English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / And something else

And something else translate Turkish

2,033 parallel translation
And something else too.
Ve başka bir şey daha var.
They're pictures of celebrities, Ken and Ploy... and something else.
Ken ve Ploy'un resimleri var ve başka bir şey daha.
And something else... I forget.
Bir şey daha vardı ama unuttum.
Some sort of weird heavy-metal meditation, mixed with Jack and Coke and something else we won't disclose!
Orada oturur ve oynar. Jack ve kolayla ya da şimdi adını veremeyeceğim bazı şeyler karıştırılmış bir nevi heavy metal meditasyonu yapar.
And something else.
Bir şey daha var.
That's why he's sick and he gets better, Why he turned blue and couldn't talk. It's like he's experencing something that somebody else has already been through somehow.
Bu yüzden hasta olup iyileşiyor bu yüzden mavi oluyor, konuşamıyor sanki birinin bir şekilde yaşadığı bir şeyi o da yaşıyor gibi.
Maybe you can trade Percy in at the pet store and get something else.
Başka bir şey alırsın. Sonuçta, Mouth ile konuşmalısın.
Sometimes our independence comes at the cost of something else and that cost can be high.
Bazen kendi bağımsızlığımız başkasınınkine mal olur. Bu da çok yüksektir.
The C.I.A. just cut me a check for a hundred grand for... wrongful something and defamation of something else.
CIA daha yeni bana 100 binlik bir çek yazdı. Yanlış yaptıkları ve haksız yere karaladıkları için.
So, do I bite into it and find something else? Yeah.
Şimdi bunu ısırınca içinden başka bir şey mi çıkacak?
And I'll tell you something else, our table has no one at it.
Hem masamızda kimse oturmuyor.
We've looked over your resume, and, boy, it's really something else.
Özgeçmişinizi inceledik, gerçekten de etkileyici.
Ergo, something else caused both the rhabdo And the low potassium.
Demek ki, rabdoya ve düşük potasyuma başka bir şey sebep oldu.
Of course, if this is actually about something else... Maybe you feeling impotent because patients keep dying And you think you need to make some grand, stupid gesture- -
Tabii eğer başka bir şeyle alakalıysa sürekli hastaların öldüğü için aciz hissediyorsan ve ses getirecek, aptalca bir gösteri yapmaya ihtiyacın vardıysa, kahraman olman gerekiyorduysa o zaman tamam, özür dilerim.
Oh, and there was something else I needed to tell you.
Tebrikler. Söylemem gereken bir şey daha var.
Last we spoke, you said something about looking back on your life and it feeling like someone else's.
Son konuştuğumuzda, geriye dönüp baktığında başkasının hayatıymış gibi hissettiğini söylemiştin.
And I'll tell you something else, I like you.
Sana bir şey daha söyleyeyim ; ben de seni seviyorum.
So could you go find something else to do besides tear up my bathroom and make me broker?
O yüzden banyomu yıkıp beni iyice parasız bırakmaktan başka bir iş bulur musun?
And there was something else. Oh?
Bir şey daha var.
One of us did something then because of that, something else happened and because ofthat something else, another thing happened... lt's this goddamned conspiracy-minded Oriental mentality, that's all...
Birimizden birimiz bir şey yapmış, sonra o bir şey yüzünden başka bir şey olmuş sonra başka bir şey yüzünden başka bir şey daha... Allah'ın cezası Doğulu komplocu kafa işte.
And in the meantime, let e a reminder that... You went through something no one else quite understands and survived...
Bu arada sana, kimsenin tam olarak anlamadığı bir şeyi atlatıp hayatta kaldığını hatırlatsın.
[grunting loudly] you can't just take dances with smurfs and call it something else!
Şirinlerle Dans'ı alıp başka bir şeye dönüştüremezsiniz!
And here's something else we found.
Ve bir şey daha bulduk.
And then there's something else.
Bir şey daha var.
