English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Damn him

Damn him translate Turkish

1,159 parallel translation
Just take a look at this tin-plated door, damn him
Şuraya bakar mısın? Güçlendirmiş.
- Flint's dead, God damn him.
- Kahrolasıca Flint öldü.
Damn him!
Lanet!
Damn him.
Ona lanet olsun.
Damn him.
Canı cehenneme.
Damn him to...
Lanet olası...
Damn him!
Kahretsin!
Damn him!
Lanet olsun ona!
Damn that Thackery Binx! Damn him!
Lanet olsun Thackery Binx!
Damn him anyway.
Lanet olsun ona.
Damn him! I knew Mom wouldn't have thought that up herself.
Annemin tek başına düşünmeyeceğini anlamalıydım.
- You're damn right I got him.
- Tabii ki yanımda.
I don't want to see him either... but if he wants his damn suitcase... he'll have to come and get it!
Ben de onu görmek istemiyorum... ama bu kahrolası valizi istiyorsa... gelip almalı!
Go look for him, damn it!
Git onu aramaya, lanet olsun!
Damn him.
Lanet adam.
Tell him any damn thing you like.
İstediğin şeyi de.
I'd say that you are damn lucky you didn't kill him in that blast.
Ve sana şunu söyleyelim, çok şanslısınız... onu da bu patlamada hava uçurmadığınıza.
Didn't do one damn thing for him.
Ona hiçbir şey yapılamadı.
I want him alive, damn you.
- Onu canlı istiyorum, lanet olası.
I gotta talk to him now, damn it!
Onunla şimdi konuşmam gerek, kahretsin!
I just want to show him that I don't give a damn any more, you know?
Umurumda olmadığını ona göstermek istiyorum, tamam mı?
Lily now damn it, we can't send him to bed every time he doesn � t want to eat.
Lily kahretsin, yemek yemediği her an onu odasına mı göndereceğiz?
Damn it, Bill, you know I can't see him.
Lanet olsun Bill, O'nu göremeyeceğimi biliyorsun.
Damn it, get him off me!
Lanet olsun, alın şunu üzerinden!
Mama never knew'bout me and him... that's for damn sure.
Annemin, olanlardan haberi yoktu... Bundan kesinlikle eminim.
Read about him In the newspaper And them damn Five - cent books.
Gazetelerde, 5 sentlik kitaplarda onun hakkında yazılanları okudum.
I should've told him to mind his own damn business!
Ona kendi lanet işine bakmasını söylemeliydim!
So I bolted home, got the old man, brought him back and he signed those papers so damn fast he nearly sprained his wrist.
Hemen eve koştum, babamı aldım, geri geldik o kadar hızlı imzalamıştı ki resmen bileğini incitecekti.
I always knew the damn pipeline would kill him.
Bu kahrolası petrol hattının bir gün başına bir iş açacağını biliyordum.
WELL, SHE'S A DAMN SIGHT SAFER IN THAT SHED WHERE SHE BARELY SEES HIM...
O berbat yer onun için daha güvenli.
Get him to board the damn ship.
O lanet gemiyi bordalamasını sağla.
- God damn it, I'm losing him.
Ölüyor.
We're not gonna need the damn flash if we miss him.
Eğer onu kaçırırsak o lanet olası flaşa ihtiyacımız kalmayacak.
I used to play jokes on him cos he's too damn dumb to take care of himself.
Kendine bakamayacak kadar budala diye onunla hep şakalaşırdım.
He'd do any damn thing I told him.
Sözümden hiç çıkmaz.
He damn near drowned before we could get to him.
Biz yetişene dek az daha boğuluyordu.
He was so damn nice to me for pulling him out, he forgot I told him to jump in.
Onu sudan çıkarırken bana çok iyiydi,'atla'dediğimi unutmuştu.
You know he can handle himself, and you damn sure know you can trust him.
Ve güvendiğimiz birisi.
Damn decent of him.
Çok terbiyeli bir davranış.
Get the damn thing out of him!
Çıkar şu şeyi adamın içinden!
Damn it, Delenn, how can you do this to him?
Lanet olsun, Delenn, bunu ona nasıl yaparsın?
Your husband ought to be in the county jail and I'm startin'to feel like a damn idiot for not puttin'him there a long time ago.
Kocan hapiste olmalıydı onu uzun zaman önce oraya tıkmadığım için kendimi aptal hissediyorum.
So if you want him dead, truly dead,..... 500 grand is my fee. And for that you get the mask, the machete, the whole damn thing.
Onun ölmesini, gerçekten ölmesini istiyorsanız, benim ücretim 500,000 $, ve bunun için maskeyi, bıçağı ve bütün kahrolası şeyleri elde edeceksiniz.
Pick him off, damn it!
İndir dedim kahrolası!
Damn it, I touched him yesterday to settle what I owed you.
Kahretsin, sana borcumu ödemek için daha dün sızdırdım ondan.
He jumped up and called him a damn cheat.
Ayağa fırlayıp ona "kahrolası hilekar" dedi.
Damn him.
Kahretsin.
God damn it, get this off him.
Lanet olsun!
You turned him into a damn chicken.
Onu lanet bir tavuğa çevirdin.
Damn, Carl, you going to let him get away with that?
Lanet olsun Carl, gitmesine izin mi vereceksin?
Give him a kiss, damn it.
Öp onu lanet olasıca

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]