Ne kadar da güzel Çeviri Portekizce
524 parallel translation
Ne kadar da güzel?
O quão bonita é?
Stephanie, ne kadar da güzel görünüyorsun, tatlım.
Stephanie, como estás bonita.
Oh, ne kadar da güzel görünüyorsunuz.
Oh, que linda que está, Senhorita Cathy!
Bu solgun Endymion vakti ne kadar da güzel.
Como é bela esta pálida hora de Endimião.
Vay canına, o meşhur caddede olmak Ne kadar da güzel bir duygu
Oh meu Deus como é bom estar Na avenida que sempre sorri
Tüm bunların ne kadar da güzel olduğunu.
Como tudo é tão maravilhoso.
Dünya ne kadar da güzel, Eben.
Que maravilhoso que é o mundo, Eben.
Bu gümüş sigara kutusu ne kadar da güzel!
É uma bela cigarreira.
Ne kadar da güzel.
Tão belas!
Ne kadar da güzel bacakların varmış!
que pernas tão bonitas você tem!
Ne kadar da güzel bir fikir, ha?
que idéia tão boa, não?
Hava ne kadar da güzel böyle.
- Está um tempo fabuloso!
Seni görmek ne kadar da güzel, canım.
Estou feliz por te ver, querida.
Her şeyi banda almaları ne kadar da güzel, John.
É maravilhoso como agora se pode gravar tudo, John.
Şuna da bakın hele, Babaları çok çirkin ama, ne kadar da güzel kızları var.
Curioso, ele é tão feio e fez uma filha tão linda.
Ne kadar da güzel...!
É tao belo!
Dağlar ne kadar da güzel.
As montanhas são lindas.
Ne kadar da güzel.
- Que encantador!
Ne yazık ki zaman yok. Orası ne kadar da güzel.
Infelizmente, não há tempo, mas lá em cima é muito agradável.
Ne kadar da güzel.
Que agradável.
Ne kadar da güzel dirsekleriniz var, bayan Flannery
Que lindos cotovelos, menina Flannery.
- Teyzen ne kadar da güzel.
- A tua tia é jeitosa.
Ne kadar da güzel öpüştüler, değil mi?
O beijo deles foi doce, não foi?
Ayaklarınız ne kadar da güzel sandalların içinde.. Ah prenses kızım...
Quão belos são os vossos pés com sandálias, ó filha de princesa.
Gözlerine ne kadar da güzel gider.
Tem a ver com os seus olhos.
Arkadaşlarla hoşça vakit geçirmek ne kadar da güzel.
É gostoso se divertir com os amigos.
Uyanıştan önceki kısa uykusunda ne kadar da güzel görünüyor hayatım.
Como é lindo o meu amado... caminho do seu último sono antes de acordar.
Oh, Marian, ne kadar da güzel, küçük bir tavşan.
Marian, que lindo coelhinho!
Oh, Robin, ne kadar da güzel bir gece.
Robin, que noite linda!
Canım, kızdığın zaman ne kadar da güzel görünüyorsun!
Entristece-me mandar-te embora.
Ne kadar da güzel bir yaratık.
Uma criatura tão bela, tão frágil...
Ne kadar da güzel.
Ela é adorável.
Ne kadar da güzel demişler.
Bem dito!
Ne kadar güzel bir kız! Ama Viyana'da çok dikkatli olması gerekiyor.
É uma rapariga simpática mas devia ter cuidado em Viena.
Sanırım hayatımın en güzel hatasını yaptım, her ne kadar sizinle birlikte hayatımı tehlikeye atıyor olsam da.
É por ver a vida nua e crua, e andar com tipos fortes e calados como vocês.
Ne kadar da mükemmel, güzel bir bayan.
Mas que mocinha mais linda.
Tam da ne kadar güzel bir oğlunuz olduğunu söylüyordum.
Eu estava a dizer que vocês têm um filho excelente.
- Bak, annenin bacakları ne kadar güzel değil mi? - Aman sen de!
Olha as pernas da tua mãe.
Uzun ve güzel bir rüya görmeyi ne kadar da çok isterdim.
Eu gostava de sonhar. Adoraria ter sonhos enormes, maravilhosos!
Fakat ufak ufak, insanlar senin ne kadar güzel dans ettiğinden uzaklaşırlar.
Mas pouco a pouco percebeste que as pessoas não estão interessadas na qualidade da tua dança.
Bu kadar uzaklardan gelmeniz ne güzel.
Que amável da vossa parte virem de tão longe para nos ver.
Ama gala gecesinde seyirciye ne kadar güzel olduğumu söylersem, perde kapanmadan Keeney'e dönerim.
Mas se apareço na noite da estreia a dizer ao pùblico que sou bela, volto para o Keeney antes da cortina baixar.
sanki bulutların üstünde yürüyormuşuz gibi... ağaçlar ve çiçekler şarkı söylüyor... bu kadar güzel bir günün doğuşunu görebildiğim için... ne kadar da şanslıyım... bu harika duyguyu kim alır?
até parece que andas no ar ouço árvores e flores cantar que sorte que é poder estar vivo para ver um dia destes a raiar quem me compra esta alegria?
Ne kadar da güzel!
Isto é lindo!
Ne kadar da nadide ve güzel.
Tão raro. E tão belo.
O ne kadar kötü görünmeye başladıysa, karısı da o kadar güzel görünmeye başladı.
Enquanto ele piorava, melhor ela ficava.
Hava ne kadar da güzel!
O pássaro voa alto no céu.
Ne kadar da güzel.
Como?
Odan ne kadar güzel. Manzarası da çok güzel.
Que quarto lindo este!
Böyle bir itirafta bulunması ne kadar güzel. Başka türlü konuşmuş olsaydı onu bu kadar sevmezdim.
Gostei da confissão que fez, e se tivesse falado de outra forma, estimá-lo-ia muito menos.
Aman Tanrım! Ne kadar da büyük bir gücün var. Mucizeler yaratmanın sadece sana ait olduğunu ne güzel gösteriyorsun.
Senhor, tamanha é a dimensão do Teu poder, e mostras-nos que só a Ti cabem os milagres.
ne kadar güzelsin 38
ne kadar 1461
ne kadar güzel 390
ne kadar harika 35
ne kadar paran var 51
ne kadar tatlısın 25
ne kadar istiyorsun 126
ne kadar tatlı 35
ne kadar güzel bir gün 19
ne kadar iyi 34
ne kadar 1461
ne kadar güzel 390
ne kadar harika 35
ne kadar paran var 51
ne kadar tatlısın 25
ne kadar istiyorsun 126
ne kadar tatlı 35
ne kadar güzel bir gün 19
ne kadar iyi 34