Uzun zaman önce Çeviri Portekizce
3,463 parallel translation
- Bilmem. Uzun zaman önce.
Não sei, há muito tempo.
Uzun zaman önce sana bir söz verdim.
Há muito tempo, fiz-te uma promessa.
Bu büyük numara her ne ise çok uzun zaman önce tasarlanmış.
O que quer que seja este grande truque, foi concebido há muito tempo.
Çok iyi, sen doğmadan uzun zaman önce.
Muito bem. Muito antes de nasceres.
Dediğim gibi bu yüzük uzun zaman önce benden çalındı.
Como disse, este anel foi-me roubado há muito tempo.
Bazı şeyleri çok çok uzun zaman önce söylemeliydim.
Algo que eu devia ter dito há muito tempo atrás
Gördüğünüz gibi.. çocuk ölmeden uzun zaman önce
E como pode ver o trabalho foi feito bem antes do rapaz morrer.
Tepeden uzun zaman önce düştün.
Caíste do topo há muito tempo.
Percy Jakson... kaderin uzun zaman önce yazıldı.
Percy Jackson, seu destino foi escrito há muito tempo.
Uzun zaman önce, biçimsiz bir bebek doğdu...
Há muito tempo atrás havia um rapaz que nasceu deformado e...
Mansi'nin önde gelenleri uzun zaman önce bölgede Dyatlov Grubu kaybolduğunda tuhaf gürültüler ve dağın üzerinde alev topları olduğunu hatırlattılar.
Um ancião Mansi lembra que, quando o grupo de Dyatlov desapareceu, os nativos relataram barulhos e bolas de fogo sobre as montanhas.
Ama bunun süresi uzun zaman önce dolmuş.
Expirou há bastante tempo.
Zaten uzun zaman önce her şey bitmişti.
Já um tempo que tudo acabou.
Uzun zaman önce, çok hasta ve güneye göç edecek gücü olmayan bir serçe yaşarmış.
Era uma vez um pardal que estava muito doente e não tinha forças para voar para sul.
Sahip olduğun yada olacağın herşeye sahip olabilirim, ama ben hayallerimi takip etmeye uzun zaman önce karar verdim, siktiğimin Pottery Barn mağazasından her hangi bok almaya çalışacağıma.. yaşam felsefesiyle daha rahat olurum..
Eu poderia ter tudo o que tens e muito mais, mas eu decidi há muito tempo que seria melhor seguir o meu sonho em vez de andar a comprar merda do caralho do Ikea para estar confortável com a ideia de ser um
Uzun zaman önce, bir kadın üzgün insanlar olduğu için hastaneden kaçmış.
Foi há muito tempo atrás, uma mulher escapou do hospital de pessoas tristes.
Onlar uzun zaman önce asitle yıkandalar.
Eles foram lavados com ácido há muito tempo.
SPIVEY MARKA DANIŞMANLIĞI Çok ama çok uzun zaman önce
Portanto o meu futuro parece-me poderoso e brilhante, muito obrigado.
Anne, uzun zaman önce... Benim için yapmayacağın bir şeyin olmadığını söylememiş miydin?
Mãe, não me disseste há pouco tempo que não havia nada que não fizesses por mim, se te pedisse.
Uzun zaman önce öldü.
Ela já morreu há muito tempo.
Uzun zaman önce. Bak... Yatak odasında 300 dolarım var.
Olha, tenho 300 dólares escondidos ali no quarto.
Ondan çok uzun zaman önce de su çiçeği çıkaran bir çocuk için.
Vários anos antes, um dos rapazes apanhou varíola.
Biri oraya uzun zaman önce gömmüş. Bizim onları bulmamızı istemiş.
Alguém o enterrou há muito tempo, alguém queria que fosse descoberto por nós.
Bunlar Artur'un sözleriydi ama o Artur uzun zaman önce öldü.
Estas eram palavras do Arthur. O Arthur morreu à muito tempo.
Uzun zaman önce onlardan birisiydim.
Eu costumava ser uma delas à muito tempo atrás.
Neyse, bu geçenlerde oldu, öyle çok da uzun zaman önce değil.
