Gerçeği söylemek gerekirse Çeviri Rusça
250 parallel translation
Ve gerçeği söylemek gerekirse bu beni biraz korkuttu.
И, если честно, это меня немного пугает.
Gerçeği söylemek gerekirse, sizinle evlendiğimde bir seçim yapmıştım.
В действительности... выходя за вас замуж, я приняла твёрдое решение.
Gerçeği söylemek gerekirse, bu Yae'nin fikriydi.
Собственно, сама идея исходит от Яэ.
Gerçeği söylemek gerekirse, Mr.Mullen...
Сказать вам правду, мистер Маллен......
gerçeği söylemek gerekirse ben de boşanmak istemiyordum.
Не то, чтобы я хотел рассказать правду.
Gerçeği söylemek gerekirse, ben nişanlıyım ve evleneceğim.
По правде говоря... Я помолвлена с одним человеком.
Gerçeği söylemek gerekirse efendimiz...
Но хозяин...
Gerçeği söylemek gerekirse, üç gündür limanda kalıyorum.
[Тауэрс] На самом деле мы прибыли в порт всего три дня назад.
Gerçeği söylemek gerekirse, gerçekten ışığı açmayı unutmuşum.
По правде говоря, я не забыл включить огни,
Gerçeği söylemek gerekirse, izin vermiyorum.
Честно говоря, против.
Gerçeği söylemek gerekirse, sayın hakim. Mahkemeyle ilgili hikayelerimi kimseye satamıyorum.
Скажу вам честно, господин судья, сейчас рассказы о нюрнбергских процессах уже не выгорят.
- Gerçeği söylemek gerekirse hiç alakanız yok.
- Вы совсем на неё не похожи.
Gerçeği söylemek gerekirse kılıçtaki ustalığını... sadece hanımlar arasındaki ünü geçebilir. - Baron.
Должен вам сказать, что у него много своих солдат, которые вооружены отличными шпагами, а барон пользуется прекрасной репутацией у дам.
Evet, gerçeği söylemek gerekirse, canım, "Uzay ve Zaman Görseli" dedikleri bir şey "
Да, ну, ээ, в сущности, моя дорогая, это то, что называется "Пространственно-Временным Визуализатором."
Gerçeği söylemek gerekirse, Golde, elinden geleni de yaptı.
Сказать по правде, Голда, не очень-то он и старался.
Gerçeği söylemek gerekirse sen çok aşağılık bir adamsın, Kurt.
Собственно говоря, скорее надо презирать тебя, Курт.
Gerçeği söylemek gerekirse ne olduğunu bilmiyorum.
[Цокает языком ] По правде говоря - [ Вздыхает] Я не знаю, что это.
Gerçeği söylemek gerekirse, kısa saç sana daha çok yakışıyor.
ѕо правде говор €, коротка € стрижка тебе больше идет.
Gerçeği söylemek gerekirse hakkında çok hikaye duydum.
О нём говорят столько разного, что правды не узнаешь.
Gerçeği söylemek gerekirse ne olduğunu bilmiyorum.
Если начистоту, я не пойму, кто он такой.
Gerçeği söylemek gerekirse, benim için en önemli şey kamyon.
По правде говоря, для меня важнее всего грузовик.
Ama, efendim, gerçeği söylemek gerekirse.. bu fabrikada herhangi bir işçiden daha çok kazaya neden oldum.
Но, сэр, всем известно что я привел к большему числу аварий, чем любой другой работник.
En azından öyle umut ediyorum. Onunla tanıştım ve bu kasabanın ne kadar güzel bir yer olduğunu anlattı. İnşa ettiği harika evi ve gerçeği söylemek gerekirse ben onun karısıyım.
Мы познакомились, и он рассказал мне об этом замечательном городке, о потрясающем доме, который он построил... и, по правде говоря, я его жена.
Gerçeği söylemek gerekirse, küçük savaşçı, ben de bilmiyorum.
Скажу тебе правду, юный воин - я тоже не знаю.
Gerçeği söylemek gerekirse, hiç düşünmemiştim.
- А я вообще никак не думаю.
Çünkü gerçeği söylemek gerekirse umurumda bile değil.
Хотя, по правде говоря, мне наплевать, какой штамп ты там поставишь.
Böyle bir durumda, oğlum ne acı çekerdi ama! Ama gerçeği söylemek gerekirse, orada öldürülecek olsa Fransa Kralı, İşkoçya'ya karşı anında iyi bir müttefik olurdu.
Мой сын пострадает от этого, но по правде, если она будет убита, то окажется, что будущий король Франции станет полезным союзником против шотландцев.
Gerçeği söylemek gerekirse, bu adamı bulamıyorsun.
Если говорить откровенно, тебе не найти этого парня.
Gerçeği söylemek gerekirse, | sen fazla harikasın.
