Absolutely fine translate Turkish
321 parallel translation
Yeah. He's absolutely fine.
O kesinlikle iyi.
We'll be absolutely fine.
Teşekkürler. Biz, kesinlikle çok iyiyiz.
Absolutely fine.
Kesinlikle iyiydi.
Johnny's absolutely fine!
Ama Johnny kesinlikle çok iyi.
Absolutely fine.
Kesinlikle iyi.
It's absolutely fine by me.
Benim için hiç sakıncası yok.
Yes, that's absolutely fine. Fine.
Evet, bu çok iyi.
- Yes, absolutely fine.
- Evet, Tam anlamıyla harika.
Well absolutely fine.
Oldukça iyi.
- That's absolutely fine.
- Elbette. - Teşekkür ederim.
Well, apart from these pains, I feel absolutely fine.
Sancılarımı saymazsak gayet iyiyim.
Normally, it's absolutely fine. No one would ever know.
Normalde hiçbir sorun yok, kimse fark etmezdi.
It... It looks absolutely fine.
Mükemmel görünüyor.
He's absolutely fine, sir, but...
Muhteşem durumda, efendim, ama...
Absolutely fine.
Kesinlikle iyi olacak.
- I'm absolutely fine, I swear to you.
- Çok iyiyim, sana yemin ederim.
alice is here. She's absolutely fine.
Alice burada.O kesinlikle iyi.
Absolutely fine.
Tamamıyla iyiydi.
Mother is absolutely fine.
Annem gayet iyi.
Absolutely fine!
Kesinlikle iyiyim!
Good, cos that's exactly what I told Captain Dewey - absolutely fine.
İyi çünkü Yüzbaşı Dewey'e öyle dedim - kesinlikle iyi.
I've been here for hours now, and I feel absolutely fine.
Saatlerdir buradayım ve kendimi çok iyi hissediyorum.
Absolutely fine.
Gerçekten iyi böyle.
It is going to be absolutely fine
Charles kesinlikle başaracaktır.
Her arm feels absolutely fine.
Kolu çok iyi.
I " m absolutely fine.
Sapasağlamım ben.
I'm absolutely fine.
Gayet iyiyim.
She'll be absolutely fine there.
Orada kesinlikle iyi olacaktır.
I feel absolutely fine.
Kesinlikle çok iyi hissediyorum.
She is absolutely fine
O kesinlikle iyi
You're absolutely fine.
Çok harikasın.
Don't worry about it. That's absolutely fine.
Sorun değil, cidden.
Absolutely fine.
Sorun değil.
Circumcision was absolutely fine.
Sünnet gayet sorunsuz bir şekilde yapıldı.
I am absolutely fine!
Kesinlikle iyiyim!
Yes, from what I can see... he'll be absolutely fine.
Evet, neden onun doğru şeçim olduğunu anlıyorum.
- That's absolutely fine.
Gerçekten. İyi.
I am absolutely fine papa I am absolutely fine.
Ben, kesinlikle iyiyim baba.
I'm, uh, turning the camera on myself for the first time here, uh, because tomorrow morning I, Sean Blumberg, am, uh, gonna... enter Lennox Hill Hospital to have surgery, which I'm sure will go absolutely fine.
Kamerayı kendime çeviriyorum ilk defa çünkü yarın sabah, ben, Sean Blumberg ameliyat olmak için Lennox Hill Hastanesi'ne yatacağım ve eminim her şey iyi gidecek.
For you I have a fine Ostend sole, absolutely fresh, with a few parsley potatoes and a Belgian salad perhaps.
Sizin için, enfes bir Ostend dilbalığım var, tümüyle taze. Biraz maydanozlu patates ve Belçika salatası belki.
I'm absolutely fine.
Ben iyiyim.
Fine, fine, absolutely.
Güzel, güzel, kesinlikle.
Jennifer and Einie will be fine, and they will have absolutely no memory of this horrible place.
Jennifer ve Einie'ye bir şey olmaz. Bu korkunç yeri hatırlamayacaklar.
They're absolutely fine.
Çok iyiler.
She's absolutely fine.
Çok iyi.
Their list is fine. You're absolutely right, George.
Çok haklısın George.
I'm absolutely fine
Rahatsız olma baba ben iyiyim
Yes, it's absolutely fine.
Evet, kesinlikle.
In other words, nothing new under the sun! No, absolutely nothing new. If it had been left to evolve naturally, things would have turned out fine.
Bölge'deki sahneler... 13 günde çekildi,... on dakikalık uzun sahne çekimleri yoğunlukla kullanıldı ve Komün'de yaşananlar kronolojik olarak ekseriyetle takip edildi.
Fine, great, absolutely.
Kesinlikle.
Everything was absolutely fine.
Her şey tamamen yolunda gitti.
fine 29309
finestra 16
fine thanks 17
fine by me 171
fine with me 135
fine then 58
fine work 18
absolutely 7225
absolute 31
absolutely amazing 16
finestra 16
fine thanks 17
fine by me 171
fine with me 135
fine then 58
fine work 18
absolutely 7225
absolute 31
absolutely amazing 16