Do not you see translate Turkish
1,432 parallel translation
I'm glad to see that you do not lost its charm, and humor.
Sabahın bu erken saatinde bile cazibenizden bir şey kaybetmediğinizi görmek beni mutlu etti.
I can not see you guys using NaviMap, they sure do not come back the same areas.
Sizi izleyiciden takip ederim, aynı yerleri dolaşmadığınızdan emin olurum.
When you see someone... Do your instincts tell you if he's a criminal or not?
Birini gördüğünde içgüdülerin onun suçlu olup olmadığını söylüyor mu?
Believe me, you do not want to see me angry.
Güven bana, beni kızgın görmek istemezsin.
This is Jerry's, not The Ivy. Do you see any paparazzi?
Etrafta paparazzi görüyor musun?
See, the thing is, in the real world, it's not always good enough to do just what's asked of you.
İşin aslı gerçek dünyada senden isteneni yapman hep yetmeyebilir.
If you cause any trouble, you will come back here to see me, something I do not want to happen.
Sorun çıkartırsanız beni görmeye gelirsiniz. Bunun olmasını istemiyorum.
Dad, I don't have a home fax. I don't see how you do business on this level and not have a home fax.
Evde faksın olmadan bu seviyede bir işi nasıl yaptığını bilmiyorum.
I couldn't kick everybody out... so my choice was to say "no" and not see you at all... or say "yes" and do it the way we did it.
Herkesi dışarı atamazdım. Yani seçeneklerim hayır deyip seni hiç görmemek veya dün yaptığımızdı.
Russ, do you not see what's going on here?
Russ, neler döndüğünü görmüyor musun?
No, you would never do that. No, and I can see by you saying that you're not part of this polyester smear campaign.
Hayır ve görüyorum ki Sam sen bu çıkarcı polyester dedikodularına inanmıyorsun.
The customers do not want to see you.
Müşteriler seni görmek istemiyor!
You see, that is why you do not ask the moon.
Neden aya sormaman gerektiğini gördün işte.
Great, you do that. Point is, this was really fun for a while, but it is just not worth it, so I will see you.
Demek istediğim bu bir süreliğine gerçekten eğlenceliydi, ama artık yürümüyor, görüşürüz.
- Do you not see what's going on here?
- Neler olduğunu anlamıyor musun?
Why do you keep coming to see him if he's just not gonna remember?
Madem hatırlamayacak buraya gelip onu görmeyi niçin sürdürüyorsun?
Be assured, Cato, I do not see you.
Cato, sizi görmediğimden emin ol.
You saw no need... Do you not see that Pompey may be broken like a Dacian catamite and still be dangerous?
Gerek görmedin Pompey'in bir Dacian gibi umudunu yitirmesine rağmen hala tehlikeli olduğunu görmedin mi?
Do you not see that your precious Republic has long since died?
Değerli Cumhuriyetinin çoktan öldüğünü görmüyor musun?
Do you not see that Caesar is trying to save Rome from ruin?
Sezar'ın Roma'yı harabeye dönüşmekten kurtarmaya...
Do you not see his stratagem?
Stratejisini görmüyor musunuz?
I do not see in what way he could possibly please you.
Seni ne şekilde memnun ettiğini anlayamıyorum.
- Walk away now and do not let me see you on this street again.
- Yürüyün şimdi. Ve bir daha yüzünüzü bu sokakta görmeyeyim.
You do not see the sign, perverse?
Tabelayı oku, sapık!
And Ned, you do not see me because I was hidden behind the fireplace.
Ve Ned, sen de beni bacanın arkasında olduğum için göremedin.
I do not see you wearing a ring.
Yüzüğünü görmüyorum.
This is so not an "I told you so," but do you see why I kind of keep things to myself?
"Ben sana demiştim" zamanı değil ama bunu neden hala kendime yapıp duruyorum bilmiyorum.
Yuri, do you honestly think I'm gonna hand over $ 25 million to a man I am unlikely to see again, for a weapon I do not know will arm?
Yuri, gerçekten sana 25 milyon dolar vereceğimi düşünüyor musun?
I mean, I just hope you're not disappointed with what you do or don't see from here.
Yani umarım, henüz göremediklerinden dolayı... hayal kırıklığına uğramamışsındır.
Do not you see that?
Anlamadın mi?
Do you not see them?
Görmüyor musunuz onları?
Do you not see them?
