Uzun sürdü Çeviri Portekizce
2,022 parallel translation
Niye bu kadar uzun sürdü?
Porque está isto a demorar tanto tempo?
Buraya gelmeniz uzun sürdü.
Estava a ver que nunca mais.
Neden böyle uzun sürdü?
- Por que está a demorar tanto?
Kapıyı açmak niye bu kadar uzun sürdü?
Porquê tanto tempo para abrir a porta?
Evet, daha erken gelmemiz gerekiyordu ama buraya gelmek çok uzun sürdü.
- Sim, teríamos vindo mais cedo, mas tivemos uma longa caminhada até aqui.
Okuması neden bu kadar uzun sürdü?
Porque diabo está ela a demorar tanto tempo para ler aquela coisa? Não sei, mas eu esta manhã vi-a a dar notas ao Joe para o episódio piloto dele.
Kusura bakma. Öğle yemeği uzun sürdü, sonra da yüzmeye gittim.
Desculpe, o almoço demorou e eu depois fui nadar.
Uzun sürdü.
Você demorou muito.
Neden bu kadar uzun sürdü?
Porque está a demorar tanto tempo?
Niye bu kadar uzun sürdü?
Porquê a demora?
Solosu o kadar, ama o kadar uzun sürdü ki.
E o momento dele continuou por muito, muito tempo.
Gelmeleri yeterince uzun sürdü.
Demoraram bastante.
Buraya gelmem uzun sürdü, kusura bakmayın.
Desculpe a minha demora em chegar aqui.
Vurulduğu gece, evine gitmem niye o kadar uzun sürdü biliyor musunuz?
Sabe por que demorei tanto tempo a chegar a casa dela na noite em que foi assassinada?
Beni bulman oldukça uzun sürdü.
Demoraste a encontrar-me.
Kusura bakma, uzun sürdü!
Desculpa ter demorado imenso tempo!
Niye bu kadar uzun sürdü?
- Porque demoraste tanto?
Dr. Hodgins'in işi neden bu kadar uzun sürdü?
Porque é que o Dr. Hodgins está a demorar tanto?
Ancak düşündüğümden uzun sürdü çünkü kan almak için sürekli odaya dönüyordum.
Mas demora mais do que eu esperava, porque tenho de estar sempre a ir buscar mais sangue.
Ne olduklarını anlamam bile çok uzun sürdü satırların biri sağdan sola diğeri soldan sağa yazılmış.
Demorou algum tempo para entender o que era, porque estão escritos em boustrophedon.
Youtube'a yükleyeceğim. Ne kadar uzun sürdü?
Porque está a demorar tanto?
Düşündüğümden uzun sürdü ama asla pes etmedim.
Demorou mais do que pensei, mas nunca desisti.
Hazırlaması düşündüğümden uzun sürdü ama ama konferans odası senin için hazır şimdi.
Demorou um pouco mais do que pensava a preparar, mas estou disponível para ti a partir de agora na sala de conferências.
Neden bu kadar uzun sürdü?
Por que demoraste tanto?
Neden bu kadar uzun sürdü?
Porque está a demorar tanto?
Selam. Bağlantılarımın bunu becermesi düşündüğümden uzun sürdü ama sonunda Parker hakkında bilgi elde edebildiler.
Os meus contactos demoraram mais do que eu esperava, mas, finalmente, descobriram o Parker.
Bak, onu bulmam uzun sürdü,
Olha, levei muito tempo a encontrá-lo.
Çok uzun sürdü.
Muito tempo.
Ondan sonra bile evlenmeyi, karısı olmayı, çocuklarını doğrumayı istediğim adamın o olduğunu anlamam uzun sürdü
E mesmo depois disso, levei muito tempo a perceber que o queria. Ser casada, ser mulher dele, ter os filhos dele.
- Niye bu kadar uzun sürdü?
- Porque demoraram tanto?
Niye bu kadar uzun sürdü?
Por que demora tanto?
- Niye açman bu kadar uzun sürdü? - Hetty.
Por que demorou tanto para atender o telefone?
Bunu yapman çok uzun sürdü, Leon.
- Até que demorou, Leon.
Beklediğimden daha uzun sürdü.
Quero saber o quanto antes, é obvio.
Toplantıdaydım ve beklediğimden uzun sürdü.
Tinha uma reunião e prolongou-se por uns minutos.
Luxembourg şehrinin kuşatması çok uzun sürdü, ordusu da hastalıklardan kalbura döndü.
Demorou demasiado tempo a sitiar a cidade de Luxemburgo - e o exército assolado pela doença.
Gelmeniz uzun sürdü.
Demoraram bastante.
Hatırlamam biraz uzun sürdü.
Só demorei um pouco a conciliar as coisas.
Fazlasıyla uzun sürdü.
Demorou muito.
Berbat ameliyat uzun sürdü.
A operação prolongou-se.
Biralarını götürmem uzun sürdü.
Demorei algum tempo a trazer-lhes as cervejas.
Gelmen neden bu kadar uzun sürdü?
Por que demorou tanto?
Film sandığımızdan daha uzun sürdü.
Pensámos que o filme acabasse mais cedo.
Beklediğimden biraz uzun sürdü.
Ele demorou mais do que eu esperava.
Üzgünüm, buraya gelmemiz uzun sürdü.
Desculpe por ter demorado tanto.
Neden bu kadar uzun sürdü?
- E porque demoraste tanto?
Niye bu kadar uzun sürdü böyle?
Por que demoras tanto?
Sanırım, işi uzun sürdü.
Deve estar atrasada.
Neden bu kadar uzun sürdü?
Porque demoraste tanto?
Caz müzisyenlerinden kaçı uzun ve mutlu bir hayat sürdü?
Quantos músicos de jazz viveram vidas longas e felizes?
İkinizin gelmesi uzun sürdü.
Demoraram o tempo suficiente.
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun mu 25
uzun bir zaman 22
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun mu 25
uzun bir zaman 22