English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Crowd control

Crowd control translate Turkish

159 parallel translation
He's crowd control.
Kalabalık kontrolü için.
What about crowd control?
Kalabalık kontrol edilecek mi?
Remember how good you were at crowd control last time.
Geçen sefer oldukça iyiydin.
Are you talking about crowd control from the air?
Kalabalığı havadan mı kontrol etmekten söz ediyorsun?
Hey, let's have some crowd control.
Hey, kalabaligi kontrol altina alin.
I'm deputizing everybody in this crowd for crowd control duty.
"Kalabalığı Kontrol Görevi" adına buradaki herkese vekalet ediyorum.
An authoritative voice is very important in crowd control.
Kalabalıkları kontrol altına almada otoriter bir ses tonu çok önemlidir.
I mean, police don't use them for, you know, crowd control.
Demek istediğim polis bile kullanmıyor onları.
Crowd control. They handle the customers and the employees.
Müşterileri ve esnafı gözetliyorlar.
Crowd control, negotiation team to the site.
Kalabalık kontrolü, görüşme takımı bölgeye gitsin.
I know what the Civilian Review Committee says, but they're not doing crowd control.
Sivil Teftiş Derneği'nin ne dediğini biliyorum, sıkıysa gelsin bu kalabalığı onlar kontrol altına alsın.
You're crowd control. I'll handle employees.
Sen kalabalığı kontrol et, ben çalışanları.
You got someone working crowd control, Dad?
Kalabalığı kontrol edecek birini mi çalıştırıyorsun baba?
I need you to get 10 more guys down there for crowd control.
Yanına 10 kişi al ve halkı zapt etmek için aşağı in.
- Can we get a little crowd control here?
- Kalabalığı uzaklaştırır mısınız?
Riding crowd control.
Kalabalıkları kontrol ederdik.
Steve, crowd control.
Steve kalabalığı kontrol altına al.
I'm more concerned with crowd control.
Ben kalabalığın kontrolünden endişeliyim.
Crowd control, penetrating a hardened structure, targeting a specific objective.
Korunan bir bina ve insanlar. Ama çocuklar yine de hedefe ulaşacak.
You said the bank would demonstrate crowd control... and teamwork and all that crap.
Ayrıca şu sivil halk, takım çalışması ve tüm bu saçmalık.
Mom knows how much I love crowd control.
Kalabalıkları kontrol etmeyi ne kadar sevdiğimi annen bilir.
Repeat do not fire until the rest of the unit has arrived to provide crowd control and secure the facility.
Tekrar ediyorum destek ekibi gelip kalabağı kontrol altına alana ve güvenliği sağlayana kadar kimse ateş etmesin.
Some have accused them of being too gung ho when called into duty and their controversial crowd control tactics at the Simon and Garfunkel concert in'85 are still under investigation.
Bazıları onları göreve çağrılmaya çok hevesli olmakla suçluyorlar. Ve seksen beşte düzenlenen Simon ve Garfunkel konserindeki... kalabalığı idare ediş şekilleriyle ilgili soruşturma hala tamamlanmadı.
He was one of the cops on the Jimmy Criss crowd control.
Jimmy Criss kalabalığını kontrol eden polislerden biriymiş.
Chiu, you worked crowd control
Chao, siz ikiniz atmosferin kontrolünü alıyorsunuz.
Hong Kong? This is the last time I work crowd control for you guys.
Bu çocuklar için en son ne zaman l iş kalabalık kontrolüdür.
They're already out at the Fairgrounds doing crowd control. State police are asking for you.
Zaten dışarıdalar, Fairground'taki kalabalığı kontrol ediyorlar.İl polisi seni soruyor.
Lt. Hawkeye, take crowd control. Don't let anyone come near.
Yarbay Hakweye, Buraya kimseyi yaklaştırmayın.
Right, and I could use some muscle for crowd control.
Pekala, kalabalığı kontrol etmek için biraz kas gücüne ihtiyacım olabilir.
Give me a plan for crowd control.
Kalabalık kontrolü için bir plan istiyorum.
They're gonna take care of crowd control.
Kalabalığı kontrol edecekler.
- Crowd control.
- Kalabalığı kontrol için.
Police controls, streets blocked to traffic and crowd control barriers are making the city a hell for its inhabitants.
Polisin bazı caddeleri trafiğe kapatması ve... kalabalığın neden olduğu tıkanıklık şehir sakinlerinin hayatını cehenneme çeviriyor
- I can't control this crowd by myself.
- Bu kalabalığı tek başıma idare edemem.
I need at least two of your officers to control the crowd in my courtroom.
Salondakilerle başa çıkmak için en az iki memura ihtiyacım var.
The crowd has grown beyond their control.
Durum kontrolden çıkıyor.
Make sure he's able to control the crowd away from the ship.
Kalabalığı gemiden uzak tutmasına yardım et.
You, control this crowd.
Sen, kalabalığı kontrol altına al.
The police are trying to control the crowd who are now calling for the man to jump.
Polis şu an için adamı atlamaya çağıran kalabalığı kontrol etmeye çalışıyor.
They got crowd-control demonstrations new equipment, martial arts.
Kalabalığı kontrol etme gösterileri... yeni ekipman, dövüş sanatları, hepsi olacak.
Oh, a crowd is easier to control than an individual.
Halkı kontrol etmek, bireyi kontrol etmekten daha kolaydır.
This series is about how those in power have used Freud's theories to try and control the dangerous crowd in an age of mass democracy.
Bu güçler kontrol edilmediği takdirde,... bireyler ve toplum kaos içinde yok olmaya sürüklenebilirdi.
The police seem unable or unwilling to control the crowd.
Polis, kalabalığı durduramayacak ya da durdurmak istemiyor gibi görünüyor.
I want you to control this crowd.
Pekala genç, bu kalabalığı kontrol altına almanı istiyorum.
Krusty's Monopoly game, the Krusty Crowd-Control Barrier.
Krusty'nin Monopoly oyunu, Krusty Kalabalığı Uzaklaştırma Bariyeri.
Well, those aside... the defendant exhibited a serious lack of control... towards police and emergency personnel, by tossing a baton into the crowd.
Bunlar bir kenara sanık kalabalığa bir cop fırlatarak polis ve acil durum ekiplerine karşı kontrolsüz davranışlar sergilemiş.
This series is about how those in power have used Freud's theories to try and control the dangerous crowd in an age of mass democracy.
Bu belgesel serisi, iktidarı elinde tutanların kitlesel demokrasi çağında, tehlikeli kalabalıkları kontrol etmek için Freud'un teorilerini nasıl kullandıklarını anlatıyor.
00, 00 : 32 : 09 : 00, The railway terminal had been designed as public space ; 00, 00 : 32 : 14 : 00, the airport was designed for crowd control.
Demiryolu istasyonu bir kamusal alan olarak tasarlanmıştı hep, havalimanı ise kalabalığı kontrol etmek için.
Well, this may be an all-British affair, but Tom Cavendish is clearly in control of the crowd and the match today. Tom.!
Tom!
We can bring in extra police to handle the crowd-control issues.
Kalabalık kontrolü meselesi için ekstra polis getirebiliriz.
Ravens control the tip, Nathan Scott brings it up court to the pride of his hometown crowd.
Kuzgunlar havaatışını alıyor. Nathan Scott ev sahibi taraftarları coşturuyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]