Onları görmüyor musunuz?
Do you see me, or not?
Şey beni gerçekten görüyorsun, değil mi?
Do you not see what demonic filth and degradation this Goya is selling?
Bu Goya'nın sattığı şeylerin ne kadar aşağılık ve şeytanca pislikler olduğunu görmüyor musun?
Trees live on mountains and branches live on trees My heart lives for your heart but you do not see me...
~ Ağaçlar dağlarda yaşar dallar ağaçlarda... ~ Kalbimse yaşar senin için... ~ ama görmezsin sen beni...
Trees live on mountains and branches live on trees My heart lives for your heart but you do not see me
~ Ağaçlar dağlarda yaşar dallar ağaçlarda... ~ Kalbimse yaşar senin için, ama görmezsin sen beni.
Trees live on mountains and branches live on trees My heart lives for your heart but you do not see me
~ Ağaçlar dağlarda yaşar dallar ağaçlarda... ~ Kalbimse yaşar senin için... ~ ama görmezsin sen beni...
You do not see me
~ Görmezsin hiç beni...
" We do not like to see you so sad...
" Seni bu kadar üzgün görmek istemiyoruz...
Do you not consider it a waste to amputate an arm so successfully only to see the patient executed shortly after?
- Bir kolu bukadar incelikle ampute etmek sizede saçma gelmiyor mu sadece hastanın kısa süre sonra asılmasını görebilmek için?
And you feed that baby during long time and it is growing in your life until you see yourself in hardships and you do not know how arreglartelas and what it seemed to them very innocent now it controls its lives.
Bu bebeği yeterince büyütürseniz hayatınızda giderek daha büyük bir yer kaplar. Sonunda kuyruğundan tuttuğunuz bir kaplanınız olur. Ne olduğunun farkında değilsinizdir.
Dear Mr Ramsey, if you want to see your wife again, do not select Bobby Moore for the match on Saturday.
Sevgili Bay Ramsey, karınızı görmek istiyorsanız cumartesi günkü maçta Bobby Moore'u seçmeyin.
I am sure that you are qualified to help someone through this kind of distress over an extended period of time, but you see, we do not have an extended period of time.
Eminim, daha geniş bir zamanda, bu tür üzüntüde birine yardım etme konusunda uzmansındır ama gördüğün gibi, o kadar geniş zamanımız yok.
You see me empty, sir, do not pause and inquire, simply assume and refill.
Boş görünce tereddüt etmeyin. Hemen doldurun.
I'm concerned about you. Because I do not want to see...
Senin için endişelendim, çünkü seni o şekilde görmek istemi -
Let's see how you do when the red light's not on.
Kırmızı ışıklar yanmıyorken nasılsın bir görelim.
Do you not see that?
Sebebini anlayamıyor musun?
But before you can do what you have to do, first you have to see that their core, their inner truths, are not for the greater good.
Ama yapman gerekeni yapmadan önce onların çekirdeklerini görmelisin içlerindeki gerçekleri. Yüce iyilik için değiller.
- I had to ask CTU to let me interrogate you. If I don't do it Burke will, and I promise, you do not wanna see him walk through that door. I have ajob to do.
Seni sorgulayabilmek için CTU'dan izin almam gerekti.
- No, I'm just calling it like I see it, and right now you do not strike me as someone who could intimidate a 10-year-old out of his lunch money, much less run an interstellar empire.
- Hayır, durumu sadece gördüğüm gibi açıklıyorum ve şu anda bana hiç de öğle yemeği parasını kaybetmiş bir çocuk gibi bile gelmiyorsun, yıldızlar arası imparatorluk şöyle dursun.
I do not know you well enough to let you see my good girl.
Sana iyi bir kız gibi görünüp görünmediğimi bilemem.
do not disturb 82
do not enter 22
do not touch 30
do not be afraid 137
do not engage 63
do not 407
do not stop 42
do not say 25
do not touch me 90
do not move 334
do not enter 22
do not touch 30
do not be afraid 137
do not engage 63
do not 407
do not stop 42
do not say 25
do not touch me 90
do not move 334
do not cry 56
do not panic 50
do not fear 30
do not forget 37
do not lie to me 46
do not worry 517
do nothing 111
do not know 60
do not do it 54
do not you 30
do not panic 50
do not fear 30
do not forget 37
do not lie to me 46
do not worry 517
do nothing 111
do not know 60
do not do it 54
do not you 30