English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Damn straight

Damn straight translate Turkish

622 parallel translation
That's the way it is. Damn straight!
Elbette bu!
- Damn straight I do!
- Tabi isterim lan!
- Damn straight.
- Öyle, işte.
You're damn straight.
Çok doğru.
Damn straight.My husband used to drive in stock car rallies.
Lanet gerçek şu ki, kocam stok araba yarışlarında yarışırdı.
Damn straight.
Kesinlikle.
- Damn straight I will.
- Kahrolsun ki bulacağım.
Damn straight!
Düz yürü!
You're damn straight I do.
Aynen öyle.
- Damn straight.
- Çok doğru.
- Damn straight.
- Haklısın.
You know damn straight what I mean.
Neden bahsettiğimi iyi biliyorsunuz.
- Damn straight.
- Son derece farkeder.
Damn straight.
Çok haklısın.
You're damn straight.
- Kesinlikle.
- You're damn straight it is.
- Ne yazık ki haklısın.
- Damn straight I'm right.
- Kesinlikle haklıyım.
Damn straight.
Haklısın.
Yeah, Damn straight!
Aynen öyle.
- No shit? - Damn straight.
- Hadi oradan be?
Damn straight.
Kahretsin.
Damn straight, baby. When?
- Tabi kardeşim.
- Damn straight it is.
- Hem de lanet olası derecede.
Damn straight.
Doğru demiş.
Oh, Abe. I'd better keep my good eye on you. Damn straight.
oh, abe sanırım güzel gözlerimi üzerinden ayırmasam iyi olacak kesinlikle doğru
Damn straight!
Ne sandınız!
- Damn straight we do.
- Evet var. Buraya gel.
Damn straight, missy.
Tam isabet, küçük hanım.
Damn straight.
Kesinlikle doğru.
Yeah, damn straight I did.
Evet, hemde çok doğru yaptım.
Yeah, I guess I just wasn't thinking. Damn straight!
- Galiba düşünmüyordum.
- Damn straight.
- Lanet olsun.
Damn straight.
Tabii ki öyle yaklaşacağım.
- You're damn straight!
- Uçururum tabii!
Damn straight.
Ben de seni, Bay Patates kafayla karıştırıyordum.
- Damn straight.
- İşte bu.
- Damn straight!
- İşte bu!
- Damn straight.
- Kahretsin.
Damn straight.
- Aynen öyle.
- Keep that damn light straight.
- Işığı düzgün tut.
I said straight, God damn it!
- Düz dedim, lanet olasıca.
I want a straight answer and I don't give a damn about any orders you've had elsewhere.
Ben doğru düzgün bir cevap istiyorum Başka bir yerlerden saçma sapan bir emir ile buraya gelip gelmediğini bilmeliyim.
Computer, if you don't open that exit hatch pretty damn pronto, I shall go straight to your major data banks with a very large axe and give you a reprogramming you'll never forget.
Bilgisayar, eğer hemen o kapıyı açmazsan, ana veri bankalarına kocaman bir baltayla girişip, seni asla unutmayacağın bir şekilde baştan programlayacağım.
Shit, man, you ain't been straight enough to sign your own damn name... On nobody's contract.
Kahretsin, ayakta kendi adına kontrat imzalamak için yeterli değilsin.
- Damn it, give me a straight answer!
- Kahretsin cevap ver!
Damn, I can hardly see straight!
Aman be, doğru düzgün göremiyorum ki!
I can't get the damn thing to stand up straight.
Lanet şeyi dik durduramıyorum.
Sometimes people love you so much... Their love is like a God damn gun that fires straight into your head.
Bazen insanlar seni o kadar çok severler ki sevgileri sürekli kafana kurşun sıkan lanet bir silah gibidir.
I don't understand one damn thing that's going on around here, and why nobody can give me a simple, straight answer.
Burada neler oluyor, anlamıyorum. Neden hiç kimse bana basit ve açık bir cevap vermiyor?
- You're damn straight it is.
Her şey bitti.
Damn, I'd get me a Ferrari Testarosa, V-12 engine... get me a Porsche 930, straight six turbo engine... get me a Vector B-12, twin turbo... go from zero to 60 in 7.8 seconds, so don't even talk.
Kendime bir Ferrari Testarosa alırdım, V-12 motor bir Porsche 930 alırdım, altı turbo motor bir Vector B-12 alırdım, çift turbo 0'dan 60'a 7.8 saniyede çıkıyor, o yüzden konuşma bile.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]