Ne yazık ki yok Çeviri Rusça
286 parallel translation
Hayır, ne yazık ki yok, üzgünüm.
Боюсь нет. Извините.
- Artık insanların bunu bilmesi gerekiyor. - Yapabileceğin bir şeyler olmalı. Ne yazık ki yok.
Но ты же можешь что-нибудь сделать, чтобы это исправить.
Küçük bir gemi Bajor devriyesini halleder fakat bizde ne yazık ki yok.
Катер может справиться с баджорским патрулем, но у меня нет катера.
Üzülerek söylemeliyim ki tedavi ettiğim... son hasta büyük aşık Don Juan De Marco romantizmden şikayetçiydi ve bunun tedavisi ne yazık ki yok.
Печально, но я вынужден признать, что мой последний пациент величайший любовник Дон Жуан ДеМарко страдал от романтизма, который был абсолютно неизлечим.
- Ne yazık ki yok.
- Боюсь, что нет.
- Ne yazık ki yok.
- Боюсь, что так.
Ne yazık ki yok.
Кажется, нет.
Ne yazık ki onun için yapabileceğimiz bir şey yok.
К сожалению, мы ничего не можем для нее сделать.
Ne yazık ki, sizin gibi bazılarının yapacak daha iyi bir işleri yok.
Очень жаль, что вам, ребята, нечем заняться.
Ne yazık ki söyleyecek sözümüz yok.
К несчастью для вас, нам нечего сказать.
Pek fazla yok evde ne yazık ki.
У меня немного.
Ne yazık ki çok fazla doktor olmasına rağmen yeteri kadar öğretmen yok.
К сожалению, есть слишком много докторов и недостаточно учителей.
Ne yazık ki askeriyenin siviller üzerinde bir yetkisi yok.
К сожалению, военная юрисдикция не распространяется на гражданских лиц.
Ne yazık ki annem evde yok.
Моя мать сейчас отсутствует.
Ne yazık ki yanımızda plastik torbamız yok. Yanımızda Londra'ya da götürürdük.
Жаль, у нас карманы не резиновые, а то можно было бы взять его с собой, в Лондон.
Martey'i tanıyordun ve ne yazık ki hiç tanığın yok.
Но вы знали Мартея! И что ещё для вас хуже, у вас нет никакого алиби.
Ne yazık ki limonatam yok.
Лимонада у меня, к сожалению нет.
Ne yazık ki, hiç armut yok.
Жаль, что персиков нет.
Ne yazık ki bu insanların gidecek başka yeri yok.
аутои ои амхяыпои дем евоум акко леяос ма паме.
Ne yazık ki, emrimize amade hizmetçi yok.
Слуги, к сожалению, тоже не могут быть в вашем распоряжении.
Ne yazık ki paraya ihtiyacım yok!
К сожалению, мне не нужны деньги.
Atılmaya çalışıyorsan... ne yazık ki buna imkan yok.
Если вы пытаетесь сделать так, чтобы вас отсюда вышвырнули то боюсь, что это невозможно. Невозможно?
Ama ne yazık ki sende iç güzelliği yok.
Вы красивая, это правда. Но я скажу вам : страшно быть красивой, когда нет красот!
Ne yazık ki bu tarz bir yaralanmayı iyileştirebilmemizin bir yolu yok.
Боюсь, мы не сможем вылечить повреждения подобного рода.
Ne yazık ki güvecin yok, ama yine de bir tadına bak.
Это Цу-Ань тофу.
Ne yazık ki, ne senin ne de benim bu konuda yapabileceğimiz bir şey yok.
К сожалению, ни я, ни вы ничего не можем с этим сделать.
Ne yazık ki yok!
Конечно, нет.
Ne yazık ki, koku alma duygum yok.
К сожалению, я не ощущаю запахов.
Ne yazık ki, kaza sırasındaki parçacık yoğunluğunu bilmenin hiçbir yolu yok.
