And we'll be fine translate Turkish
195 parallel translation
Looks like Alice is going to get married, and I think she'll be very happy because we just met the boy you sent her and he looks fine.
Görülüyor ki Alice evlenecek, bence çok da mutlu olacak... çünkü ona gönderdiğin delikanlıyı az önce gördük, iyi birine benziyor.
We'll take care of her and she might be fine until you're married and have kids.
Ben de dün gece çok korktum. Biz ona iyi bakacağız ve sen evlenip, çocuk sahibi olana dek sağlıklı kalacak.
We'll talk about the way to live... and then there'll be a fine reward for you, Shell.
Nasıl yaşayacağımızdan konuşuruz. Böylece, bu size güzel bir ödül olacak.
We'll go home and everything will be fine. All you have to do is just leave it to me.
Sen her şeyi bana bırak.
Please go ahead and help yourself, and we'll be right in... in just a moment. That's fine.
- Beni güldürme.
He's a fine lawyer, and now that he's going to be one of us we'll finally have some law in Ocatilla.
Çok iyi bir avukattır ve artık o da bizden biri olduğundan nihayet Ocatilla'da da kanun var.
We're all for the TVA and we want to help you, so if you'll cooperate on this point, everything will be just fine.
Hepimiz TKV'nın iyiliği için varız ve size yardım etmek istiyoruz Bay Glover. Eğer işbirliği yaparsanız her şey çok iyi olacaktır.
We'll be fine. I'll talk to the professor in Hiroshima and ask for assistance.
Hiroşima'daki profesörle konuşup, yardım etmesini isteyeceğim.
We'll be visiting every floor where these fine doctors and nurses... take care of us in life... and in death.
Her katı gezip, buradaki iyi doktor ve hemşirelerin... yaşamda... ve ölümde bizimle nasıl ilgilendiklerini göreceğiz.
Put it in writing and we'll be fine.
Yazarsan, hiçbir sorunumuz kalmaz.
We'll both act normal and everything will be fine.
İkimz de normal hayatımıza döneceğiz ve bir şey olmamış gibi davranacağız.
Just take your lead from me, and we'll be fine.
İdareyi bana bırak, her şey yolunda gider.
And once the james dean retrospective starts up next month, we'll be fine.
Ve gelecek ay James Dean başlarsa bir defa, işler yoluna girer.
Between my severance and all your potential patients, we'll be fine.
Tazminatım ve senin olası hastaların varken zorluk çekmeyiz.
Tomorrow morning, we'll find the nearest town swap your watch for some old junker, and everything will be just fine.
Yarın sabah, en yakın kasabayı bulacağız saatini eski bir külüstürle takas edeceğiz, ve her şey yoluna girecek.
Really. Just don't touch anything else... and I think we'll be fine.
Başka bir şeye dokunmazsan iyi olurum.
We'll clean it, give her antibiotics, and your daughter'll be fine.
Temizleyip ona antibiyotik vereceğiz ve kızınız iyileşecek.
Just stay still for me... and we'll be fine.
Tamam olduğun yerde kal. Bir şey olmayacak.
A bit of breakfast and I suppose we'll be fine.
Biraz kahvaltı yaparsak belki kendimize geliriz.
Um... well, as long as we go slow and easy, we'll be fine.
Mm.. peki ala, yeterince uzun ve kolayca bu iş yaparsak bir sorun çıkmaz.
- He'll be fine. We're giving him some antibiotics, and we'll check up on him for a while.
Antibiyotik veriyoruz ve bir süre gözetim altında tutacağız.
We just gotta find a back road out of this state, and we'll be fine.
Sadece eyalet dışında bir arka yol bulmalıyız, sonra sorun kalmayacak.
Just don't talk so much tonight and we'll be fine.
Sadece çok konuşma, bu gece herşey iyi olacak
I was hoping we could work this out amicably but apparently you prefer a long, drawn-out court fight which is fine with me, since you'll be liable for all the court costs in addition to statutory and punitive damages.
Bunu barışçıl şekilde çözebileceğimizi umuyordum ama belli ki siz, uzun sürecek bir mahkeme savaşını tercih ediyorsunuz ki bu benim için sorun değil, çünkü bütün mahkeme masraflarından siz sorumlu olacaksınız, kanuni ve cezai zararlara ek olarak.
They'll come and they'll get us, and we'll be fine.
Gelip bizi kurtaracaklar ve bir şeyimiz kalmayacak.
- Among the stars we'll be there. - among the stars... - This fine ship and this fine crew.
"biz orada olacağız, bu iyi gemi, bu iyi mürettebatla."
