Teğmen dan Çeviri Portekizce
129 parallel translation
Ben Teğmen Dan Taylor.
Sou o Tenente Dan Taylor.
Teğmen Dan işini biliyordu.
O Tenente Dan sabia daquilo.
Teğmen Dan sürekli olarak yoldaki bir taş veya izden nem kapıyor ve bize eğilip, susmamızı söylüyordu.
O Tenente Dan tinha muitos pressentimentos, a propósito duma rocha, dum trilho, e então mandava-nos deitar e calar.
Teğmen Dan, Coleman öldü!
Tenente Dan, o Coleman está morto!
Teğmen Dan, size dondurma getirdim.
Tenente Dan, trouxe-lhe um gelado.
Teğmen Dan, dondurma!
Tenente Dan... gelado!
Teğmen Dan bile gelip, oyunumu seyrediyordu.
Até o Tenente Dan me veio ver jogar.
Ben Teğmen Dan Taylor'dım.
Eu era o Tenente Dan Taylor.
Hala Teğmen Dan'siniz.
Ainda é o Tenente Dan.
Bilin ne oldu Teğmen Dan?
Sabe que mais, Tenente Dan?
Bayan, Teğmen Dan'e ne yaptılar?
Minha senhora, que fizeram ao Tenente Dan?
Bu Teğmen Dan.
Espera, é o Tenente Dan.
Teğmen Dan!
Tenente Dan!
Teğmen Dan bir otelde yaşadığını söyledi. Bacakları olmadığından, kollarıyla egzersiz yaparak oyalanıyormuş.
O Tenente Dan disse que vivia num hotel, e, como não tinha pernas, exercitava muito os braços.
New York'ta ne yapıyorsun Teğmen Dan?
Que faz aqui em Nova lorque, Tenente Dan?
Teğmen Dan'le kaldım ve Noel'i birlikte kutladık.
Fiquei em casa do Tenente Dan e passei o Natal com ele.
Cennete gideceğim Teğmen Dan.
Eu vou para o Céu, Tenente Dan.
Söz sözdür, Teğmen Dan.
O prometido é devido, Tenente Dan.
Mutlu yıllar Teğmen Dan!
Feliz Ano Novo, Tenente Dan!
Yılbaşı partini mahvettiğim için üzgünüm Teğmen Dan.
Lamento ter estragado a festa de Ano Novo, Tenente Dan.
Galiba Teğmen Dan bazı şeylerin değiştirilemeyeceğini anlamıştı.
Julgo que o Tenente Dan concluiu que certas coisas nunca mudam.
Teğmen Dan, burada ne işiniz var?
Tenente Dan, que faz aqui?
Sizin bacağınız yok ki Teğmen Dan.
Não tem pernas, Tenente Dan...
- Hala karides yok, Teğmen Dan.
- Ainda nada, Tenente Dan.
Bazen Teğmen Dan de geliyordu ama dua faslını bana bırakıyordu.
Às vezes, o Tenente Dan também ia, mas as orações ficavam a meu cargo.
Teğmen Dan'in bunu demesi çok tuhaftı çünkü o an Tanrı kendisini gösterdi.
Teve graça, o Tenente dizer aquilo, pois, aí mesmo, Deus manifestou-se.
Özellikle KAUNITZ isimli, YALANCI ve ALÇAK bir ajan var. Bu Teğmen Candy çok iyi bir insanmış gibi duruyor ve Güney Afrika'dan yeni dönmüş.
Querem fomentar intrigas entre Inglaterra e Alemanha.
Rochester'dan Teğmen Cooley ve Çavuş Gillespie'yi hatırlıyor musunuz?
Conhecem o tenente Cooley e o sargento Gillespie de Rochester?
Ulusal Donanma'dan Teğmen Parsons.
Tenente Parsons, Marinha Real.
Teğmen Uhura, Gideon'dan son izin çıktı mı?
