English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Do not panic

Do not panic translate Turkish

152 parallel translation
Do not panic.
Panik yapmayın.
Now keep calm, do not panic and avoid crowding.
Lütfen sakin olun, panik yapmayın ve kalabalığa yol açmayın.
Will you please walk? And do not panic.
Lütfen panik yapmayın!
Ladies and gentlemen, please do not panic!
Bayanlar ve baylar, lütfen panik yapmayın!
Do not panic. Remain calm and lie down.
Amacı dışında kullanmayın.
Please do not panic.
Lütfen paniğe kapılmayın.
Do not panic, don't look round, this building is surrounded.
Paniğe kapılmayın, çevrenize bakmayın, bina sarıldı.
Above all, do not panic.
Paniğe kapılmayın.
Do not panic.
Panik yok.
Do not panic!
Telâş etmeyin!
Do not panic!
Paniklemeyin!
we repeat do not panic, remain in your home
Tekrar ediyoruz. Panik yapmayın evlerinizde kalın.
Please do not panic.
Panik yapmayın.
- Blanche, please do not panic!
- Blanche, panik yapma!
Please do not panic.
Lütfen panik yapmayın.
Do not panic.
Panik yapma.
Do not panic, stay calm.
Panik yapma, sakin ol.
Do not panic.
Panik yapmayınız.
In case of fire, please do not panic.
Herhangi bir yangın durumun da paniğe kapılmayın.
Do not panic.
- Paniğe kapılmayın! Sakin olun.
Do not panic!
Merak etme!
Do not panic!
Endişelenme!
They always tell you, whatever you do in a hotel fire, do not panic.
Ve derler ki, yangın sırasında ne olursa olsun paniklemeyin.
They always tell you, whatever you do in a hotel fire, do not panic.
Ve derler ki, yangin sirasinda ne olursa olsun paniklemeyin.
Do not panic! I repeat, do not panic!
Paniğe kapıImayın, tekrarlıyorum panik yok.
Do not panic.
Lütfen paniğe kapılmayın.
Please do not panic.
Paniğe kapılmayın.
Do not panic!
Panik yapmayın!
Please exit the building... as soon as possible, and please do not panic.
Sizden isteğimiz binadan en kısa zamanda... çıkmanız ve panik yapmamanız.
Do not panic.
- Sonsuza kadar burada kalacağız!
Do not panic!
Panik yapmayın.
Do not panic? Are you crazy?
Panik yapmazsa mı?
Do not panic!
Panik yapma!
Well, do not panic!
Tamam yeter panik yapmayın!
Do not panic!
Onun korkusu filan yok!
Do not panic, you're costing us vital time!
Panik olma, hayati önemdeki zamanımıza mal oluyorsun
Talyn, do not panic!
Talyn, panik yapma!
And do not doubt that our efforts so far have not struck fear and panic into the cesspool of official and near-official corruption.
Şimdiye kadarki çabalarımızın kokuşmuş yolsuzluk çukuruna korku saldığından kuşkunuz olmasın.
We had all to leave e we do not enter in panic.
Dışarı çıkmak zorundaydık ancak en ufak bir panik havası yoktu.
"For the love of God, they are where they are, do not catch the road." But all had entered in panic e had run away.
Onlara ; "Olduğunuz yerde kalın ve yollara dökülmeyin!" dediysek de paniği önleyemedik ve kaçış başladı.
And we do not want to start a panic around here. Oh, it's real all right.
Bu gerçek, tamam mı.
I won't panic. Do not worry.
Bırak ben halledeyim.
But God damn it, Foley, we do not want to panic this man.
Lanet olsun Foley, adamı panikletmek istemiyoruz.
I do not want you to panic or anything but something is happening out there.
Amanda seni panikletmek istemem ama dışarıda bir şeyler oluyor.
Whatever you do... you absitively, positutely... must not panic.
Ne yaparsan yap, ama... paniklememelisin.
We do not want to create panic.
Panit yaratmak istemiyoruz.
- We do not wish to start a panic.
- Paniğe neden olmak istemeyiz.
The first thing we do is not to panic because- -
İlk yapmamız gereken panik yapmamak- -
The first thing you do is not panic.
İlk dikkat edeceğin, asla panik yapmayacaksın.
They do not want the entire city to panic at once.
Tüm şehri paniğe sevketmek istemiyorlar.
Believe me. You do not want to be responsible for a Biblical panic.
İnan bana, kutsal bir paniğin sorumlusu olmak istemezsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]