Öldü Çeviri Portekizce
37,589 parallel translation
Kenya'nın Güney Tsavo Ulusal Parkı'ndaki en meşhur fili öldü.
O elefante mais famoso do Quénia, que vivia no Parque Nacional de Tsavo, está morto.
Kercher öldü diye laboratuvari kapatamayiz " diye cevap verdi.
O laboratório não podia encerrar só porque a Kercher tinha morrido. "
Melissa öldü.
A Melissa morreu.
Herkes öldü.
Morreram todos.
Tanıdığımız herkes öldü.
Todos os que conhecemos morreram.
Resmen kalp kırıklığından öldü.
Morreu literalmente de desgosto.
Annesi 5 yaşındayken öldü, babası onu terk ettiğinde 12.... 12 yaşındaydı.
Quando a mãe morreu tinha ele cinco anos e o pai se foi embora tinha ele... - Doze.
Aslında, öldü, ama iyi olacak.
Digo, está morto. Mas melhorará.
Öldü mü?
Ele está o quê?
D-77 peşimizi bıraksın diye öldü göstermek için ona bir doz beta blokeri verdim.
Dei-lhe um monte de betabloqueadores para fingir a sua morte e fazer com que a D-77 deixasse de nos seguir.
Elçiler öldü.
- Mortos.
Hepsi öldü, değil mi?
Eles estão todos mortos, não estão?
Hank Henshaw öldü.
O Hank Henshaw está morto!
Tüm uzaylılar öldü!
Todos os extraterrestres estão mortos!
Sen yaşadın ama annem öldü.
Tu viveste, mas a mãe morreu.
Hyde öldü
O Hyde está morto.
Aladdin öldü mü?
O Aladino está morto?
O öldü.
Ele morreu.
Sen yaşadın ama annem öldü.
Viveste mas a mãe morreu.
Burada bir grup ünlü insan da öldü.
Também morreram aqui pessoas famosas.
O, öldü.
Está morto.
Jessica ve önem verdiğim herkes öldü.
Jessica, perdi toda a gente de quem gostava.
Bay Sullivan'a saygım var ama bu patlamada 1000 kişi öldü tamam mı?
Certo, com todo o respeito pelo Sr. Sullivan, morreram mil pessoas no atentado.
Yıllık Ulusa Sesleniş Konuşması'nda Hükümet Binası patlatıIdı, herkes öldü.
Durante o Estado da Nação, o Capitólio explodiu e todos morreram.
Ona emir verdiğim için öldü.
Está morto por causa das ordens que lhe dei.
Üzgünüm, Simon Abbott öldü.
Lamento, mas o Simon Abbott está morto.
Ablam, Nora... geçen yıl öldü.
Minha irmã, Nora. Ela morreu no ano passado.
Ben sadece bir çocukken ailem öldü.
Os meus pais morreram quando eu era uma criança.
Annem öldü!
- A minha mãe morreu!
Babam yıllarca acı çekerek çok daha yavaş öldü.
O meu pai morreu muito mais lentamente. E depois de muitos anos com dores.
Patrick'in küçük kardeşi kısa süre önce hapishanede öldü.
O irmão mais novo do Patrick morreu na prisão.
O'malley'nin küçük kardeşi daha yeni öldü, iyi düşünmediğini söyleyebilirim.
O irmão mais novo morreu, claro que não está a pensar bem.
O taş kesildi ve aileme onun hala rüya gördüğünü düşündüğümü söyledim ama onlar onu enstitüye götürdü ve uyuşturucu verdiler ve o 16 yaşında öldü.
Disse aos meus pais que ela estava a sonhar mas eles meteram-na numa instituição e deram-lhe medicação. E morreu lá com 16 anos.
O ineğe çarpan bir turistti, ve birlikte olduğu kız öldü.
Ele era um turista, atropelou uma vaca e a rapariga que estava com ele morreu.
Özel hayat öldü ve bunu yapanlardan ilki sendin.
A privacidade morreu e foste um dos primeiros responsáveis.
On binlerce insan sizin yarattığınız bir şey yüzünden öldü.
Dezenas de milhares de pessoas morreram por causa de algo que você criou.
Bazı adamlarım öldü, diğerleri feci şekilde yaralandı çünkü biri Kirk'ü uyardı.
Não. Morreram homens, outros gravemente feridos... Porque alguém avisou o Kirk.
Yani bugün biri bir hiç uğruna öldü.
Matou um cara esta noite para praticamente nada.
- Oğlum öldü mü?
O meu filho está morto?
Siz, Kötü Kraliçeyi öldü sanıp bıraktıktan sonra dükkânıma kısa bir ziyarette bulundu.
A Rainha Má foi à minha loja após acharem que a tinham morto.
Arkadaki tüm teröristler öldü mü?
Estão todos os terroristas mortos lá atrás?
Mayınlara dikkat et! Hâlâ ayakta! James, öldü.
Esquece as minas! Ele ainda vem! James, ele morreu.
Hayır, hepsi öldü.
- Não, todos morreram.
Kirpi öldü.
- Ele vive aqui! - Ouriços morrem.
Ken Miles ilk zaferlerinden 2 ay sonra yeni GT40'ı test ederken öldü.
Ken Miles foi morto dois Meses após a sua primeira vitória, Testando o GT40 mais recente.
- Evet, öldü
- Sim, morreu.
Adamlarımızdan biri öldü.
Um dos nossos homens morreu.
Biri öldü.
Não estão.
Ailem neden öldü?
Porque a minha família morreu?
Oğlum öldü.
É o meu menino.
- İnsanlar öldü.
- Pessoas morreram.
öldürecek 16
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
olduğunu biliyorum 33
öldüğünde 37
öldürür 25
oldu bil 39
öldürmek 62
öldürülmüş 50
oldu o zaman 19
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
olduğunu biliyorum 33
öldüğünde 37
öldürür 25
oldu bil 39
öldürmek 62
öldürülmüş 50
oldu o zaman 19
öldük 27
öldürecekler 16
öldürdüm 50
olduğun yerde kal 516
öldürüldü 143
öldün mü 25
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu bile 25
oldukça güzel 42
öldürecekler 16
öldürdüm 50
olduğun yerde kal 516
öldürüldü 143
öldün mü 25
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu bile 25
oldukça güzel 42