English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Back home

Back home translate Turkish

10,519 parallel translation
Most of'em have a sister or a mother back home Who's under threat from the gang.
Çoğunun da evinde çete tehdidi altında yaşayan kardeşleri veya anneleri var.
And I know that you wouldn't have come back to back home, if there wasn't some part of you that thought you could live a normal life again.
Ve eve geri dönmüş olmak için geri gelmediğini biliyorum. Döndün çünkü bir parçan, tekrar normal bir hayat yaşayabileceğini düşündü.
Then I took my Asian investors ballooning in wine country, I secured a deal which opened up Vietnam and Laos, then I jetted back home where I accepted a Chamber of Commerce innovator award.
Sonra Asyalı yatırımcıları başarıya ulaştırdım Vietnam ve Laos'u açan anlaşmayı bitirdim, sonra da ticaret odası yenilikçi ödülünü kabul ettiğim evime uçtum.
Help you pay off your debts back home.
Borcunuzu ödemen için yardımcı olur.
They answer your question when you bring them back home.
Onları evlerine götürdüğünde sorunu cevaplarlar.
I'm thinking about moving back home. Why?
- Eve geri dönmeyi düşünüyorum.
Sweetheart, you run back home, I'll call you later.
- Güzelim, evine geri git. Seni sonra ararım.
- Time for me to go back home.
- Eve dönmenin zamanı geldi.
Back home in Mogadishu.
Memleketim Mogadishu'da.
I walked back home across the playground... and there I saw him... lying in the snow.
Parkın karşısındaki evime geri döndüm. Ve orada gördüm onu. Karda yatıyordu.
You're scared of being dragged back home through a portal.
Bir geçitten geçerek eve dönmekten korkuyorsunuz.
Well, why isn't this glorious renaissance man back home, dead, in space with the rest of the enchanters?
Neden bu görkemli Rönesans adamı diğer tüm büyücüler uzayda gebermişken geri döndü?
It's coming from back home.
Ses evin oradan geliyor.
We all keep up the pace, we all get back home.
Hepimiz aynı hızda ilerlersek hep birlikte eve dönebiliriz.
There's gunfire coming from back home.
Evin oradan silah sesleri geliyor.
After I went back, when I found out I couldn't turn myself in because there was no one to turn myself in to, I went back home to cut this from the wall.
Döndükten sonra teslim olabileceğim kimse kalmadığını görüp teslim olamayacağımı anlayınca da duvardan bunu kesmek için eve döndüm.
That way, we can get you on the bus, get you back home.
Böylece seni otobüse bindirmiş ve evine ulaştırmış oluruz.
♪ All the way back home ♪ Keep trying.
Denemeye devam et.
He reminds me of people back home. He never distracts me.
Bana memleketteki insanları hatırlatıyor.
Someone missing you back home?
Evdekiler mi özlemiş?
Have a safe trip back home.
- Evine sağ salim git gel.
Enjoy your long drive back home.
Eve doğru uzun yolculuğunun tadını çıkar.
Callie's gonna be back home very soon.
Callie çok kısa bir zamanda eve geri dönecek.
Can you spare two men to take him back home?
İki kişi onu evine götürebilir mi?
Driver Bae got beaten by the director, he received money, and then sent his son back home.
Şoför Bae, Müdür Jo tarafından dövüldü. Ardından para alıp oğlunu taksiye bindirip eve yolladı.
That's why you transferred back home.
Eve geri nakil olamanın sebebi bu.
I know someone who'd love to get Chopra - back home to Triton, eh? - Ho-ho!
Chopra'yı evi Triton'a geri götürebilecek birini tanıyorum.
Your girlfriend back home chooses another dude.
Memleketindeki sevgilin başka bir adama gidiyor.
He was looking for a house you'd like so when we get back home... he can ask me to move in.
Seveceğin bir ev arıyordu ki geri döndüğümüzde... - Birlikte bir eve taşınabilelim diye.
Well, it can't be that rough if they're writing their sweethearts back home.
Yurtlarındaki sevgililerine mektup yazabiliyorlarsa o kadar da zorlu olamaz.
He always used it to find his way back home.
Eve dönüş yolunu bulmak için kullanırdı hep.
I'll figure out how to get those Gronckles back home.
O Gronckle'ları tekrar eve götürmenin bir yolunu bulacağım.
How can she walk back home alone?
Kendi başına eve nasıl gidecek?
Look, I don't care what it takes. You two are putting aside your bull [bleep], and you're working together to get us back home.
İkiniz de ne yapıp edip, saçmalıklarınıza bir son veriyorsunuz ve bizi geri götürmek için beraber çalışıyorsunuz.
We should go home, get some rest, come back in the morning.
Eve gidip biraz dinlenmeliyiz. Sabah yine geliriz.
If we join together, we'll kill every one of these black-eyed monsters until we either take back our home or burn this godforsaken city to the ground.
Eğer bir araya gelirsek vatanımızı tekrar alana dek ya bütün siyah gözlü canavarları öldürürüz ya da bu kahrolası şehri yakıp kül ederiz.
The only way I can do this, the only way that I can wait for him to come home late at night is if I know you've got his back.
Bunu sürdürebilmemin tek yolu, gece geç gelmesini beklemenin tek yolu, onun geri döneceğini bilmekten geçiyor.
So you went back to your home town...
- Doğduğun yere geri döndün demek.
♪ All the way back home to my town ♪ You've got a shadow.
- Gölgen takibinde.
Taking him from home the GW Hospital and back.
Onu evden George Washington Hastanesi'ne götür gel.
Chrissie was already home when I got back.
Gittiğimde Chrissie zaten evdeydi.
But right now, there's just no room left in my brain for anything but waiting for my son to come back so I can take him home.
Ama şu an beynimde, oğlumu eve götürebilmek için gelmesini beklemekten başka bir şeye yer kalmadı.
I'll be back in a minute, and I'll find someone to take you home.
Seni eve götürecek birini bulacağım.
Chip made sure the Flukes went home, and now we win $ 1 million and come back next season, so, you're welcome, Les.
Chip, Fluke'ların eve dönmesini sağladı ve şimdi biz 1 milyon doları kazanıp sonraki sezon geri geleceğiz, yani, rica ederim, Les.
You see, Tom was taking some boxes from his home office, and that while he was putting them in the trunk, his back would be turned long enough for me to...
Tom ev ofisinden birkaç kutu götürüyordu ve onları bagaja koyduğu sırada şey yapmam için yeterli süre boyunca sırtı bana dönük olacaktı...
There wasn't anyone waiting for me back at home.
Evde beni bekleyen kimse yoktu.
Then, on the way back, I'd pick the most dangerous ones because I hated going home.
Dönüş yolunda ise en tehlikeli olanı seçerdim. Çünkü eve dönmekten nefret ederdim.
Curfew back at the rest home?
Huzurevinde dışarı çıkma yasağı mı varmış?
If we portal home from here and back, we're not gonna have enough charge left to get off world.
Çok az şarjı kaldı bunun. Buradan eve portallayıp, geri dönersek dünyadan ayrılmak için yeterli şarjı kalmayacak.
Just like you're back home. - Dad!
- Baba
- I want to go home! Look, anyone that wants to go back to Earth is free to.
Bak, dünyaya gitmek isteyen herkes geri gitmekte özgür.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]