English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ M ] / Meş

Meş Çeviri Portekizce

313 parallel translation
Ama daha ileri gitmenin bir yararı olmayacağını söylüyorsan, öyle olsun.
Mes se dizes que não devemos continuar, desiste, pois não continuemos.
Dostlarım, bunu bir denemelisiniz.
Mes amis, deviam comer uma refeição assim.
MAKUL FİYATLAR - HAFTALIK YA DA AYLIK
PREÇOS RAZOÁVEIS Por SEMANA OU MÊS
Borçlarımı ödemek için, bir ay birşey yememem lazım.
Para pagar as minhas dividas, terei de estar um mes sem comer.
Görevden alınmadan bir ay önce Maryk hakkında bu raporu tuttunuz.
Fez este relatório sobre Mr. Maryk um mës antes de ele o substituir.
- Aylik adam baºi 25 dolar.
- $ 25 por mes e por homem.
"1 Ay Sonra"...
UM MÊS DEPOIS
Bir ayda üçüncü kez oldu!
A TERCEIRA EM CERCA DE UM MÊS!
Mes enfants, Siz de benim gibisiniz.
Bem, meus filhos, você estão como eu, à deriva por Berlim.
"Çete savaşlarının üçüncü ayı"
TERCEIRO MÊS DE VIOLÊNCIA ENTRE BANDIDOS
Bir ay önce, içi dolu bir boşluk hissediyordum ama yediğim bir şeyden dolayıydı.
Senti um vazio cheio há um més, mas foi algo que comi.
Red Horsemen'lar geçen ay Golden Horde'lara gittiklerinde Kuyruklarını bacaklarının arasına alarak geri dönmüşlerdi.
Quando o homem-cavalo vermelho entrou no Golden Horde mes passado eles voltaram com seus rabos entre as pernas.
BÜYÜK FİLM STÜDYOSU, GELECEK AYIN SONUN KADAR KARA GEÇMEZSE, ENGULF VE DEVOUR TARAFINDAN SATIN ALINACAK.
"Temos de mostrar ganho ate ao fim do mes que vem... ou o Estudio sera tomado por COME e ENGOLE!"
Bir ay sonra...
UM MÊS DEPOIS
# Beni duyuyor musun, Joe?
Escuta-mes, Joe?
BİR AY SONRA
UM MÊS DEPOIS
Orada iyi bir barda oturuyordum ve düşünceye dalmıştım.
Eu vi-a na televisão. Eu estava num bar simpático mergulhado nos mes pensamentos.
BİR AY SONRA
UM MÊS depois
Bir randevumuz var.
Um ponto de encontro, mes amis.
Korkarım kötü şans dostum.
Estamos com azar, mes amis.
Vay canına!
Malditos os mes'botões!
"Ayın Ağzı"
"BOCA do MÊS"
Fakat, mes amis, ( arkadaşlarım ), hepsi o kadar değil.
Mas, meus amigos, há mais para além disso.
Çünkü, mes amis, ( arkadaşlarım ), gözleri bozuk olmadığı halde, şişedibi gözlük takan bir adamla karşı karşıyaydım.
Porque eu estava na presença de um homem com uma visão regular e com óculos muito graduados.
Mes dames et messieurs, ( Bayanlar ve baylar ) sizi aydınlatayım mı?
Senhoras e senhores, querem que vos esclareça?
Au revoir, mes dames. ( Görüşmek üzere, hanımefendiler. )
Au revoir, minhas senhoras.
Bayanlar ve baylar, herkese iyi akşamlar.
Mes dames et messieurs, boa noite!
Dostlarım, Poirot onları bulana kadar orada kaldılar.
E ali, mes amis, ficou a carta, até ter sido encontrada por Poirot.
Birbirimizi bir aydır tanıyoruz.
Conhecemo-nos há um mës.
Demek onu bir aydır tanıyorsun.
Diz que a conhece há cerca de um mës?
Gerçek hayatta önce idrak ediyorsun, hayatınsa birkaç ay sonra değişiyor.
Na vida, tens uma realização e a tua vida muda um mës e tal depois.
Yani bir ay beklemem yeterli mi?
Então tenho de esperar um mës?
Bayanlar ve baylar, iyi günler diliyorum.
Mes dames et Monsieurs, boa tarde.
Çok dikkatli olmalıyız, zira yanılmıyorsam, mes amis, ( arkadaşlarım, )
Temos de ter muito cuidado.
AYIN İŞÇİSİ
EMPREGADO DO MÊS.
Ama dikkatli olun çünkü yardımınız olsun ya da olmasın, ölümündeki gizemi açığa çıkaracağım.
Mas cuidado, mes amis, porque ao fazê-lo, com ou sem a vossa ajuda, vou desvendar o mistério da sua morte.
Mes demoiselles...
Mademoiselles...
Bir aylık para ha!
O dinheiro de um mes de vendas!
- Bu ay için yeter sana.
- Tem o suficiente para este mes.
Evet cinayetten bahsediyorum, mes amis.
Estou a falar de mortes, mes amis ( meus amigos ).
Saat onikiyi vurunca, halk kralını selamladığında, atlı polisler bizi kovalamaya başladığında..
Quando o relógio bater a meia noite, Quando ele chegar, Quando a polícia a cavalo vier levar-nos para longe, sim, mes amis ( meus amigos ), é a história.
Büyük Perhiz yarın başlıyor, mes amis, ve ben, caymak için lezzetli bir şeyler istiyorum.
Começa amanhã, mes amis ( meus amigos ), e eu, e eu quero algo saboroso.
Köpek sürülerinin dünyası!
Mes eu deparei-me com um mundo... que era um mundo de cães. Porcaria de cães!
Bu sadece 1 ay...
Alem disso, é só por um mes.
Bu bir ayı sanki bütün bir ömürmüş gibi hatırlayacağım.
Num mes terei vivido uma vida.
Lütfen baba, bana sadece 1 ay ver.
Por favor Babuji, dê-ma um mes.
Sadece 1 ay içinde, olabileceğim kadar mutlu olmayı istedim, geri döndüğümde... ülkeme gidip, bütün hayatımı yabancı biriyle geçirecektim.
Durante um mes, eu quis ser feliz o quanto eu pude. Depois tive que voltar... e vou voltar ao meu país, para passar o resto da minha vida com um estranho.
Bir aydır evimde değilim ben.
Não tenho estado aqui por um mes.
Bozuk bir kablo yüzünden olmalı.
é aquela época do mes.
Bir Ay Sonra Ontario, Kanada
UM MÊS DEPOIS ONTÁRIO, CANADÁ
Alın bakalım. "Ayın Öfke Grubu" kulübü araştırmasından gelenler.
Os últimos esforços literários do Grupo Racista do Mes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]