Если честно, то ты тоже классный.
Biliyor musun, gerçeği söylemek gerekirse, boyun eğeceğini düşünmüştüm.
Честно говоря, я думал, ты прогнешься.
Hatta gerçeği söylemek gerekirse bir kaç Almanla birden.
Думаю, да. Но я уверен, что многие немцы тоже женаты.
Gerçeği söylemek gerekirse...
Если честно...
Gerçeği söylemek gerekirse ; babama yeni bir araba almak istiyorum.
По правде говоря, я думал купить моему отцу машину.
Gerçeği söylemek gerekirse bir çok kahrolasıca şeyi hatırlamıyorum.
Сказать по правде, я почти ничего из этого не помню.
Gerçeği söylemek gerekirse, beni daha çok... suyun soğuk olması endişelendiriyor.
По правде говоря, меня больше заботит то, что вода очень холодная.
Gerçeği söylemek gerekirse, o adamı oltadan kaçırdığımızı düşünüyordum.
Снова. - Спасибо.
Gerçeği söylemek gerekirse çantamdaki bu yerlerin hepsine gitmedim.
Вообще-то я, во всех этих местах на моем рюкзаке, не бывала.
Gerçeği söylemek gerekirse, ayak parmaklarımın emilmesini isterim.
Правда была сказана, Я люблю, когда лижут мои пальцы.
Gerçeği söylemek gerekirse, taşınmamayı dilerdim.
Сказать по-правде, Я бы не хотел отсюда переезжать.
Gerçeği söylemek gerekirse, hiç anlaşamayız.
На самом деле, мы даже не очень-то и ладим.
Gerçeği söylemek gerekirse, onunla yatmak için ölüyorum ama olgunlaşmanın tanımı, zevk veren şeyleri ertelemek değil midir?
Если честно, я безумно его хотела... но самоограничение - признак взрослой личности.
Ben de öyle düşünmüştüm, ama gerçeği söylemek gerekirse ben bir ay vermiştim.
Меня посещали подобные мысли, но, говоря откровенно, я считал, что все будет кончено через месяц. Противостою.
Gerçeği söylemek gerekirse, bu senin öldüğün görev.
Вообще-то, тогда ты и умер.
Var, gerçeği söylemek gerekirse.
Вообще-то, слышал.
Gerçeği söylemek gerekirse, bir bakıma, uh - bir bakıma benden ayrıldı.
По правде говоря, она меня отшила. Но что делать?
Gerçeği söylemek gerekirse, Pepsi-Cola'nın başkanı olmaktan son derece memnundum ta ki Steve Jobs bana gelip şöyle diyene kadar :
Сказать по правде, я был абсолютно счастлив быть президентом Пепси-Колы пока Стив Джобс не пришёл нанять меня и спросил :
Gerçeği söylemek gerekirse, işyerindeki erkeklerle çıkma konusundaki şu kuralınız...
И, по правде говоря, Ваше "правило" о знакомстве с мужчинами на работе... словом, вы используете это, чтобы заставить парней думать :
Gerçeği söylemek gerekirse, hepimiz bekletilmekten biraz rahatsızız.
Откровенно говоря, мы все немного неловко себя чувствуем.
Gerçeği söylemek gerekirse, içimizden birinin yalnız ölüp ölmeyeceğini bilmiyordum.
Но если честно, я не знала, сколько продлится одиночество каждой из нас.
Gerçeği söylemek gerekirse Charlotte gitmemek için iyi bir neden uyduramamıştı.
По правде, Шарлотта не могла придумать ни одного стоящего предлога для отказа.
Gerçeği söylemek gerekirse, onu ve bütün arkadaşlarımı Bay Büyük'le aldatıyordum.
Правда в том, что обманывала и ее, и всех своих друзей, что касалось Мужчины Моей Мечты.
gerekirse 81
gerçekten 4665
gercekten 18
gerçekten mi 5647
gercekten mi 17
gerçek 469
gerçeği 152
gerçekten çok güzelsin 18
gerçekler 57
gerçekte 109
gerçekten 4665
gercekten 18
gerçekten mi 5647
gercekten mi 17
gerçek 469
gerçeği 152
gerçekten çok güzelsin 18
gerçekler 57
gerçekte 109
gerçekten çok üzgünüm 145
gerçekten çok güzel 132
gerçekten sen misin 47
gerçekten çok kötü 18
gerçek mi 111
gerçekten bilmiyorum 225
gerçekten çok iyisin 21
gerçekten çok komik 20
gerçekten öyle mi 37
gerçekten çok hoş 30
gerçekten çok güzel 132
gerçekten sen misin 47
gerçekten çok kötü 18
gerçek mi 111
gerçekten bilmiyorum 225
gerçekten çok iyisin 21
gerçekten çok komik 20
gerçekten öyle mi 37
gerçekten çok hoş 30