No, there's something else going on here, and these zombies are connected to it.
Hayır, burada başka şeyler oluyor. ... ve şu zombiler bununla bağlantılı.
If something as basic and important as language can be degraded and devalued to such a degree, yet never questioned, what else might we be missing?
Dil kadar temel ve önemli bir şey yozlaşır, değer kaybeder ve bununla da kimse ilgilenmezse daha başka neyi kaybedebiliriz ki?
And there's something else.
Ve başka bir şey daha var.
Let's try and dig for something else.
Başka bir şeyler için kazmayı deneyelim.
And in Corey's. And in anyone else's... who's looking for something or someone they can't find at home.
Aynı şekilde Corey'ninki ve dünyanın dört bir yanından kendilerine sıcak bir yuva bulamayan diğer insanlarınki de.
- You must get Somerset House to verify the marriage record of Harry Castleton to mademoiselle Merlina Rival, and you must also get them to verify something else for me. - Go on.
Devam et.
I guess you start looking for something and end up finding something else.
Hani bir şeyi aramaya başlarsınız da başka bir şey bulursunuz.
And I'm gonna tell you something else.
Bak sana ne diyeceğim ;
And I'm going to tell you something else - nobody takes care of me.
Ve sana bir şey daha söyleyeyim- - Benimle hiç kimse ilgilenmedi. Sana şunu sorayım :
And I'll teach them something else really important.
Ve önemli ne varsa öğretiriz.
And I'll tell you something else.
Ve daha başka şeyler de söylüyorum.
But it's not that different to something else we're going to publish, and we didn't want two books with the same idea.
Ama yayınlamak üzere olduğumuz bir kitaptan farkı yok ve aynı fikirdeki iki kitabı yayınlamak istemiyoruz.
I know something and if I tell the truth about it, it could hurt somebody. But if I don't, it could hurt somebody else.
Bir şey biliyorum ve gerçeği söylersem biri üzülecek söylemezsen bir başkası.
I have done well, but I that they broke something else because, shortly thereafter, I started having migraines, thereafter, nightmares, and then appeared some connections.
Ben de canlandım, ama sanırım onlar başka bir şeyi kırmıştı. Çünkü, kısa bir süre sonra, migren ağrılarım başladı. Ardından kabuslar ve daha sonra da bazı bağlantılar göründü.
And what were you thinking about when you were thinking about something else?
Başka bir şey düşünürken ne düşünüyordun?
Eddie Cochran's "Two Three Steps to Heaven" and "Something Else."
Wishing ve Learning The Game isimli Buddy Holly albümleri...
And can I tell you something else?
Sana bir şey daha söyleyeyim mi?
And I did have something else for you.
Bir de sana bir şey daha getirdim.
Oh, and there's something else we've been thinking too.
Ayrıca düşündüğümüz başka bir şey daha var.
I told him he could stay until... he found something else, and then he moved out.
İkisi de değil. Ona kalacak başka kalacak başka bir yer buldu, sonra da taşındı.
And study something else
Ve başka birşey ile uğraş
To do something important with your life, Something that no one else has ever done And will never be able to do again.
şimdiye dek kimsenin yapamadığı, ve bundan sonra da asla yapamayacağı bir şey için.
We finally found something else than just plain rocks and dirt.
Sonunda çamur ve kayadan başka bir şey bulduk.
If this doesn't work out we'll talk, and we'll figure something else out that does work for both of us.
Eğer işe yaramazsa konuşuruz ve ikimiz birlikte bunun işe yaraması için bir çözüm yolu buluruz. Anlaştık mı?
You don't just abandon a story midway, Rakesh, and move on to something else.
Şimdi bir hikayeyi yarı yolda bırakamazsın, Rakesh, başka bir yere ilerleme. Olmaz.
Meaning he wanted something else, and you know that.
Aslında başka şeyler istiyor, sen de biliyorsun.
And there was something else.
Bir şey daha vardı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]