English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Ö ] / Öldü o

Öldü o Çeviri Portekizce

15,114 parallel translation
5 yıl önce öldü o!
Ele está morto há 5 anos!
Ne yapabileceklerini biliyordum ama bir günlüğüne dikkati elden bıraktım. 35 insanım öldü o gün.
Eu sabia do que eles eram capazes, mas baixei a guarda um dia, e morreram 35 dos meus.
- O öldü, dostum.
- Ele morreu.
Gunny öldü, Ski öldü. Mohammed öldü, Olivia.
O Gunny, o Ski e o Mohammed morreram, Olivia.
Khaled öldü.
O Khaled está morto.
Müdür öldü mü?
O Director está morto?
O öldü.
Ela está morta.
- Smitty öldü pislik.
- O Smitty morreu, idiota.
Babam öldü.
O meu pai morreu.
Aradığım adam 35 sene önce öldü.
O homem a quem eu perguntaria morreu há 35 anos.
Pierre geçen hafta öldü.
O Pierre morreu a semana passada.
Kedim daha yeni öldü.
O meu gato acabou de morrer.
Emlak piyasaları öldü.
O mercado está parado.
Ama gerçekte kendisi gölü donduran maddeye maruz kaldığı için öldü.
Quando morreu realmente por exposição à substância que congelou o lago.
Saklı Olan öldü.
O Oculto está morto.
Şimdi o öldü yatıyor.
Agora ele está morto.
Moloch öldü.
O apocalipse de Moloch.
O öldü.
Ela morreu.
O gerçekten öldü.
Ela morreu mesmo?
Gudmundur çığda öldü.
O Guðmundur morreu na avalanche.
Ağabeyin görev esnasında mı öldü?
Então o seu irmão morreu em acção?
Söylesene, Kent öldü mü yoksa yaşıyor mu?
Diz-me, se o Kent está morto ou vivo?
John öldü.
O John está morto.
Carl Elias öldü.
O Carl Elias está morto.
Belki o öldü ama ben ölmedim.
Talvez, mas eu não.
O gece hava o kadar soğuktu ki, atlarımızdan biri donarak öldü.
Naquela noite, fazia tanto frio que um cavalo nosso morreu congelado.
Baban öldü.
O teu pai morreu.
Babası, yani eniştem, yeni öldü, büyük bir adamdı.
O pai dela, meu cunhado, um grande homem, acabou de morrer.
Evet, annem öldü, babam değil.
Sim, a minha mãe, não o meu pai.
O öldü, tamam mı?
- Ela morreu, está bem?
- Rock and roll bu gece öldü dostlarım.
- O rock morreu esta noite.
- Ya kız, o da öldü mü?
- E a miúda? Também morreu?
Kardeşim daha yeni öldü!
O meu irmão acabou de morrer.
- Yine de Dr. Wilkes öldü ve davadaki tek ipucumuz bir broş. Dottie Underwood'un New York'ta çalmaya çalıştığı broşla aynı broş.
Contudo, o Dr. Wilkes está morto, e a única pista que temos neste caso é um pino de gravata, do mesmo género que a Dottie tentou roubar em Nova lorque.
Wilkes öldü.
- O Wilkes está morto.
Kardeşim burada öldü.
O meu irmão morreu cá.
Öldü mü bu çocuk ne oldu?
Mas o miúdo morre ou não?
Kocam öldü.
O meu marido está morto!
Şimdi de kocam öldü ve sen de yeni bir savaş başlattın o zaman git dua et ki kabileler yanında savaşsın.
E agora perdi o meu marido, e vós começastes uma nova guerra, por isso ide implorar às tribos que vão lutar ao vosso lado.
Köpeği hayatımı kurtarmak için öldü.
E o cão deu a vida para me salvar.
Morris öldü.
O Morris morreu.
Pembroke öldü.
O Pembroke está morto.
O öldü.
Foi-se.
"Öldü" de ne demek?
O que quer dizer com "foi-se"?
Baban bir kahraman olarak öldü Monty.
O teu pai morreu como um herói, Monty.
Benim oğlum öldü!
- Vai-te embora. O meu filho está morto!
O da o gün öldü.
Ele também morreu naquele dia.
Buz Kraliçesi öldü. Problem çözüldü.
A Rainha do Gelo morreu, o problema foi resolvido.
Bugün onun yüzünden halkımızdan iki kişi öldü zehirli dumanın toprağı kullanışsız hale getirmesinden hiç bahsetmiyorum bile.
Duas pessoas morreram hoje por causa dela, sem falar das cinzas envenenadas que tornaram o solo inútil. Os Terrenos fizeram aquilo.
- Ağabeyim öldü.
O meu irmão está morto.
Kral öldü, Skjervald.
O Rei está morto, Skjervald.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]