoktan konuştuk bile. Fakat şöyle bir soru var.
Já esclareci isso com os teus irmãos, mas levanta-se a pergunta...
Bugün telefonla mı konuştuk?
Falámos ao telefone hoje? Quando?
Sadece gelecekle ilgili konuştuk.
Só conversávamos sobre o futuro.
Onunla bugün konuştuk ümit verici şeyler söyledi.
Tivemos uma conversa hoje, e ele foi muito receptivo.
O çevredeki herkesle konuştuk. Aktivistlerin uğrak mekanlarını araştırıyoruz.
Conversamos com todos os do círculo do activismo.
Profillerini oluşturmak için akrabalarıyla ve onları tanıyan herkesle konuştuk.
Conversamos com os familiares e todos que conviviam com elas.
Evet, kız kardeşi hakkında yazdığım kitap hakkında konuştuk.
Sim, discutimos sobre o livro que eu ia escrever sobre a irmã.
Yolda bol bol konuştuk.
Conversámos bastante durante o caminho.
Görüştük mü konuştuk mu?
Quando a vi ou quando falei com ela?
Hadi ama Duane, daha önce de konuştuk.
Não, Duane, já passámos por isto.
Skype'tan konuştuk.
Falamos pelo Skype.
Gabby'yle konuştuk.
- A Gabby e eu conversamos.
- Harika. Leon ile konuştuk ve yapmak istemiyor.
O Leon e eu conversamos sobre o assunto e ele não quer fazer isso.
Risklerin farkındayım. Bunu konuştuk.
Eu percebo os riscos, falámos sobre isso.
Seni konuştuk.
Isso cria um elo.
Evlilik danışmanı ile bu konuları uzun uzun konuştuk.
Fizemos terapia de casal e falámos muito.
Candace ve ben dün bütün gün konuştuk ve uzun bir birliktelik için anlaştık, fakat bunun için burada değilim.
A Candace e eu conversamos o dia todo ontem, e ainda estamos longe de ficar bem, mas não é por isso que estou aqui.
Az önce adamla konuştuk.
Falamos com ele.
İkimiz konuştuk.
Ela e eu conversamos.
Bir de tam çıkarken yanına uğrayıp selam verdim ve 10 dakika kadar konuştuk.
E, quando já estava a sair, cumprimentei-a e estivemos a falar durante 10 minutos.
- Belfast'la konuştuk.
Bem, falei com Belfast.
Al işte, konuştuk.
Pronto, já falámos.
Az önce konuştuk sayıyorum.
Sinto que acabamos de o fazer.
Leo'nun borç para aldığı tefeciyle konuştuk.
Falamos com um agiota que emprestou dinheiro ao Leo.
Dün gece konuştuk, ve... Tamamen aynı fikirdeyiz. Bir aile balayı.
Falámos a noite passada e não podíamos estar mais de acordo.
Kısa süre önce Gloria'nın ebeveynleriyle konuştuk ve bize cemiyeti bıraktığı gün Gloria ile kavga ettiğinizi söylediler.
Falamos com os pais da Gloria há uns minutos e disseram que se zangou com a Gloria no dia em que ela deixou a comunidade.
Risklerin farkindayim. Bunu konustuk.
Eu percebo os riscos, falámos sobre isso.
Bunu kaç kere konuştuk.
Já está mais que pensado.
Bunu konuştuk.
- Wendy, pára.
Oliver, bu konuyu zaten konuştuk.
- Oliver, já falámos disto.
Konustuk zaten.
- Já te disse.
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuşsana 113
konuşacaksın 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşmuyoruz 17
konuşur 18
konuş benimle 497
konuşuyoruz 54
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuşsana 113
konuşacaksın 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşmuyoruz 17
konuşur 18
konuş benimle 497
konuşuyoruz 54
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabilir miyiz 236
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabilir miyiz 236