English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Big day

Big day translate Turkish

3,179 parallel translation
Big day tomorrow.
Büyük gün yarın.
- Big day.
- Büyük gün.
When's the big day?
Büyük gün ne zaman?
We got a whole big day planned.
Dopdolu koca bir günümüz var.
Today's the big day, captain.
Bugün büyük gün Kaptan.
Well, I don't know. Maybe you want to change it up before your big day.
Bilmem, belki de büyük günden önce, ufak bir değişim istemişsindir.
Russell, we have a big day planned tomorrow, so maybe we should...
- Yarın planlarımız için... büyük bir gün o yüzden belki de..
This is Maid of Honor Amy Farrah Fowler, bringing you the wedding activities just weeks out from the big day.
Ben baş nedime Amy Farrah Fowler büyük günün birkaç hafta öncesinden düğün hazırlıklarıyla karşınızdayım.
Do you have a big day today?
Bugün çok mu büyük işlerin vardı?
So, pretty big day for both of us.
İkimiz için de oldukça büyük bir gün.
Today is the big day, huh?
Bugün büyük gün, ha?
Today's the big day, huh?
Bugün büyük gün ha?
Max, it's a big day.
Max, büyük bir gün.
Agent Donnelly, big day for you.
Ajan Donnelly, sizin için büyük bir gün.
Remember, tomorrow's your big day.
Unutma yarın büyük bir gün.
And hey, big day.
Ayrıca bugün büyük gün.
You have a big day tomorrow.
Yarın büyük gün.
When I was entering all your information, I noticed that today is the big day, right?
Senin bilgilerini girerken fark ettim, bugün büyük gün, değil mi?
This is a big day for both of us.
İkimiz için de büyük bir gün.
It's- - it's a big day for both of them. Huh?
İkisi için de mühim bir gün.
It is my big day, Dad.
Benim hayatımın önemli bir günü, Baba.
Any plans for the big day?
Büyük gün için planın var mı?
Got a big day tomorrow.
Yarın yorucu olacak.
It's a big day. You're going to hear your baby's heartbeat!
Bebeğinin kalp atışlarını duyacaksın!
Oh... Wow, big day!
- Ne gün ama.
- Oh... - Wow, big day!
- Ne gün ama.
It's a big day tomorrow.
Yarın büyük gün.
Today's the big day!
Bugün büyük gün!
I have a big day of strategizing to do tomorrow.
Büyük bir gün geçirdim, ve yarına yapacak planlamalarım var.
Big day, huh?
Bugün büyük gün, degil mi?
It's been a big day.
Büyük bir gündü...
This is a big day for you... and for the astronauts who can see it from space.
Senin için büyük bir gün. Mumları uzaydan görebilecek astronotlar için de.
Serena, I have no intention of ruining your big day.
Serena, mutlu gününü mahvetmek gibi bir amacım yok.
Remember that we have one day left before the big collision.
Büyük çarpışmaya sadece bir gün kaldığını unutmayın.
You make big decisions every day, take advice from people you trust.
Her gün büyük kararlar veriyor güvendiklerinden tavsiyeler alıyorsun.
You claimed you had a really big lunch that day.
O gün öğle yemeğinde sağlam yediğini iddia etmiştin.
And that was my big, wonderful day, you know?
Ve bu benim güzel ve harika günümdü biliyor musunuz?
George Orwell predicted that Big Brother would be watching us one day, but what he didn't predict is that we'd create Big Brother ourselves and then willingly give ourselves over to it.
George Orwell, Büyük Birader'in bir gün bizi izleyeceğini tahmin etti tahmin edemediği şey, Büyük Birader'i kendimiz yaratıp ona gönüllüce teslim olacağımızdı.
You better have an empty milk jug in the car'cause I'm not spending my entire day trying to find porta-potties and big trees.
en iyisi arabada boş süt kutusu bulundur çünkü bütün günümü portatif WC yada büyük bir ağaç arayarak harcıyamam.
I don't think moms across America want their kids starting the day off with a big bowl of hooker flakes.
Hiçbir anne çocuğuna "kaşarlı" gevrek yedirtmek istemez. Niye ki?
About the amazing adventure I had... And about this one day when I got to have my very own big brother.
Bugünkü harika maceram ve... bir abimin olduğu zamanı.
Bow, big bow tie that my mum made for me like you know. I thought this was gonna be the best day ever, right.
O günün mükemmel geçeceğine inanmıştım.
All right, look, we kissed the day she got Henry. It was- - It was no big deal.
Peki, bak, Henry'i aldığı gün öpüştük ama büyütülecek bir şey yok.
Getting in and out was the big deal of the day.
Salona girmek ve çıkmak en zor işti.
Everybody, all morning long, has been looking me straight in the goddamn eye. We'll leave you to your creative devices. Big day ahead.
Devam edin
It's not that big of a day.
O kadar büyük bir gün değil yahu.
Oh, it's not that big of a day.
O kadar da büyük bir gün değil.
Well, like for instance, the other day when I was asleep, one of the guys went on a space walk and glued a big-eyed rubber alien mask to the outside of my window.
Mesela geçen gün ben uyuyordum bizimkilerden biri de istasyon dışına çıkmış ve camımın üzerine koca gözlü bir uzaylı maskesi yapıştırmış.
Awesome day, thanks for asking, and I have some big news!
Harika bir gündü, sorduğun için sağ ol ve önemli bir haberim var!
And that panic attack was your body telling you that today might not be the best day for big changes.
O panik atak sana bence şunu söylüyordu : Bugün önemli kararların günü değil.
People die every day in the big city.
Büyük şehirde her gün insanlar ölüyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]