К сожалению, определить точную концентрацию частиц во время происшествия невозможно.
Ne yazık ki kaçacak yolunuz yok.
Боюсь, нет никакого спасения.
Ne yazık ki, böyle bir seçenek yok.
К сожалению, это не выход.
Biliyorum, ama ne yazık ki üzerimde hiç para yok.
Знаю. У меня нет денег. Прости.
Çünkü bende ne yazık ki bir şey yok.
Я не имею никакой выпуклости в моей промежности.
Ne yazık ki, artık internette insanların onu çıplak görmek istediklerine dair yeterince giriş yok. Ümitsizliğe kapıldım ve yönetim kurulumuza haber spikerlerimizi, konuşan göğüslerle değiştirme teklifi götürdüm. Bu, kokuşmuşluk.
В Интернете ходит слух о том, что все хотели бы увидеть ее обнаженной.
Ne yazık ki ülkenin bu bölümünde benzin yok.
Очевидно, что в этой части страны нет бензина.
Onca güzel süt ve ne yazık ki onları dağıtacak kimse yok.
Господи, вот ужас. Представляю, как все это чудесное молоко скиснет и никто его не попробует.
- Ne yazık ki şimdi hiçbiri yok.
Да. И все пропало.
Ne yazık ki, Aldo Moro hakkında yeni bir haber yok.
К сожалению, больше новостей об Альдо Моро нет.
Ne yazık ki İngiliz şekerparen burada yok. Tadını çıkartamadı.
Жаль, что твой английский пирожочек не может насладиться сей прекрасной речью.
Ama ne yazık ki kütüphanede bunun için yeterli çalışan yok.
Что же касается усиления охраны, боюсь, у нас не хватает сотрудников.
Monica ile ben bağışıklık kazandık ama ne yazık ki sende yok.
Моника и я привиты, но к сожалению ты нет.
Ne yazık ki herhangi bir not yok.
Увы, записки там нет.
Ne yazık ki bugün hiç esinti yok.
Жаль, сегодня нет ветра.
Ne yazık ki krep yok ama yarınki otobüs yolculuğun için pirinç patlaklı kurabiye yaptım
Увы, никаких крепов, но я напекла несколько хрустящих рисовых батончиков для завтрашней автобусной поездки.
Ne yazık ki, ittifaktaki hiç kimsede o yok.
К несчастью, ни у кого из альянса его нет.
Ne yazık ki o günlerde video kameraları yoktu bu yüzden şansın yok.
Они мне нравятся. - Но тогда их не снимали на видео.
Ama ne yazık ki, artık kalacak bir yerim yok.
теперь я оказался бездомным.
Ne yazık ki sana yardımcı olabileceğimi sanmıyorum, çünkü buna gerek yok.
Простите, но я считаю, что не смогу вам помочь, потому что помощь вам не нужна.
Ne yazık ki onlardan bir tane bizde yok.
К сожалению, у нас нет ни одного из них.
Ne yazık ki, şimdiye kadar oluşan hasarı onarabilme şansımız yok.
К сожалению, нет никакого способа полностью изменить повреждения, которые уже были сделаны.
Ne yazık ki, onun da bu sefer Albay O'Neill için yapabileceği hiç bir şey yok.
К сожалению сейчас, он ничего не может сделать для Полковника Онилла.
ne yazık 321
ne yazık ki öyle 24
ne yazık ki 622
ne yazık ki hayır 36
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yazık ki öyle 24
ne yazık ki 622
ne yazık ki hayır 36
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
ne yapıyorsun ya 16
ne yani 731
ne yapabilirim 379
ne yapacağız 1293
ne yapayım 319
ne yapıyorsun orada 124
ne yapmam gerekiyor 155
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yapıyorsun sen 411
ne yapıyorsun ya 16
ne yani 731
ne yapabilirim 379
ne yapacağız 1293
ne yapayım 319
ne yapıyorsun orada 124
ne yapmam gerekiyor 155
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yapıyorsun sen 411