English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / All right already

All right already translate Turkish

414 parallel translation
All right already, I'm just a no-goodnik
Tamam, ben kötü bir insanım!
All right already, it's true
Tamam, bu gerçek
All right already, so call a policeman
Tamam, çağır bir polis
All right already.
Olur, olur.
I heard you all right already.
Seni duydum zaten.
All right already.
Tamam tamam.
All right already.
Tamamdır.
You can't very well be all right already, can you?
Sen tam olarak iyileşene kadar olmaz, anladın mı?
All right already, okay?
Pekala anlaşıldı, tamam mı?
All right already.
Yeter artık.
All right! All right already!
Tekrar sormıycam!
Well, all right, but I've already spoken to the local television man about you.
Pekalâ ama bölgedeki televizyon satıcısıyla senin adına konuştum bile.
All right, already, well ask them together.
Tamam, tamam, birlikte sorarız.
I've already told you, Joe's gonna be all right.
Joe, çekip gidecek.
We've already checked him out. All right.
Adamı araştırdık bile.
If you want time to think, that's all right because I've waited already for three years and I can wait for the rest of my life if necessary.
Düşünmek için zaman istiyorsan, tamam. Zaten üç yıl bekledim ve gerekirse... hayatımın sonuna kadar da bekleyebilirim.
I have already forgotten I ever saw you here, all right?
Burada seni gördüğümü unuttum bile, tamam mı?
It's all right, I've already talked to the manager.
Sorun değil yöneticiyle konuştum.
All right, already.
Tamam, yavaş ol.
All right, already! I'm coming! I'm coming!
Ve disiplinsiz bir çocuk anne va babanın hatasıdır.
- All right, already.
- Tamam dedik ya.
All right, already!
Tamam, oldu!
All right, I'll go on, already.
Tamam, neredeyse geldim.
All right, enough with the number already, $ 7.50.
Pekala, bu kadar numara yeter, 7.50 dolar.
All right, so when you arrived, the girl was already dead?
Şimdi siz geldiğinizde kadın çoktan ölmüş müydü?
All right, already.
Tamam, geldim.
All right, enough already.
Tamam, yeter.
Yeah, Mom already reamed me, all right?
- Annem zaten beni azarladı, tamam mı?
All right, now, let's discuss what we know already.
Pekâlâ, şimdiye kadar bildiklerimizi konuşalım.
This is for your own protection, all right? These people have already tried to kill one person who knew.
Bilen birini öldürmeye çalıştılar zaten.
Tell the klane brothers that harassing a man already in the slammer... Is beneath even them, all right?
Klane kardeşlere şunu söyle, borcunu ödemek için.... hapse attırmak hiç de doğru değil tamam mı!
Why start all that again when you already wonder if you did the right thing the first time?
İlkinde doğru yapıp yapmadığından emin değilken, her şeyi neden baştan yaşayasın ki? Davis!
- Enough already, all right?
- Yeterli mi? - Güzel bir kız.
I mean, we're walking around here right now, and it's really time for us to take action. We're being taxed out of our asses... to pay for a monopoly on guns by people to oppress us already. All right?
Yani, şu anda buralarda yürüyoruz ve bizim için harekete geçmenin... gerçekten zamanı geldi.
McPhail already has some kids, all right?
Macfeel zaten çocuklu bir adam, tamam?
Have you ever thought, right - I mean, you don't know... but you might already have had the happiest moment in your whole fucking life... and all you've got to look forward to is sickness and purgatory?
Hiç düşündün mü, yani demek istiyorum ki... bilmesen de lanet yaşamının en mutlu anını yaşamış olabilirsin az önce ve hastalık ve acılardan başka bir şey olmayabilir geleceğinde?
And now, what they're planning to do in order to eradicate all credit card fraud... and in order to precipitate a totally cashless society... what they're planning to do, what they've already tested on the American troops... they're gonna subcutaneously laser-tattoo that mark onto your right hand or forehead.
Ve şimdi tüm şu kredi kartı sahtekarlıklarının kökünü kurutmak için... ve tamamen nakitsiz bir toplum yaratmak için planladıkları şey... Amerikan askerlerinde test ettikleri bir plan... Deri altına lazer dövmeler yapılacak, sağ elin ya da alnın işaretlenecek.
All right, already.
Evet, çok önceden olmuştu.
All right, already. Coming.
Tamam, geliyorum.
All right, already.
Oh, Pekâlâ, zaten.
But, uh, she already enrolled in Clearview. Uh, well, that's all right.
Ama kayıt yaptırdı bile.
Hey, all right, okay already.
Tamam, tamam.
- That's all right, we already ate.
- Sorun değil, biz yaptık da geldik.
All right? I have already had a hell of a morning, lady.
Pekala zaten yeterince lanet bir sabah geçirdim, bayan.
All right, already!
Pekala!
All right, enough already, Dad.
Tamam, bu kadar yeter baba.
All right, let's eat already.
Pekala, haydi yemeğe.
- All right, already.
( Hazır kahve markası ) - Tamam. Yeter artık.
All right, already! Are you ever off?
Pekala, sen hiç susmaz mısın?
Jimmy been suspended five times this year already... for gettin'a little crazy with the stick, all right?
Jimmy sopayla biraz çıldırdığından bu yıl zaten 5 kez uzaklaştırıldı. tamam mı?
Two of our guys already died trying to find you, all right?
Seni bulmaya çalışırken zaten iki adamımız öldü, tamam mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]