We'll get you to the medical quarters and you'll be fine.
Sağlık bölüme götürürüz seni ve iyileşirsin.
Now Kusano and Fuyutsuki are inside all right then, we can start'you sure you'll be fine?
Şu an, Kusano ve Fuyutsuki içerdeler. Peki o zaman, başlayabiliriz. İyi olacağına emin misin?
We're still screwing down some of the nuts and bolts... but I think she'll be just fine.
Halal biraz somun ve civatalarla, sağlamlaştırmaya çalışıyoruz Sanırım kendini toparlayacak.
When you get well, like before, we'll contact Enchant and it'll be fine...
Öncekisi gibi iyileştiğin zaman Enchant ile irtibata geçeriz, sonra da her şey yoluna girer- -
We're on our way back home and... you'll be just fine.
Evimize dönüş yolundayız ve iyi olacaksın.
We just have to learn each other's rhythms and we'll be fine.
Sadece birbirimizin ritimlerini öğrenmemiz gerekiyor. Sonrasında bir sorunumuz kalmaz.
You stay out of my way, and we'll be fine.
Yoluma çıkmazsan, sorunumuz olmaz.
We'll buy a lot and you'll be fine.
Biz de ona bir sürü yufka alırız, sorun olmaz.
You just do what I say and we'll be fine.
Dediklerimi yaparsanız her şeyi hallederiz.
Not an early bird, huh? I need to get some coffee in her and we'll be fine.
- Erken kalkmaya alışık değil anlaşılan.
I come here to be alone not to socialize with a couple of freaks growing hippie spinach So keep your crap off my plot and we'll get along fine Capisce?
Düşünüyordum da sizlerin hep böyle şeyleri sürekli yapan ve böyle şeylere hayır demeyen biri olarak hayal ediyordum, yanlış mıyım?
And don't worry about us, we'll be fine.
Bizim için endişelenme, başımızın çaresine bakarız.
We'll give you a shot of antibiotics and you'll be fine.
Tek doz antibiyotik tedavisi ile iyi olacaksınız.
Do what we tell you and you'll be fine!
Dediğimizi yaparsanız, kimsenin canı yanmaz beyler.
And everything's gonna be just fine. We'll be just fine here.
Herşey iyi olacak.
And, as long as she keeps her mouth shut, we'll be fine.
O zaman ağzını kapalı tuttuğu müddetçe, iyi olacağız.
We'll be cooking up a fine meal of twigs and moss by the end of the week.
Hafta sonuna doğru çalı ve yosundan çok güzel yemekler yapacağız.
Fine. We'll just write up a report here and be on our way.
Sadece rapor tutup gideceğiz.
We'll find the diamonds, let the ladies go, and everything will be just fine.
Elmasları bulunca, kadınları salacaktık ve her şey yoluna girecekti.
All we need to do... is to get lots of French people to move to Germany and then we'll be fine.
Tek yapmamız gereken... bir sürü Fransız'ın, Almanya'ya yerleşmesini sağlamak, sonra her şey iyi olacak.
I think just with everything that's been going on, we've taken each other for granted a little bit, and, you know, we'll be fine.
Sadece devam her şeyi ile düşünüyorum, biraz hafife birbirimizi aldım, ve, biliyorsun, biz iyi olacak.
Well, I'm sorry about the uh... That's fine, I have to bury the plate and we'll be done with it.
- Sorun değil, gömerim.
You guys do the same thing with Mandy and we'll be fine.
Sizde Mandy'ye aynısını söyleyin, herşey hallolsun.
We'll keep him on the pig for a few more hours, and then take him off the candy. He'll be fine.
Bu sürede şeker vermeyeceğiz ve iyileşecek.
And, Danny, just don't push me off the roof, and we'll be fine.
Danny, beni sakın çatıdan itme, böylesi daha iyi.
and we'll talk 51
and we'll go 28
and we'll call it even 21
and we'll 50
and we'll talk about it 17
and we'll be on our way 23
and we'll take it from there 17
we'll be fine 452
and welcome back 16
and what are you doing 48
and we'll go 28
and we'll call it even 21
and we'll 50
and we'll talk about it 17
and we'll be on our way 23
and we'll take it from there 17
we'll be fine 452
and welcome back 16
and what are you doing 48
and welcome 74
and what are you doing here 62
and well done 16
and what about you 352
and what 818
and what are you going to do 22
and whatever you do 86
and what's more 117
and why 465
and who knows 137
and what are you doing here 62
and well done 16
and what about you 352
and what 818
and what are you going to do 22
and whatever you do 86
and what's more 117
and why 465
and who knows 137