English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / But how are you

But how are you translate Turkish

1,377 parallel translation
Well, interesting idea but how are you gonna make it work exactly?
İlginç bir fikir ama tam olarak nasıl olacak?
But how are you going to work?
Ama nasıl çalışacaksın?
But how are you going to get people to phone the number?
Başkalarının seni aramasını nasıl sağlayacaksın?
But how are you going to do that, any of that, and still be a part of Walt's life?
Ama bunu, tüm bunları yapıp yine de Walt'ın hayatının bir parçası olmayı nasıl başaracaksın?
Oh, that would be really helpful. But how are you gonna build an image out of nothing at all?
Bu gerçekten çok işe yarardı ama elinizde hiçbir şey yokken nasıl bir resim oluşturacaksınız?
But how are you going to do that?
Ama bunu nasıl yapacaksın?
Listen, you don't have to answer now, but how are you going to do your hair?
Şu anda cevap vermen gerekmez, peki saçlarını düşündün mü?
I know, I'm sorry about your sister, but how are you?
Biliyorum, kız kardeşin, üzgünüm ama nasılsın?
But don't you realize how lucky you are?
Ama ne kadar şanslı olduğunun farkında değil misin?
But as the game goes on, you see how really good they are.
Ama zaman ilerledikçe, ne kadar iyi oyuncu olduklarını görüyorsun.
I don't know how much the rest of you ladies know about what's going on... but my friend here tells me that while we are eating... 100 million children are nearly starving.
Siz hanımefendilerden kaçı neler olup bittiğini biliyorsunuz bilmem ama... arkadaşım burada biz yemek yerken, 1 00 milyon... çocuğun açlıktan ölmek üzere olduğunu söylüyor.
I know you get this a lot, but how accurate are your tests?
Biliyorum çok soruluyordur ama testleriniz ne kadar kesin?
You're free to leave if you like, but... From what you said, I realize how desperate you are. I could imagine it isn't only because of last night.
Ama dediklerinizden anladığıma göre biraz umutsuz bir durumdasınız ve ben bunun, dün gece olanlardan kaynaklandığını sanmıyorum.
Sorry if I'm rude, but how old are you?
Kabalık ediyorsan özür dilerim ama siz kaç yaşındasınız?
I know how scared you are, but if he gets what he wants, he'll kill both of you.
Ne kadar korktuğunu biliyorum. Fakat eğer bu adamlar istedikleri şeyi alırlarsa, ikinizi de öldürürler.
I'm not sure how that's going to help her depression, but you are a good friend.
Depresyonuna bunun ne faydası olacak bilmiyorum ama sen iyi bir dostsun.
I never said that she was one of yours, but I know how resourceful you are.
Sizinkilerden biri olduğunu söylemedim, ama kaynakların olduğunu da biliyorum.
I can hear how bored you are, but this is serious.
Sıkıldığını duyabiliyorum ama bu ciddi.
You may have all the time in the world, but how much of it are you willing to waste on a lost cause?
Dünyadaki tüm zamanlara sahip olabilirsin. Ama ne kadar daha boşa kürek çekmeyi isteyeceksin?
I'm not saying you're right, but if you are, how do we prove it?
Haklısın demiyorum ama haklıysan nasıl ispat ederiz?
- Sorry, but low and outside, you couldn't stop swinging at those pitches, no matter how many times you missed, no matter how much it hurt your average. ! Charlie, what are you talking about?
- Pardon, ama alttan ve dışarı, o vuruşları sallamadan duramazdın, kaç kere kaçırdığın önemli değildi, yüzdeni düşürmen önemli değildi.
But you are going to have a mutiny on your hands. And I just can't wait to see how you handle it.
Ama şunu söyleyeyim ki, bir isyan başlatmak üzeresin ve... bununla nasıl başa çıkacaksın çok merak ediyorum.
We know how exhausted you two are, but we couldn't let this landmark go by without a little celebration.
İkinizin de yorgun olduğunuzu biliyoruz ama bu durumun kutlamasız geçiştirilmesine izin veremezdik.
But, uh- - uh, how are you? Pretty good.
- Nasılsın?
Knowledge is power, but how you use that power defines whether you are good or evil.
Bilgi güçtür ama bu bilgiyi nasıl kullandığın senin iyi veya kötü olduğunu tanımlar.
Look, I don't know how else to say this, but none of you are capable of understanding this on the same level that I do.
Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum, ama hiçbiriniz bunu benim anlayabildiğim seviyede anlama yeteneğine sahip değilsiniz.
I know how confusing this must be, but you need to know that you are not alone.
Kafan çok karışmış olmalı. Yalnız olmadığını da bilmelisin.
But how, I ask you, are we to care for those travelers if there is no road for them to drive on?
Yolcuların üzerinde yol alabileceği bir yol yoksa onlara nasıl yardımcı olabiliriz?
Yes, things are better out there, but you, of all people, know how fast the weather can change.
Şu anda her şey daha iyi ama, havanın ne kadar hızlı değişeceğini biliyorsun.
I know where you are headed but you of all people know how impossible it is for me to modify myself.
Nereye varacağını biliyorum ama sen ve pek çok kişinin bildiği gibi, benim için kendimi değiştirmek zordur.
But I love you and I'm completely with you and I'm totally, day by day, I'm just amazed at how wonderful you are.
Seni seviyorum ve sonuna kadar arkandayım ve ne kadar harika olduğunu görünce çok etkileniyorum.
But how do you know they are your friend?
Peki dost olduğuna nasıl emin oldun?
I don't know how much longer the Eagles are gonna need you, but your friends could use a little help.
Eagles'ın sana daha ne kadar ihtiyacı olacak bilmiyorum. Ama arkadaşlarının yardıma ihtiyaçları var.
But how can they steal who you are?
Ama kim olduğunu nasıl çalabilirler?
But are you so much in love as your rhymes speak? Neither rhyme nor reason can express how much.
Ne sözlerim, ne de mantık anlatabilir ne kadar sevdiğimi.
And how many women are we talking about? It's really very sweet of you, but we should be going because we're on our way to Gedi.
Çok tatlısın ama gitmemiz gerekiyor çünkü yolumuz Gedi'de bitiyor.
But how come you are here?
Ama buraya nasıl geldin?
But suddenly how come you are in a mood of having..
Ama nasıl aniden bu ruh haline giriyorsun?
I know you're busy, but let me know how you are.
Yoğun olduğunu biliyorum ama nasıl olduğunu haber ver.
Used to be called the Jew's harp, but you know how those people are.
Yahudi harpı derlerdi ona, ama insanları bilirsiniz işte.
"but how good are you at cracking code?"
"Peki şifre kırmakta ne kadar iyisin?" dedi.
I'm sorry, but that only goes to show how vile a person you are.
Kusura bakma, ama bu yalnızca ne kadar aşağılık biri olduğunu gösterir.
But how are the people going to travel so far to see you, Father?
Ama Peder, insanlar sizi görmek için nasıl bu kadar uzağa gelecekler?
Jazmin, I cannot tell you how to express yourself, but you are way too classy of a lady to use such profanity.
Belki gelmemin tek sebebi bu değildir. Gerçek şu ki, Tunde bunca yolu özür dilemek için geldim.
But you are part of it, somehow. If you want to make it stop you have to figure out how it started in the first place.
Ayrıca artık sen bir parçası oldun ve eğer bir son vermek istiyorsan,... olayların en başına gitmelisin.
After all, you are nothing but a two-bit gold digger, and how you managed to bag Mitchum I will never know. "
Ne de olsa sen de çulsuz bir servet avcısının ve Mitchum'u nasıl kandırdığını asla anlayamayacağım. "
I was totally going to tell you to go, but then you gave me this cupcake, and it reminded me how great you are.
Kesinlikle sana gitmeni söyleyecektim ama sonra bana bu keki verdiğinde ne kadar harika biri olduğunu hatırladım.
WELL, THE THING IS, I KNOW HOW BRIGHT AND TALENTED YOU ARE, BUT
- Konu şu ki ne kadar zeki ve yetenekli olduğunu biliyorum.
I don't know how you got aboard, but if your friends are in pursuit, you need to disable these ships in order for them to reach us.
Gemiye nasıl bindiğini bilmiyorum ama dostların takipteyseler, onlar bize yetişmeden önce bu gemileri etkisiz hâle getirmelisin.
But you are probably wondering how I let myself in here.
Ama içeriye nasıl girdiğimi merak ediyorsundur.
How'd you do? I've got nothing but what I think are lies from our vic's object of affection.
Pek bir şey yok, ama kurbanın düşkünlüğünün amacı farklıymış.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]