English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / And here's the kicker

And here's the kicker translate Turkish

47 parallel translation
And here's the kicker :
İşte asıl sorun :
Here's the kicker : this mystery guest will deliver the pizzas and have a pizza party at yourplace, free, from KFWB.
Ödülün en can alıcı bölümü ise şu ; gizemli misafir pizzaları evinize getirecek... ve evinizde KFWB'den bedava bir pizza partisi verecek.
And here's the kicker : he's gonna thank me for it.
En muhteşemi de, bunun için bana teşekkür edecek.
And here's the kicker. He's a bloody priest.
Ve asıl önemli olan- - o bir rahip!
And here's the kicker.
Anlaşma bu.
I have awfully under-qualified residents covering all of my patients so that I can be with you every step of the way and here's the kicker.
Tüm hastalarımı yetersiz asistanlarıma sattım, böylece daima yanında olabileceğim, ve en önemlisi de şu.
Well you say that now, but then there's that weekend when you call home and say you have to study but I here Moose, the place kicker in the background, asking if you want another shot of tequila.
bende sığırların arkasından vurulduğu yerde bi'shot Tekila daha içsem mi diye düşünüyor olucam. Eric, bu asla olmayacak.
But here's the kicker. Two years ago he was selected for sniper school, and he was so good that they brought him back as an instructor.
İki yıl önce sniper okulu için seçilmiş ve o kadar başarılıymış ki olarak tekrar geri çağırmışlar.
She's young, she's sexy. She's abducted and now she's suddenly pregnant. Here's the kicker though :
Genç ve seksi uzaylılar tarafından kaçırılmış.
And here's the kicker.
ve işte buda tekmeci.
Yeah, and here's the kicker :
Evet, ve işte asıl olay geliyor :
The payout on their policies is over eight figures, and here's the kicker... the beneficiary, should both brothers die simultaneously...
Poliçe ödemeleri 8 rakamlı sayılar ama işte can alıcı nokta : İki kardeş aynı anda ölürse sigorta parasını kim alıyor?
AND HERE'S THE REAL KICKER, NOW.
Ve işte asıl beynini tokatlayan şey geliyor.
And, uh, we decided not to have sex because... here's the kicker. I didn't want to get her pregnant.
Seks yapmamaya karar verdik, çünkü iyi kısmı burası hamile kalmasını istemedim.
I also got another partial print off this manual which doesn't match kevin's, And here's the kicker- -
Ayrıca elimde bu kılavuzun Kevin'ın kinden farklı kısmi bir kopyası daha var.
And here's the kicker none of them have ever done Shakespeare in Stratford.
Ve buranın güvenliği hiçkimse Shakespeare'deki Stratford gibi bile yapmadı.
And here's the kicker.
İşte mızmız burada.
COLBY : Yeah, and here's the kicker.
Oay şu...
Sweet, okay. And then here's the kicker -
Sonra olay değişecek.
Oh, my God. - And here's the kicker.
O nedir?
And here's the kicker, when everyone's trying to re-subscribe, you lay it on them that the price is now quadruple!
İşin vurucu noktası geliyor. Tekrar üye olmak istediklerinde fiyatın dörde katlandığını söylersin.
And that is why you married a man of violence. But-But-But-But... here's the kicker.
Ve bu senin zorba bir adamla evlenme nedenin, ama, ama, ama, ama burası vurucu.
Oh, and here's the kicker.
Kız, bekâret kulübünün başkanı.
And here's the kicker about this particular rescue.
Burada da kurtarma planıyla ilgili bazı maddeler var.
And here's the kicker.
Ve bu da son vuruş.
And here's the kicker.
Ve işte en komik kısmı.
And here's the kicker...
Esas vuruşu dinle.
All purchased by Tina Vincent, and here's the kicker- - I pulled the metadata off her video camera's SD card.
Hepsi Tina Vincent tarafından satın alınmış ve işin bomba bir yanı var. Video kameradan bütün işlem loglarını çıkardım.
Yeah, and here's the kicker.
Evet, şimdi de asıl bomba.
And here's the kicker, they're not really mashed potatoes.
Şuna ne dersiniz, gerçekten patates püresi değildi.
I know you do, mate. And here's the kicker.
Biliyorum dostum, şimdi rahatlayacaksın.
And here's the kicker.
- Asıl ilgi çeken burada.
Yeah, and here's the kicker.
Evet. Asıl önemlisi de...
Here's the real kicker, and you guys are going to lose it.
Asıl komik olanı söyleyince kopacaksınız.
Well, both victims were female, under 21, and here's the kicker - - they were drained of all their blood.
iki kurbanda 21 yasin altinda kadin ve en önemli olay, kanlari çekilmis durumdaydi.
And here's the kicker.
Asıl bomba geliyor.
And here's the kicker.
Ve işte can alıcı nokta.
And here's the kicker :
Ve şimdi şok olacaksınız.
And here's the kicker, her lawyer, the guy sitting there, the guy that looks like Morris Chestnut, is the guy she's having sex with.
Asıl bomba şu ; bu avukat orda öyle oturan Morris Chestnut'a benzeyen herif. Seviştiği adam işte oymuş.
Oh, and here's the kicker :
Ve şartım da şu.
No, but, listen, here's the kicker, last night, when Coach Beiste was locking up... she was wearing this shirt from the Victoria's Secret. Truck Driver collection that was, like, five sizes too small, and she was scarfing down all these drugs. She had, like, three bottles of pills on her desk.
Ama en önemlisi dün akşam çıkışta, Koç Beiste Victoria's Secret'ın kamyon şoförü koleksiyonundan kendine beş beden filan küçük bir atlet giyiyordu ve bir sürü ilaç içti.
And here's the kicker.
Ve işin can alıcı noktası.
Ohi, and here's the kicker... O.
Ohi ve asıl önemli nokta geliyor, o harfi.
And here's the kicker : two naughty, naughty jurors clicked through to our blog and read the article.
Asıl bomba,... iki yaramaz jüri blogumuzu tıklayıp yazıyı okudular.
And here's the kicker.
Ve asıl olay geliyor.
And here's the kicker...
Asıl önemli olay şurada.
And here's the kicker... that old Apollo recording was counting down to something, to a very specific moment.
Olay şu, eski Apollo kaydı bir şey için geri sayıyordu,... önceden belirlenmiş bir an için.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]