Here we are translate Turkish
20,086 parallel translation
So here we are at the temple, hoping against hope and all that.
Bu yüzden tapınaktayız Umutsuzca umut ediyoruz.
♪ Still here we are ♪
# İşte buradayız #
♪ And here we are, babe ♪
# İşte buradayız bebeğim #
♪ Still here we are ♪
# Hala işte buradayız #
So, here we are!
Ve yine buradayız.
And yet here we are.
Ama buradayız işte.
Here we are, safe and sound!
Bakın, kazasız belasız geldim.
I asked Manny if he needed help. He was too proud to admit that he did, so here we are.
Bunu kabullenemeyecek kadar gururlu olduğu için ben de böyle yaptım.
So here we are.
- Yeniden buradayız.
Almost done, right now, here-here we are.
Bitmek üzere, hemen şimdi, işte bitti.
And now here we are, thanks to him.
Ve şimdi burada onun sayesinde vardır.
Here we are...
Geldik...
- I'm staying out of it. Oh, here we are.
Ben geldim.
Lawrence said we were on a list, so why are we still stuck out here?
Lawrence adımızı yazdırdığını söyledi neden hala buradayız?
Are we done here?
Bu kadar mıydı?
Jesus! We are here.
Buradayız...
We are staying here until we get what we deserve.
Hakettiğimizi alana kadar buradayız.
Driven from Rome seeking protection here in Florence knowing that we are a city that prides itself on mercy and grace.
Roma'dan buraya Floransa'ya koruma talep etmek için geldi. Çünkü merhamet ve nezaketle övünen bir şehir olarak biliniriz.
We are gathered here today to bless the continued work on this holy place.
Bugün burada..... bu kutsal yerin çalışmasının devam etmesini kutsamaya toplandık.
As we sit here, conspirators are plotting our downfall.
Burada otururken komplocular düşüşümüzü planlıyor.
So... how far are we gonna go here?
Öyleyse ne kadar uzağa gideceğiz?
I'm here for you. We all are.
Sana yardım etmek için buradayız, hepimiz.
What are we looking for down here?
Burada ne arıyoruz?
Are we safe here?
Burada güvende miyiz?
We are here today to launch the Fost and Found phone app and to applaud its creator, Callie Adams-Foster.
Bugün Fost ve Found telefon uygulamasını başlatmak ve onun yaratıcısı olan Callie Adams Foster'ı alkışlamak için buradayız.
What are we doing here?
Burada ne yapıyoruz biz?
You guys are acting like we're walking towards doomsday here.
Sanki kıyamete yol alıyormuşuz gibi davranıyorsunuz.
Doesn't it make you sick that while you're here, battling me, there are people out there, hurting everyone we care about?
Sen burada benimle savaşırken önemsediğimiz herkesi inciten insanların olduğunu bilmek seni de hasta etmiyor mu?
Why are we back here?
Neden buraya döndük?
One thing he was right about... We are sitting ducks out here.
Ama haklı olduğu bir şey varsa o da burada açık hedefiz.
What are we even talking about here?
Burada konuştuğumuz şey nedir?
What are we doing here?
Burada ne arıyoruz?
So here we are.
Durum bu işte.
Here we are.
Geldik.
Why are we here?
Neden buradayız?
Ladies, just how stalker-y are we getting here?
Bayanlar, burada ne derece bir sapıklık yapıyoruz?
Look, we are all businessmen here.
Burada hepimiz iş yapıyoruz.
Now that we're done catching up, here are the calls you've missed.
Arayı kapattıysak, cevaplayamadığın aramalar burada.
Well, then what are we still doing here?
O halde hâlâ burada ne yapıyoruz?
Darling, we are right in the middle of something here, so if you just wait for a moment, we will give you our full attention, okay?
Tatlım, şurada bir şey konuşuyoruz. Eğer birazcık sabredersen bütün dikkatimizi sana vereceğiz, tamam mı?
Are we gonna have some fun here? You gonna have some fun?
Eğlenecek miyiz?
What are we doing here? Oh, we're gonna have a little fun.
Biraz eğleneceğiz.
What are you doing here if we're not speaking?
Konuşmayacaksak niye buradasın?
If you're willing to try, Mr. Bucksey, we are here to help.
Eğer denemeye hazırsanız Bay Bucksey, biz de yardım etmek için buradayız.
Why are we waiting around here like schmucks?
O zaman niye burada salak gibi bekliyoruz?
That is why we are here.
Bu yüzden geldik.
- That is why we are here.
- İşte, bu yüzden geldik.
We are never settling anything with that stupid game again - - ever. I'll paint here, so... you... paint yours here. All right.
Bir daha hiçbir şeye bu aptal oyunla karar vermeyeceğiz.
We did not ask for this room or this music. But because we are here, let us dance. "
Bu odayı veya müziği biz istemedik fakat madem buradayız dans edelim gitsin. "
- No, that is why we are here.
- Hayır, bu yüzden buradayız.
We are here inside the findlay corp chicken farm.
Şu anda Findlay şirketinin tavuk çiftliğinin içerisindeyiz.
here we are now 19
here we are again 79
here we go 9033
here we go again 374
here we come 237
here we 20
here we go now 20
here we all are 22
we are going 52
we are not the same 19
here we are again 79
here we go 9033
here we go again 374
here we come 237
here we 20
here we go now 20
here we all are 22
we are going 52
we are not the same 19
we are family 66
we are friends 99
we are 2563
we are free 37
we are brothers 40
we are together 51
we are coming 52
we are fucked 33
we aren't 48
we are done 75
we are friends 99
we are 2563
we are free 37
we are brothers 40
we are together 51
we are coming 52
we are fucked 33
we aren't 48
we are done 75