Vu Çeviri Portekizce
511 parallel translation
Bu akşam, Bu Beyin'de déjà vu olgusunu inceleyeceğiz.
Hoje, em É a Mente vamos examinar o fenómeno do déjà vu.
Şu anda olanın daha önceden olduğu bu akşam Bu Beyin'de déjà vu olgusunu inceleyeceğiz.
De que o que está a acontecer já aconteceu hoje em É a Mente, vamos examinar o fenómeno do déjà vu.
Neyse, bu akşam Bu Beyin'de déjà vu olgusunu inceleyeceğiz.
Entretanto, hoje, em É a Mente, vamos examinar o fenómeno do déjà vu.
Déjà vu.
Déjà vu.
Korkunç bir déjà vu hissi.
Tenho uma sensação terrível de déjà vu.
Korkunç bir déjà vu hissi...
Tenho uma sensação terrível de déjà vu...
Onu Frodo'ya ver ben Frodo'ya göz kulak olurum.
Entregue-o ao Frodo, e eu vu ¡ dare ¡ de vovê.
Dikkatli ol Frodo.
Tome vu ¡ dado, Frodo.
Dikkatli olun.
Tomem vu ¡ dado.
Asıl sen dikkat et!
- Tome vu ¡ dado.
Dikkatli ol Merry.
Tome vu ¡ dado, Merry.
Şu Yolgezer dikkatli olun diyor bana kalırsa önce ona dikkat etmeli.
Ele d ¡ sse para termos vu ¡ dado, vamos vomeçar por ele.
Sol taraftaki yol kötü kokuyor ve ben karar veremeyecek kadar yorgunum.
O vam ¡ nho para a esquerda pareve obstruído. E estou sendo vu ¡ dadoso ao esvolher.
Aragorn onlarla ilgilenecektir.
Aragorn vu ¡ dara deles.
Déjâ vu.
Déjà vu.
- Eski déjâ vu.
- O velho déjà vu.
Avant-garde, and Deja Vu.
Dé-tente... Avant-garde... e Déjà-vu.
Hoşçakal, Deja Vu.
Adeus, Déjà-vu.
Anlıyorum, déjavu?
Compreendo, déjà vu?
Buddy D, bu déjâ vu mu?
Buddy D., isto é um déjà vu?
Déjá vu, sanırım.
Déjà vu, acho.
- Déjà vu.
Déjà vu.
Belki de zamanda yolculuğu beynimi kalbura çevirmekten dahasını yapmıştır,... çünkü déjà vu hissini yine hissettim.
Talvez saltar de um ano ao outro tenha feito mais do que um queijo-suíço na minha memória, porque a sensação de déjà vu atacou de novo.
Déjà vu hissi yeniden içimi kapladığında hâlâ, bir insanın, nasıl Chuck kadar zevksiz olabildiğini anlamaya çalışıyordum.
Eu ainda tentava entender como alguém pode ser tão insensível quanto Chuck quando a sensação de déjà vu atacou de novo.
Bu déjà vu değildi.
Não é déjà vu.
Bu déjà vu değil.
Não é déjà vu.
Bu filmi daha önce görmüştüm.
Falando de déjá vu.
İşte seni kovmalarının nedeni bu. Sorun değil, aşırı baskı altındasın. Bunu açıklayabiliriz.
Tu estás estafado, tiveste "déjà vu" ou vertigens... mas existem leis, não é?
Daha önce bu konuşma aramızda geçmedi mi?
Alguma vez teve um déjà vu, Sra. Lancaster?
"Daha önce yaşadık" gibi gelmiyor mu?
Conheces a sensação de déjà vu?
- Rüyanda mı görmüştün?
- Foi um déjà vu? - Foi muito déjà vu.
Kel dövme vizyonumun bir parçası değil. Dejavu ötesi bir şey bu.
E carecas tatuadas não são a minha visão, são para lá do déjà vu.
Biliyorum. Dejavu gibi.
Eu sei, é um autêntico déjá vu.
Kuzenim Vu hariç.
Nada fala inglês, exceto meu primo Vu.
Deja vu yaşıyorum.
Estou a ter um déjà vu.
Uçur şu zımbırtıyı, yoksa iki defa ölürsün!
Pilota este avião ou irás morrer e passar por um déjà vu.
Bir tür deja vu hissettim.
Estou a ter uma sensação de Dejá vu.
Sadece polis ve gazeteciler deja vu gibi oldu.
É a polícia e os repórteres. É uma repetição de tudo.
İki sene sonra benzer bir olay oldu. Başka bir kahraman polis, Süper Çocuk diye bilinen Murray Babitch... arkadaşının ölümüne sebep olan sisteme güvenmediği için... George Washington Köprüsü'nden atladı.
Passados anos,'déjá vu', outro polícia herói, Murray Babitch, conhecido por Superboy, não confiando no sistema que lhe matou o amigo, atira-se da ponte George Washington.
- Bunu önce de yaşamıştım sanki.
- Tenho uma sensação de déjà vu.
Baksana, aynını tekrar yaşıyor gibiyiz.
Olha. Que deja vu.
"Deja Vu."
"Déjá Vu."
Sen bir söylentisin. Daha önce görmüş duygusu uyandıracak ama hemen silineceksin.
És um rumor, reconhecível apenas como déjà vu e esquecido muito depressa.
Sizi görmüş gibi hissediyorum.
Tenho uma sensação de déjà vu.
Ne diyorsun, Derek? Sidney deja-vu mu yaşıyor?
Que achas, ela estará a passar por algum "déjà vu"?
Deja vu.
Deja vu.
Garip bir deja vu hissettim.
Eu venho tendo esse estranho sentimento de deja vu.
Yogi Berra'nın dediği gibi, "Sanki her şey yeniden yaşanıyor."
É como um déjà-vu outra vez.
Belki aptalca ama oldu bir kere.
Vovê pareve um Hobb ¡ t vomum na superfív ¡ e, mas... tome vu ¡ dado. É uma beste ¡ ra, mas aqu ¡ esta.
Hatırı sayılır bir kot pantolon üreticisiyim vu sayede çağırıldığımı söyleyeceğim.
Só têm dois minutos. Que é que vai dizer?
Deja vu!
Déjà vu!
vurdu 16
vurdun 21
vuruldum 169
vuruldu 78
vur bana 134
vur ona 159
vurma bana 23
vurdum onu 29
vurun 104
vuruyor 36
vurdun 21
vuruldum 169
vuruldu 78
vur bana 134
vur ona 159
vurma bana 23
vurdum onu 29
vurun 104
vuruyor 36
vur beni 84
vur onu 251
vurucu 27
vurulduk 34
vuruldun mu 36
vuruldu mu 17
vursana 34
vur hadi 24
vurun beni 21
vurmak mı 16
vur onu 251
vurucu 27
vurulduk 34
vuruldun mu 36
vuruldu mu 17
vursana 34
vur hadi 24
vurun beni 21
vurmak mı 16