Bô translate Turkish
5,082 parallel translation
Bo?
Bo nasıl?
Yeah. We found Bo Mccabe inside.
Bo McCabe'i içeride bulduk.
I'm looking for Bo Mccabe.
Bo McCabe'i arıyorum.
All they told me is that Bo's in icu.
Tek söyledikleri, Bo'nun yoğun bakımda olduğu.
I know what Bo's brother said, but Bo didn't start that fire?
Bo'nun kardeşinin ne söylediğini biliyorum ama yangını o çıkarmadı.
I need to hear Bo say it.
Bunu Bo'dan duymalıyım.
The beam that fell broke Bo's back.
Bo'nun üstüne düşen kiriş, sırtındaki kemikleri kırmış.
Oh, uh, ex-ranch hand, Bo Mccabe.
Eski çiftlik çalışanı, Bo McCabe.
Hiya, Bo.
- Merhabalar.
Sells insurance over at 80's shop.
Bo'nun işyerinde sigorta satıcısı.
Boo!
Bö!
BO Joe?
- Ter kokulu Joe mu?
It's in the box, the clothes bo...
Kutuda, giyecek ku...
Inexplicable phenomena have been part of Bo's life.
Açıklanamayan olaylar Bo'nun hayatının bir parçası olmuştur.
Tate and Bo will need a safe house every few days.
Tate ve Bo'nun birkaç günde bir güvenli bir eve ihtiyacı olacak.
But we are doing it for what we believe in... to protect Bo Adams.
Ama yaptıklarımızı, inandığımız için, Bo Adams'ı korumak için yapıyoruz.
Bo Adams.
Bo Adams.
Everything about Bo Adams is classified.
Bo Adams ile ilgili her şey gizli.
Bo Adams must be located and recovered, unharmed.
Bo Adams bulunmalı ve kurtarılmalıdır. Zarar görmeden.
Director Lofton said there's a kid, Bo Adams.
Müdür Lofton, Bo Adams adlı çocuğu anlattı.
Bo is one of a kind.
Bo kendi türünün ilk üyesi.
And why would he want to kidnap Bo?
Bo'yu neden kaçırmak istesin ki?
Only Bo.
Beni ilgilendiren Bo.
Sean's not as powerful as Bo, but it'll give you the idea.
Sean, Bo kadar güçlü değil ama, fikir sahibi olmak için size yetecektir.
Can he bring Bo back safe, unharmed physically and emotionally?
Bo'yu güvenli bir şekilde getirebilir mi? Fiziksel ve duygusal olarak zarar görmeden?
If Bo becomes - a public spectacle...
Eğer Bo, toplumsal bir spekülasyon haline gelirse...
My job, per Director Lofton, is to safely recover Bo, and that's what I'm gonna do.
Benim işim, Müdür Lofton'nun bana söylediği gibi, güvenli bir şekilde Bo'yu kurtarmak. Yapacağım da bu.
It's Bo.
Bu Bo.
It's definitely Bo.
Kesinlikle Bo.
I got a definite I.D. on William Tate and Bo Adams seven minutes ago, together, at the Clover Casino.
William Tate ve Bo Adams hakkında kesin bulgular var elimde. 7 dakika önce Clover Kumarhanesi'nde birlikte görülmüşler.
Bo, that's all we got.
Bo, elimizde ki tek para oydu.
Bo, that's the kid's name.
Bo, çocuğun adı buydu.
It's that Bo kid from the Amber alert. That's who it is.
O, Amber alarmındaki çocuk, Bo.
- And the girl, Bo?
- Peki ya kız, Bo?
'Cause this is a Bo original.
Çünkü bu orijinal bir Bo eseri.
"Bo Adams," right there.
"Bo Adams." tam şuraya.
I think he knew what would happen when the agency found out what Bo could do.
Bence, devlet Bo'nun yapabildiklerini öğrendiğinde, neler olacağını o da biliyor.
No. Bo, the FBI is looking for me, okay?
Bo, FBI beni arıyor.
Go, Bo!
Çık, Bo!
Don't do anything, Bo.
Hiçbir şey yapma, Bo.
This afternoon my friend Bo came over for a playdate.
Öğlenleyin arkadaşım Bo, oyun saati için buraya geldi.
Look what Bo gave me.
Bak, Bo bana ne verdi.
We interrupt this program to bring you news in the search for Bo Adams, which is continuing across the tri-state area.
Bo Adams ile ilgili gelişmeler için programa ara veriyoruz. Arama çalışmaları 3 eyalette de devam ediyor.
Bo, get back!
Bo, geri çekil!
Bo locked us out.
Bo bizi uzaklaştırdı.
Yeah, Bo's kind of our only case right now Kenz.
Şu anda Bo bizim tek davamız Kenz.
Yeah, well Bo's made it quite clear that she wants us off her case.
Evet, ama Bo bizi kendi davasında istemediğini açıkça belirtti.
Holla, we're gonna give Bo some elbow room.
Hadi bakalım, Bo'ya biraz zaman vereceğiz.
Respect Bo's decision.
Bo'nun kararına saygı.
Bo?
Bo?
Bo.
Bo.