English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Fight's over

Fight's over translate Turkish

378 parallel translation
The fight's over!
Dövüş sona erdi!
alright, alright! Fight's over!
Pekala, dövüs bitti!
The fight's over, Swede.
Maç bitti İsveçli.
They'll fight over cards or rotgut whiskey but share the last drop in their canteens.
Kalitesiz viski ve iskambil için kapışırlar ama mataralarındaki son damlayı paylaşırlar.
The gong rang, the fight's over, calm down.
- Gong çaldı, dövüş bitti, sakinleş.
I'd never known Bill and Lloyd to fight as bitterly and often, and always over some business for Eve, or a move, or the way she read a speech.
Bill ve Lloyd'un bu kadar şiddetli ve sık tartıştığını hiç görmemiştim. Hep Eve'le ilgili bir mesele üzerine.. .. bir hareketi, birşeyi okuması.
Spartaco, I beg you, let's not fight over it
Spartaco, yalvarıyorum, bu yüzden kavga etmeyelim.
- Does that mean that the fight's over?
- Yani dövüş sona mı erdi?
There's no gold there to fight over.
Arabada altın falan yok.
This fight isn't only over a girl.
Bu kavga sırf bir kız yüzünden değil.
That member of the "rabble" is an American airman, who's over here to fight a war.
Ayaktakımı dediğiniz savaşmaya gelen Amerikan havacılarıdır.
- The fight's over, Brockie.
- Savaş sona erdi Brockie.
Go over there and fight.
Gidip adamı ikna etmeye çalışın.
Nowadays, every Museum and collectors all over the world fight over the works of Modigliani. Each of his paintings is worth millions.
Günümüzde, dünyanın dört bir yanındaki müzeler ve koleksiyoncular Modigliani'in, her biri milyonlar eden eserleri için birbirleriyle yarışır.
It's hard to fight and look over your shoulder at the same time, isn't it?
Geri dönüp bakarak savaşmak zor iştir, öyle değil mi?
Okay, the fight's over.
Pekala kavga bitti.
It says clearly that if big ranchers north of the Picketwire River win their fight to keep this territory in open reign, then all your truck farms and your corn, the small shopkeepers and everything, your kids'future, it will all be all over, be gone!
Burada, Picketwire Nehri'nin kuzeyindeki büyük çiftçilerin bu bölgeyi açık rejimde tutma mücadeleleri başarıya ulaşırsa tüm sebze çiftliklerinizin, mısırınızın, küçük dükkanların, her şeyin, çocuklarınızın geleceğinin sona ereceği açıkça yazılı!
It's useless to fight over something so easy to get.
Kolayca çözülecek bir şey kavga etmek gereksiz.
The fight's over.
Kavga sona erdi.
I'm not going to fight, and I refuse to turn over my rights at the ford.
Dövüşmeyeceğim, nehrin sığ tarafındaki hakları vermeyi de reddediyorum.
He wants to draw us into a fight in order to take over at the ford.
Bizi bir savaşa çekmek ve sonra nehrin sığ tarafındaki hakları ele geçirmek istiyor.
But, after the fight was over, we came to terms.
Ancak, kavga bittikten sonra sıra şartlara geldi.
In God's name, did we fight this war that the politicians should take over behind our backs? !
Tanrı aşkına, bu savaşı politikacılar bizden habersiz başa geçsin diye mi yaptık?
Your fight's over here.
Kavgan burada bitti.
- Good, we can fight over her.
- Güzel, onun için kapışırız.
Now, you know there's no sure way for us to fight a fire... in anything over the seventh floor, but you guys just keep buildin'em as high as you can.
7. katın üstündeki yangınla başa çıkmak için iyi bir yol olmadığını biliyorsun ama sizler her zaman fazla kadar kat çıkarsınız.
Well, I remember this night with my dad driving over there to the Shoebridge's all alone, and then getting in a big fight with Ma, because he'd come home at 4 : 00 a.m., and he wouldn't tell her what he was doing or something.
Şey, babam tek başına Shoebridge'lere gitmişti. Sonra da eve sabahın 4'ünde geldiği için annemle büyük bir kavga etmişti. Babam da anneme hiçbir şey anlatmamıştı.
It looks like it's all over but I'm not going down without a fight.
Her şey bitmiş gibi gözüküyor ama dövüşmeden teslim olmayacağım.
That's what I went over there to fight for.
İşte ben bu yüzden savaştım.
Fight over it.
Kapışın bakalım.
- Fight ain't over till he's down.
- O yere serilmeden kavga gitmez.
The fight's over.
Dövüş çoktan bitti.
How can anyone fight over coffee?
İnsan nasıl olur da kahve için tartışır?
In tomorrow's fight I'll fight with my life winning takes precedence over everything so that justice could be done and the Wudang name be glorified.
kazanan her şeyi alacak Lütfen adalet yerini bulsun... Wudang'ın adı Onurlansın!
Once the baby's born we'll fight over boy names or girl names.
Bebek doğduğunda, erkek isimleri ve kız isimlerinden tartışacağız.
There's no need to fight over me.
Benimle savaşmaya hiç gerek yok.
They fight over me all the time.
Hep benim için çatışıyorlar.
Oh, Dallben. I was just thinking. What if the war's over, and I never had a chance to fight?
Dallben, düşünüyorum da savaş biterse ve ben savaşma şansı bulamazsam?
Lenny, the rumor's all over school that you're gonna fight Fred Gallo.
Lenny, Fred Gallo ile kavga edeceğin söylentisi bütün okula yayılmış.
That's gotta hurt. - This fight is over!
Sonuncusu Peabody'e aday gösterildi, o da her neyse.
Fight's over.
Dövüş sona erdi!
- They came over started up the fight.
Gelip karısına hakaret edip kavga çıkardılar.
There's a fight over at the morgue.
Morgda kavga varmış.
Twenty bucks for a fight that's over in two rounds.
20 papellik dövüş, iki raunt içinde bitti.
A fight's about to start over there!
- Aşağıda bir kavga başlamış!
I'm cutting the cable when the fight's over.
Maç bitince kabloluyu keseceğim.
Yeah, he started him a fight in Smokeys over at the Sabin Pass.
Sabin geçidinin üstündeki Smokeys'de bir kavgaya karışmış.
A fight's about to start over there! A fight?
Şurada bir kavga başlamak üzere.
There's a fight over there.
- Gidip bakalım, kavga çıkmış!
Fight's over.
Dövüş bitti.
We took the records over to Ron's, and he tried to screw us... -... and then we got in a fight.
Plakları Ron'un dükkâna götürdük, bizi kazıklamaya çalıştı sonra da kavga çıktı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]