Don't hurt her translate Turkish
872 parallel translation
If you let her comfort me for the time I have left, If you don't hurt me again,
Kalan günlerimi bu kadınla geçirme fırsatını verirsen bana...
Mack, don't let her hurt my feelings... you're going up in that nursery if I have to drag you by the hair.
Mack, duygularımı incitmesine izin verme- - Seni saçından sürüklemek zorunda kalsam da o çocuk odasına çıkacaksın.
Don't Hurt Her.
Direnmiyor. Canını yakmayın!
But I warn you, Shinza, don't hurt her!
Ama seni uyarıyorum, Shinza, sakın ona zarar verme.
Don't hurt her!
Canını yakmadı.
Don't let them hurt her.
Onu incitmelerine izin verme!
Because I'll rub your nose in them, and I don't want her to get hurt.
Çünkü onları başına saracağım ve onun incinmesini istemiyorum.
I don't want her hurt badly.
Onun fazla incinmesini istemiyorum.
I don't want her hurt at all
Aslında hiç incinmemeli.
- You had it goin'very good, but we don't wanna break our plow or hurt our horse, now do we?
- Bu işi öğrendin, bir taşı geçemedi diye atımızdan olacak değiliz her halde, değil mi?
- I don't want her to get hurt.
- Acı çekmesini istemiyorum.
- We don't want to hurt her feelings
- Hislerini incitmek istemeyiz.
I was deeply hurt when I learned you wanted to marry her... but now I don't think I have to worry.
Onunla evlenmek istediğini duyunca çok üzüldüm. Artık üzülmem gerekmiyor.
- Don't you hurt her!
- Pearl'ün canını yakmayın!
I don't like standing around while everything's shaping up to hurt her.
Her şey onu incitecek şekilde biçimlenirken boş durmak istemiyorum.
Look Mr. Thompson, you're worried about Kay finding out who Sara is... because you don't want her to get hurt.
Bakın Bay Thompson, Kay Sara'nın kim olduğunu öğrenmesin istiyorsunuz. Çünkü incinmesinden korkuyorsunuz.
- Please don't hurt her.
- Lütfen ona zarar verme.
You don't want to hurt her feelings, do you?
Onun duygularını incitmek istemezsin, değil mi?
Don't hurt her.
Zarar verme ona.
Don't hurt her Joe.
Onu incitme Joe.
Don't ever hurt her.
Asla onu incitme.
Don't hurt her!
Canını yakma!
Don't hurt her.
Canını yakma.
I don't want to see her hurt.
Onun zarar görmesini istemem.
Please don't hurt her.
Lütfen ona zarar vermeyin.
Don't hurt her.
Ona zarar verme.
♪ Don't hurt my pride like her ♪
♪ Onun gibi gururumu incitme ♪
♪ Don't hurt my pride like her ♪
♪ Onun gibi gururuma zarar verme ♪
Gently, don't hurt her.
- Yavaş yavaş. Yavaş yavaş çıkartın.
I don't suppose a cup of weak tea would hurt me, whatever's wrong.
Bir fincan açık çayın bana zarar vereceğini sanmam, her ne kadar yanlış olsa da.
I don't think Caracas will hurt, all things considered.
Her şeyi göz önüne alınca bana kalırsa Caracas iyi gelecektir.
Marcello, don't hurt her!
Marcello, zarar verme ona!
I can see that you don't want to hurt her other wise I'd have taken your life instead. Don't be rash
Onu daha incitmemişsiniz yoksa şimdiye kadar canınızı almıştım sakin olun
Smash her, destroy her if you don't want that creep to hurt you again.
Onu ezin, yok edin eğer bu ucubenin sizi bir daha incitmesini istemiyorsanız.
- I don't hurt her.
- Onu incitmedim.
Look, I don't think anything's happening worth you getting hurt over.
Her ne olursa olsun, senin zarar görmene değmez.
Don't fret, hittin'a woman don't hurt her.
Öfkelenme, kadınlara vurunca canları acımaz.
- Because I don't want to hurt her.
- Onu kırmak istemediğim için.
Joe, for God's sake, don't hurt her, Joe.
Joe! İnsaf et Joe, nasıl yaparsınız bunu?
Don't hurt her. If she was a man, Mr. Ryan, she'd be shot.
Erkek olsaydı, kurşuna dizilirdi, Bay Ryan!
As long as you don't hurt me more than I like to be hurt I will do anything you ask.
Sen, benim istediğimden daha fazla canımı acıtmadıkça istediğin her şeyi yaparım.
Please don't let them hurt her.
Lütfen onu incitmelerine izin verme.
- Please don't hurt her!
- Lütfen ona birşey yapma!
She's a lady-don't hurt her.
O bir bayan. İncitme onu.
- Please, don't hurt her.
- Lütfen, onu incitmeyin.
And moreover, I don't want to hurt her
Ayrıca, onu incitmek istemiyorum.
Don't hurt her, Phil.
Onu incitme Phil.
And I, for one, don't want her hurt.
Kimse onu üzsün istemiyorum.
I don't think they're going to hurt her.
Ona zarar vereceklerini sanmıyorum.
I just don't wanna hurt her feelings.
Sadece incinsin istemiyorum.
Don't hurt her, Stegman. Please.
- Ona dokunma Stegman.
don't hurt me 276
don't hurt him 228
don't hurt them 31
don't hurt yourself 57
don't hurt us 27
hurt her 20
here 35434
hermes 98
here we go 9033
hernandez 57
don't hurt him 228
don't hurt them 31
don't hurt yourself 57
don't hurt us 27
hurt her 20
here 35434
hermes 98
here we go 9033
hernandez 57
heroin 209
herself 49
hershey 18
herbert 132
hercules 220
hertz 45
herring 17
here we go again 374
heroic 33
here goes nothing 99
herself 49
hershey 18
herbert 132
hercules 220
hertz 45
herring 17
here we go again 374
heroic 33
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
hermann 78
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here comes the bride 39
here it comes 620
hermann 78
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366