English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Enjoying

Enjoying translate Turkish

5,233 parallel translation
Are you all enjoying the sensation of climbing the staircase to heaven?
Hepiniz cennete çıkan merdivenleri tırmandığınızı hissedebiliyor musunuz?
We're just enjoying ourselves.
- Keyfimiz yerinde yani.
I'm enjoying my meal, boys.
Yemeğimin tadını çıkarıyorum çocuklar.
- Enjoying your meal?
- Yemeğinin tadını mı çıkarıyorsun?
I think they're just enjoying themselves.
Sanırım kendilerini tatmin ediyorlar.
I'm having a hard time enjoying this weekend because this is the weekend I lose my wife.
Karımı kaybettiğimden ötürü, bu hafta sonu sıkıntılı geçiyor biraz.
Are you enjoying the exhibition?
Sergiden zevk alıyor musun?
If I had any Facebook friends, they'd be enjoying them already.
Facebook'ta arkadaşım olsaydı şu an resimlere gülüyor olurlardı.
As much as I'm enjoying all this daddy-daughter time maybe it's time to start thinking about heading back to New York?
Baba-kız oldukça zaman harcadık. Belki de artık New York'a dönmeyi düşünmenin zamanı gelmiştir?
Uh, enjoying yourself while you're awake.
Uyanıkken zevk almak yani.
I'm a Catholic whore... currently enjoying congress out of wedlock with my black, Jewish boyfriend... who works in a military abortion clinic.
Bendeniz Katolik bir orospuyum. Şu sıralar siyahi ve Yahudi erkek arkadaşımla evlenmeden zina yapma peşindeyiz. Kendisi ayrıca kürtaj kliniğinde çalışıyor.
Enjoying the silence?
Sükunetten zevk alıyor musun?
Just enjoying the view.
- Manzaranın tadını çıkarıyorum.
Enjoying a very busy social life in Chicago.
Şikago'da yoğun bir sosyal yaşamın tadını çıkarıyorlar.
Well, I'm enjoying her company.
Arkadaşlığı hoşuma gidiyor.
Do you think, they're actually, enjoying it?
Gerçekten hoşlarına gittiğini düşünüyor musun?
You ought to try enjoying something before you die.
Ölmeden önce bir şeyden keyif almayı denemelisin.
How are you enjoying the fight tonight?
Bu geceki maç hoşunuza gidiyor mu?
For the first time in weeks, I'm enjoying myself.
Üç haftadır ilk defa ciddi olarak tadını çıkarıyorum.
It's not like I'm enjoying this.
Bu durumdan keyif almıyorum.
Enjoying the evening?
Gecenin tadını mı çıkaracaksın?
How are you enjoying civilian life?
Sivil hayat nasıl gidiyor?
Oh, I'm... I'm happy you're enjoying it.
- Beğenmene sevindim.
That's what your friends are out there working for while you're enjoying hammock time.
Sen burada hamak keyfi sürerken, arkadaşların bunun için çalışıyorlar.
You enjoying it?
Hoşuna gidiyor mu?
No, no, it's fine. You enjoying it?
- Hayır, hayır gayet iyi.
Enjoying it a lot more than I was. Yeah.
- Benden daha çok eğlendiği kesin.
She enjoying Paris?
Paris'te eğleniyor mu?
Enjoying his retirement.
Emekliliğin keyfini çıkarıyordu.
As much as I am enjoying this little...
Ne kadar zevk duysam da...
I'm enjoying your stew, Mrs. Kitteridge.
Yahniniz çok güzel olmuş, Bayan Kitteridge.
You know, I'm enjoying my life more than most people, okay?
Hayatın tadını pek çoklarından daha fazla çıkarıyorum.
I'd offer to help if I wasn't enjoying the view so much.
İzlemekten keyif almasaydım yardım teklifinde bulunabilirdim.
Enjoying the show?
Hoşuna gitti mi?
You enjoying the view, pal?
Açı hoşuna gitti mi, ahbap?
Maybe, uh, I don't know... maybe you're actually enjoying this.
Belki de cidden hoşuna gidiyordur.
- Enjoying motherhood so far? - Yes.
- Annelik iyi gidiyor mu?
You enjoying the view?
Manzara hoşuna gidiyor mu?
is Enjoying it?
Eğer parti sever misiniz?
You're enjoying this, Knut.
Bunu seviyorsun Knut.
Mindor is enjoying himself now.
Mindor kendini tatmin ediyor şu an.
And Lydia, stop enjoying this so much.
Lydia, sen de bundan bu kadar eğlenmeyi bırak.
He's enjoying himself, keeping us off-balance.
Bizi dengesizleştirerek kendini eğlendiriyor.
Now, I'm just enjoying the ride.
Şimdi sadece eğleniyorum.
You enjoying your freshman year?
Liseyi sevdin mi?
On 28th june 1914 Europe was enjoying a prosperous peace
28 Haziran 1914'te Avrupa müreffeh bir barışın tadını çıkarıyordu.
'Still hoping, not yet enjoying.
Hâlâ umuyoruz, henüz haz alamıyoruz.
Look, I'm enjoying all of this.
Bakın, bütün bunlar harika.
Dimpy seems to be enjoying Renu's wedding
Dimpy anlaşıIan Renu'nun düğünü sayesinde çok eğleniyor.
If her sister hadn't eloped.. ... we would've been enjoying our honeymoon
Eğer ablası kaçmış olmasaydı şimdi balayında eğleniyor olurduk.
They are enjoying Panama?
Scott.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]