Tenente Uhura? Temos uma autorização final de Gideon?
Teğmen Columbo'dan bir not...
Recebi um recado do tenente Columbo...
Teğmen Uhura'dan Güvenlik Şefi Davison'a.
Tenente Uhura para Oficial de Segurança Davison.
Yıldız Gemisi Atılgan'dan Teğmen Uhura. Kaptan Kirk'ü bulmak için buradayız.
Tenente Uhura da nave estelar Enterprise.
Size Teğmen Feraud'dan haber getirdim?
Conhece o Tenente Feraud?
Mavi Filo'dan Teğmen Starbuck'a karşı dava şimdi başlayacak.
O caso contra o Tenente Starbuck do Esquadrão Azul vai começar.
Az önce Teğmen Boomer'dan iniş isteği almadınız mı?
E o Tenente Boomer não acabou de pedir autorização para aterrar?
Yüzbaşı Hunt ve Teğmen Morant'dan önce Fort Edward'ın komutası sizdeyken Boer esirlerine siz ne yaptınız?
Quando você estava no comando do forte Edward antes do citados capitão Hunt e tenente Morant aparecerem o que fazia com os prisioneiros bôeres?
Pietersburg'un otellerinde yeter ki Teğmen Handcock'ı vurabileyim, çıplak ayakla Cape Town'dan Pietersburg'a kadar yürürüm dememiş miydin?
E você não dizia em hotéis de Pietersburg que poderia andar descalço da Cidade do Cabo até Pietersburg para participar do pelotão de fuzilamento do tenente Handcock?
Burası Atılgan. Atılgan'dan Amiral Kirk ben Kaptan Esteban ya da Teğmen Saavik'e sesleniyorum.
Almirante Kirk chama Comandante Esteban ou Tenente Saavik.
- Arriola dan ses çıktı mı? ( Teğmen Martin Castillo ) - Sonny telefonla haber verdi.
- Ele foi informado.
- Teğmen Taggart'dan Kaptan Picard'a.
- Alferes Taggart ao capitão Picard.
Teğmen, danışmanınıza başka bir avukatın atanmasını önerirsem hakarete uğramış hisseder misiniz?
Ficaria ofendido se eu pedisse que indicassem outro advogado?
Monsenyör O'Hara ve Teğmen Souther'dan.. .. sana daha uygun bir yer bulmalarını isteyeceğim.
Pedirei ao monsenhor O'Hara e ao tenente Souther... para encontrar um lugar mais seguro para si.
Saat 09 : 00'da danışmanlık seansı Teğmen Janeway ile...
Não.
- Picard'dan Teğmen Worf'a.
Diário médico, data estelar 46075.1.
- Picard'dan Teğmen Worf'a.
Sim, e por uma boa razão.
Teğmen Pierson'dan Kumandan La Forge'a Sistem izleme odasında bize katılır mısınız?
"Confirmado. A falha ocorreu às 11 : 50 horas de hoje"
Ben Çavuş Reynolds, Suç Araştırma'dan, Teğmen Frank Watters'ı arıyorum.
Fala o Sargento Reynolds, das Investigações Criminais, a chamar o Tenente Frank Watters.
Bunun boş bir dedikodu olduğuna yemin et Sharpe. ya da bayım, sizi temin ederim o kapıdan bir teğmen olarak çıkarsınız.
Jura-me que isso é apenas bisbilhotice, Sharpe, ou prometo que sairás por aquela porta fora como tenente.
Riker'dan Teğmen Worf'a.
Riker para o tenente Worf.
La Forge'dan Teğmen Picard'a.
"La Forge ao tenente Picard."
daniels 33
danielle 84
dang 16
danica 22
daniel jackson 33
danışman 220
danimarka 50
dans etmek 29
danglars 23
dana eti 17
danielle 84
dang 16
danica 22
daniel jackson 33
danışman 220
danimarka 50
dans etmek 29
danglars 23
dana eti 17