Always be prepared translate Turkish
72 parallel translation
That's right, Inspector! I'd always be prepared to swear to it!
Bu doğru, şerefim üzerine yemin ederim!
My grandfather told me : "Always be prepared."
Büyükbabam her zaman hazırlıklı olmak gerekir derdi.
A ninja must always be prepared for battle.
Bir ninja daima savaşa hazır olmalı.
I'm a Boy Scout. "Always be prepared."
Ben izciyim. İzci daima hazırıkıdır.
No fooling around with clients... and always be prepared.
Müşteriyle oynaşmak yok ama buna her zaman hazırlıklı ol.
Always be prepared.
- Her zaman hazırlıklı olmak lazım.
- A way to always be prepared.
- Her zaman hazır olmanın yolu.
Always be prepared.
Her zaman hazırlıklı ol.
- Always be prepared.
- "Her zaman hazırlıklı ol."
Always be prepared.
Her şeye hazır olmalısın.
Always be prepared.
Her zaman hazırlıklı olmalı.
Always be prepared.
Daima hazırlıklı ol.
But : Always be prepared.
Ama hep hazırlıklı ol.
That doesn't mean you shouldn't always be prepared.
Güldüysek hazırlıksız yakalanacak değiliz ya.
One must always be prepared to liberate treasure, Cameron.
Her zaman bir hazinenin ele geçirilmesi gerekebilir, Cameron.
"Always be prepared -" navy seal motto.
"Her zaman hazır ol- -" Deniz komandosu parolası.
Always be prepared Dick.
Her zaman dikkatli olmalısın.
There is a theme in Homer that we might simply describe as "always be prepared, never let your guard down."
Basitçe söyleyecek olursak, Homeros'un ana fikri ; "her zaman hazırlıklı olun, asla gardınızı indirmeyin." dir.
You must always be prepared because often the enemy is unknown and unforeseen.
Sürekli hazırlıklı olmalısın çünkü düşman genellikle bilinmez ve öngörülmezdir.
Because that's more of a human thing - always be prepared.
Sanırım daha çok insanlara has bir şey. Her zaman hazırlıklı olmak.
I believe a boy scout should always be prepared.
Bence bir izci her zaman hazırlıklı olmalı.
Always be prepared.
Her zaman hazırlıklıyımdır.
So if you want peace, always be prepared for war.
Yani, barış istiyorsanız, savaşa karşı daima hazırlıklı olun.
Even in this eternal city, the Augusteum showed me that we must always be prepared for endless waves of transformation.
Bu sonsuz şehirde bile, Augusteum bana değişimin sonsuz dalgalarına hazırlık olmamız gerektiğini gösterdi.
You gotta be ready. Always be prepared.
Sürekli hazırlıklı olmalısın.
Always be prepared.
Her zaman hazırlıklı olmak gerek.
Always be prepared, right?
"Her zaman hazırlıklı olmak gerek" demişti değil mi?
You should always be prepared just in case of...
Sen her zaman her ihtimale karşı hazırlıklı olmalısın...
Always be prepared to enter the frontlines.
daima ön cepheden girmek için hazırlıklı olun.
Always be prepared more than you need.
Her zaman ihtiyacın olan şeye hazırlıklı olmalısın.
Always be sure your room is neat Be prepared
# Odanız hep düzenli olsun. Hazır olun.
Be prepared Always be kind to dogs and cats Be prepared
# Kedilere köpeklere iyi davranın.
I understand your feelings on this, but we always have to be prepared in order to guarantee our survival.
Ama insanlığın hayatta kalabilmesi için sürekli hazırlıklı olmalıyız.
It's always good to be prepared.
Hazırlıklı olmak hep iyidir.
- Always be prepared.
- Daima hazır olmak gerek.
- Mom always told me to be prepared.
- Annem, hep tedbirli ol der.
You always want me to be so prepared against failure.
Her zaman başarısızlığa hazırlıklı olmamı istedin
He may be a boy scout, but I'm always prepared.
O güçlü olabilir, ama ben de hazırlıklı geldim.
If you find this letter odd, understand that my always-be-prepared Paul convinced me to write it now, while our children are young.
Eğer bu mektubu garip bulursan, şunu anla ki her zaman hazır olan Paul çocuklarımız gençken, bunu yazmaya beni ikna etti.
- My dad's always told me that we can afford to do what we want, but if you want to live in that neighborhood or go to that school, you have to be prepared for ugliness, and you can't let it bother you.
Babam bana her zaman, istediğimizi yapabileceğimizi söylemişti. Belli bir yörede yaşamak veya belli bir üniversiteye gitmek istiyorsak çirkinliklere de hazır olup, bundan ürkmememiz gerektiğini söylemişti.
Be prepared, always on the ready.
Daima hazır olmak için eğitildik.
They're coming soon, so I always need to be prepared.
Yakında gelecekler. Her an hazır olmam gerek.
My husband always said that you had to be prepared.
Kocam her zaman hazır olmamı söylerdi.
Always good to be prepared.
Hazırlıklı olmak iyidir.
Always be prepared, right?
Her zaman tedarikli olmak lazım değil mi?
It's always good to be prepared.
Hazırlıklı olmak her zaman iyidir.
Always good to be prepared.
- Hazırlıklı olmak iyidir.
It's always an idea to be prepared.
Hazırlıklı olmak iyidir.
Tim, my dear son, the... The simple fact is the men in this family have always had the ability to... This is going to sound strange, be prepared for strangeness.
Tim, sevgili oğlum... gerçek şu, bu ailenin erkeklerinin her zaman sahip olduğu bir yetenek var ki... kulağa biraz garip gelecek ama... garipliğe hazırlıklı ol.
Always be prepared.
- Her zaman hazır ol.
You know, always... be prepared.
Her zaman hazırlıklı olmak lazım.
be prepared 72
prepared 51
always 2079
always and forever 43
always alone 22
always ready 22
always has been 106
always remember 37
always a pleasure 163
always busy 18
prepared 51
always 2079
always and forever 43
always alone 22
always ready 22
always has been 106
always remember 37
always a pleasure 163
always busy 18