Seja como for, isso já foi há algum tempo, não muito.
Bazı şeyleri uzun zaman önce yapmış olmalıydım.
Provavelmente já devia ter feito algo há muito tempo.
Uzun zaman önce boğazını kesmiş olmalıydım.
Já devia ter-te cortado o pescoço há muito tempo!
- Belki, bilirsin şey olsaydın. İlk gecemizde, uzun zaman önce, ama şimdi hayır!
- Talvez, se fosse... a nossa primeira noite juntos em tempos longínquos, mas agora não!
Hayır. Uzun zaman önce öldü.
Não, ele morreu há muito tempo.
Uzun zaman önce yapmam gerektiği gibi.
[Risada] Como eu devia ter feito há muito tempo.
Bunu takdir ediyorum ama biliyorsun annem ve ben çok uzun zaman önce kiliseyi bıraktık.
Agradeço-lhe, mas há muito que eu e a minha mãe nos afastámos da igreja.
Uzun zaman önce tanıştığım birinden.
Bem, é alguém que conheci há muito tempo atrás.
Onu uzun zaman önce öldürmeliydik.
Já a devia ter matado há mais tempo.
Uzun zaman önce kahin babanın birden çok oğlu olacağı kehanetinde bulunmuştu.
Há muito tempo atrás, o Vidente professou que o teu pai teria vários filhos.
Uzun zaman önce kahin babanın birden çok oğlu olacağı kehanetinde bulunmuştu.
O vidente previu que o teu pai teria vários filhos.
Kokain denilen uyuşturucu ile, bir kaç tecrübem oldu. Uzun, uzun zaman önce uzaklarda bir galakside gençliğimi heba ederken. Yalana bak.
Já experimentei a droga a que chamas cocaína, há muito, muito tempo, numa galáxia muito distante, na minha juventude desperdiçada.
Çok uzun zaman önce bitti, Aidan.
Acabou há muito tempo, Aidan.
Hayır anne, o iş uzun zaman önce bitti.
Não, mãe, acabou há muito.
- Haklısın. Bunu ona uzun zaman önce anlatmalıydın.
Devias ter-lhe dito há muito tempo.
Bu uzun, uzun zaman önce senindi.
Era teu há muito, muito tempo.
Uzun zaman önce, Ryan televizyon sektörüne girmeye çalıştı.
Há muito tempo, o Ryan teve uma experiência na televisão.
Yani bilirsin uzun zaman önce aklıma gelivermişti.
Bem, quero dizer, tu sabes Tive essa ideia há muito tempo atrás.
Çok uzun zaman önce.
Há muito, muito tempo.
Ryan uzun zaman önce gitmesine izin verdin.
- Desculpe. - Já superei isso à muito tempo.
Böyle giyindiğine bakarak, uzun zaman önce ölmüş olmalısın.
Deves ter morrido há muito, vestida dessa maneira.
İnsanların sözünü ettiği Heisenberg için bir şey söyleyemem ama uzun zaman önce tanıdığımız o tatlı, müşfik, zeki adam o adam artık yok.
gentil e brilhante desapareceu.
Çok uzun zaman önce, Tommy.
Há muito, muito tempo, Tommy.
Bir şey söylemedik çünkü uzun zaman önce oldu.
Não dissemos nada, porque já aconteceu há muito tempo.
Gazeteciydim. Uzun bir zaman önce.
Era... há muito tempo.
Uzun zaman önce.
Foi há muito tempo.
uzun zaman önceydi 90
uzun zaman oldu 409
uzun zaman 39
uzun zamandır 69
uzun zamandır görüşmedik 21
uzun zaman olmuştu 17
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
uzun zaman oldu 409
uzun zaman 39
uzun zamandır 69
uzun zamandır görüşmedik 21
uzun zaman olmuştu 17
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce para 23
önce ben geldim 22
önce siz 62
önce sen git 20
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
uzun hikaye 160
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce para 23
önce ben geldim 22
önce siz 62
önce sen git 20
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun bir zaman 22
uzun mu 25
uzun bir gündü 31
uzun bir süre 39
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun bir zaman 22
uzun mu 25
uzun bir gündü 31
uzun bir süre 39