English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ U ] / Umarım yoktur

Umarım yoktur Çeviri Portekizce

1,124 parallel translation
Umarım yoktur.
Espero sinceramente que não.
- Umarım sizce bir sakıncası yoktur.
-
Ciddi bir şey yoktur umarım.
Espero que não seja muito grave.
Umarım mahsuru yoktur, daha çok giysi ödünç aldım.
Espero que não te importes que tenha tirado mais roupa.
Umarım bir sakıncası yoktur.
Não se importa, pois não?
Umarım Harry ve Dick'in sizi giydirmiş olmasının... Bir sakıncası yoktur.
Espero que não se importe que o Harry e o Dick o tenham vestido.
Sakıncası yoktur umarım.
Espero que não te importes.
Umarım sana Jackie dememde sakınca yoktur.
- Jackie... Não se importa que a trate por Jackie?
- Umarım Louis'la birlikte kalmanda bir sakıncası yoktur.
Não te importas de ficar com o Louis?
Umarım aksi giden bir şey yoktur..
Trabalhas de mais?
Umarım sakıncası yoktur.
Espero que não te importes.
Umarım sakıncası yoktur. Bize katılmaları için birkaç kişi daha çağırdım, Mösyö Blunt.
Espero que não se oponha, M. Blunt, mas convidei mais algumas pessoas.
Başka cinayet yoktur umarım, Monsieur Mitchell.
Não houve mais crimes, suponho eu, Sr. Mitchell?
Umarım, sakıncası yoktur.
Espero que não se importem.
Umarım IRS'e açtığım telefonla bunun bir ilgisi yoktur.
Espero que o meu telefonema ao INSS não tenha nada a ver com isso.
Umarım ben kitap okurken sessiz olmanın sakıncası yoktur.
Importam de ficar calados enquanto leio?
Umarım sakıncası yoktur.
Portanto, espero que não se importe.
Biraz uzanmamın sakıncası yoktur umarım.
Espero que não te importes de me ter deitado um bocado.
Umarım sakıncası yoktur, Bay Gao.
Espero que não se importe, Sr. Gao.
Frank, seni ofisten aramamın sakıncası yoktur umarım.
Frank, espero que não te importes que te telefone para o escritório.
Umarım yine o Çinli akrobatlar yoktur.
Espero que não sejam outra vez aqueles acrobatas chineses.
- Bilmiyorum, umarım bir şeyi yoktur. - Biz başlayalım mı?
Espero que a boa senhora esteja bem.
Umarım dargınlık yoktur.
Espero que não haja ressentimentos.
Umarım bu gece özel bir şey yoktur.
Espero que não haja nada especial, esta noite.
Umarım, hiç birinizde bir şey yoktur.
Vocês não vêm tomando nada, espero.
Konuşurken biraz dikim işleri yapmamın sakıncası yoktur umarım.
Espero que não se importe que plante um pouco enquanto falamos.
Umarım senin için sakıncası yoktur Quark, Nagus'a veda etmeden gidemezdim.
- Pensei que sim. Espero que não se importe, Quark, mas não me podia ir embora sem dizer adeus ao Nagus.
Umarım böyle habersiz uğramamın sakıncası yoktur.
- Não se importa se eu passar por aqui?
Umarım mahsuru yoktur.
Espero que não se importe.
Umarım sakıncası yoktur.
O que é que ela sabe?
Oh. Uh, tamam. Umarım 50 $ vermemde sakınca yoktur ;
Está bem, espero que não se importe, mas tudo que tenho são 50.
- Umarım ciddi bir şeyi yoktur. - Hayır.
- Nada de grave, espero?
Umarım gerçekten kalbinin derinliklerinde sevgi yoktur. Çünkü eğer içinde bana karşı birazcık sevgi besliyorsan hiçbir şey söylemediğin için bence birazdan pişman olacaksın.
Espero que não haja amor dentro de ti... porque se houver... só um pouco de amor aí dentro... creio que dentro de uns minutos irás arrepender-te de não teres falado.
Umarım Sentinel'in burada köstebeği yoktur.
Espero que o The Sentinel não tenha um espião aqui.
Sakıncası yoktur umarım.
Espero que não se importe.
Umarım böyle bir gecede bizim için bir planınız yoktur, Müfettiş
Espero que não tenha nada para nos pedir numa noite destas, inspector.
Umarım sakıncası yoktur?
Não se importa?
Umarım benim odamda o küçük gizli izleme aygıtlarından yoktur.
Espero que não tenha uma escuta destas escondida nos meus aposentos.
Umarım sakıncası yoktur.
Espero que não se importe.
Umarım sizin burada bir sorun yoktur.
- Mas está tudo bem?
Umarım bir terslik yoktur.
A saúde está boa?
Umarım kedilere alerjisi yoktur.
Espero que não seja alérgica a gatos.
Sakıncası yoktur umarım!
Oh, não te importas se fizer.
Umarım sorununun 3.50 dolarımla bir ilgisi yoktur.
Espero que o seu problema não tenha a ver com os meus 3,50.
Umarım bu işte bir numara yoktur Killearn.
Oxalá não haja fraude, Killearn.
Umarım fazla birşeyi yoktur.
Espero que seja só isso.
- Umarım müzik setini kullanmamın sakıncası yoktur.
Não faz mal ter ligado a aparelhagem?
Mahzuru yoktur umarım.
Eu sabia que não te importarias.
- Umarım sakıncası yoktur.
Espero que não se importe.
İyi günler hanımefendi. - Umarım kırık yoktur. - İyi misin?
Usando apenas as mãos estrangulei a feroz, perigosa besta que soltava fogo pelo nariz e a arrastei para fora.
Umarım sakıncası yoktur.
Pedi que os mandassem para aqui.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]