English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Rusça / [ K ] / Konuşuyorduk

Konuşuyorduk Çeviri Rusça

1,147 parallel translation
Bir başkası hakkında konuşuyorduk ama senin taleplerini yanıtlamak için ara verebiliriz Gerard.
Ну, мы тут вели беседу о чем-то другом, но мы можем прерваться для решения твоих проблем, Жерар.
Yo, Ray ile vasiyetler hakkında konuşuyorduk, o istemiyor da.
Рэй и я тут разговариваем о завещаниях, - а он не хочет его делать.
Ray ile vasiyetlerimiz hakkında konuşuyorduk. Biz sizin mükemmel ebeveynler olduğunuzu düşünüyoruz ve bize bir şey olursa çocuklarımızın vesayetini alıp almayacağınızı merak ediyoruz.
Знаете, Рэй и я тут говорили о наших завещаниях и мы считаем вас отличными родителями, и нас интересует, хотели бы вы стать опекунами наших детей, если что-нибудь с нами случится.
Garvin ve Stan ile konuşuyorduk da. Köşeni okuyup beğeniyorlarmış.
Ты знаешь, я говорил с Гарвином и Стэном, они прочитали твою колонку и пришли, чтобы сказать как она им понравилась.
Salata konusunu konuşuyorduk.
У нее была пара идей насчет салата.
Hayallerin hakkında konuşuyorduk.
Мы как раз обсуждали твои видения.
Biz de biftek hakkında konuşuyorduk.
Мы только что говорили о беконе
Hayır, tenis hakkında konuşuyorduk.
Нет, мы говорили о теннисе
Her neyse senin rüyan hakkında konuşuyorduk.
Давай поговорим о твоём сне. Я люблю тебя.
- Şu anda bir şey konuşuyorduk.
- У нас вообще-то здесь дело.
Geçen defa babanın suç hayatını öğrendiğin zaman ne hissettiğini konuşuyorduk.
- В прошлый раз мы обсуждали, как вы восприняли правду о преступной жизни отца.
Aklıma geldi de, Marsha ile çöp meselesini konuşuyorduk. Arka bahçeye açılan bir kapı varmış, o yüzden kaldırıma kadar çıkarmamız gerekiyor.
Кстати, это напомнило мне про мусор, я разговаривала с Маршей, там дверь, ведущая на задний двор, и мы должны относить его в подвал.
- Durun, konuşuyorduk.
- Прекратите. Мы разговаривали.
Ne hakkında konuşuyorduk Nekadar ihtiyacin var, tatlım?
Кстати, сколько тебе нужно, дорогая?
Ve Darcy McGuire ve ben, konuşuyorduk.. bu işi kim tam olarak tamamlayabilir diye paslaşıyorduk.
Мы с Дорси думали о том, кто бы мог подойти на эту должность.
Senin hakkında konuşuyorduk, aniden sinirlendi, senin engellendiğini söyledi.
Он говорил о тебе, разнервничался. Сказал, что ты в депрессии.
- Richard Lewis ile beraberdik konuşuyorduk, ve arkadaşına rastladı, siyahî bir doktor ve pozitif ayrımcılık hakkında rezalet bir espri yaptım.
- Я был с Ричардом Льюисом мы разговаривали, мимо пробегал его друг, это чёрный доктор и я неудачно пошутил про компенсационную дискриминацию.
Tek bildiğim bugün Nikki'nin evindeydim, konuşuyorduk ve birden kafama dank etti.
Все, что я знаю, я был сегодня у Ники дома, мы разговаривали, и это задело меня.
Andie'yle konuşuyorduk ve arkadaş istersin diye düşündük.
Энди и я подумали, что может тебе потребуется компания.
- Şimdi mi? Bir şey konuşuyorduk.
Мы как раз разговаривали.
- Ne hakkında konuşuyorduk?
- О чем мы там говорили?
Sadece konuşuyorduk.
Просто болтаем.
Ara sıra konuşuyorduk birbirimizle de... Ben de umuyorum ki bu akşam işleri biraz daha ilerletebiliriz.
Мы флиртовали немного но, надеюсь, сегодня всё зайдёт немножечко дальше.
Web siteler hakkında konuşuyorduk.
О вэбсайтах.
Sen, dün gece geciktiğinde Kathy ve ben konuşuyorduk ve konu konuyu açtı, ve...
Когда ты вчера задерживался, мы с Кэти разговаривали и слово за слово...
Biz karşıt gücü konuşuyorduk.
Напротив, мы связались с Иммиграционной службой.
- Biz sadece üzerinde konuşuyorduk, değil mi?
Мы их как раз обсуждали. Чтобы...
Vàmanos Sadece konuşuyorduk.
Мы ведь только с девушкой разговариваем.
- Pinky hakkında konuşuyorduk.
- Мы говорили о Пинки.
Herneyse, sonra Brodie ile konuşuyorduk ki bize "Patavatsız ve Kronik" adlı filmden bahsetti.
- Короче... Мы потёрли с Броди, и он рассказал нам про фильм о Пыхаре и Хронике.
Yeğenin hakkında konuşuyorduk.
Мы говорили о твоём племяннике.
Sadece konuşuyorduk.
- Мюру. Мы просто болтали.
- Bunu konuşuyorduk.
- Мы думали об этом.
Güzel kıyafet, dostum. Burada mutant istilasını konuşuyorduk adamınla burada.
Мы тут с твоим другом обсуждаем нашествие мутантов.
Swing Kralları'nı konuşuyorduk. Düğün için doğru seçim olup olmayacağını düşünüyorduk.
Да мы говорили об этих "Свинговых Королях" и как-то нет уверенности, что они - правильный выбор.
Kavga etseniz sen mi kazanırsın yoksa Ross mu kazanır diye konuşuyorduk.
Моника и я обсуждали, кто кому сможет надрать задницу, ты или Росс?
Dostoyevski'nin Ölüler Evi'nden konuşuyorduk ya?
Мы говорили о "Записках из Мёртвого дома" Достоевского?
Evet, Süprizlerden konuşuyorduk..
Да уж, к вопросу о сюрпризах.
Donna ve ben kariyerlerimizi konuşuyorduk.
Мы с Донной говорили на тему нашей карьеры.
Mel'in nişanlısıyla konuşuyorduk.
- Не знаю, я просто здесь разговариваю с женихом Мэл.
Neredeyse her gün telefonla konuşuyorduk.
И мы почти каждый день с ней созванивались.
Ne güzel konuşuyorduk.
Да брось, мы так мило болтали.
Molly ve ben bizimle birlikte yaşayacak... aynı zamanda Jamie'ye bakacak bir hizmetli tutmayı konuşuyorduk.
Вы знаете мы с Молли хотели нанять домработницу, кого то кто жил бы с нами и помогал ухаживать за Джэйми.
Bu konuyu babamla daha dün konuşuyorduk.
Вчера я разговаривала с папой.
Operasyonu konuşuyorduk.
Мы обсуждали операцию.
Geçen gün aynı konuyu konuşuyorduk- -
Вообще-то на эту тему мы уже говорили.
Konuşuyorduk ve o dinliyordu.
Да.
Konuşuyorduk şurada.
Да, ладно.
Ama nişandan sonra sık sık telefonla konuşuyorduk.
Она была прекрасной, прекрасной женщиной.
Babanla ben, sadece konuşuyorduk.
Мы с папой просто разговариваем.
Çünkü biz de demin bunu konuşuyorduk ve- -
Я сам скажу.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]