Over here translate Turkish
36,798 parallel translation
Over here!
Bu tarafa!
Come over here.
Buraya gel.
Let's look over here.
Şuraya bir bakalım.
I need some help over here!
Yardım edin!
Take over here.
Burayla sen ilgilen.
Get your ass over here.
Buraya dön.
I got something over here!
Burada bir şey buldum!
I'll go over here.
Buraya gideceğim.
You guys just keep trying over here.
Siz sadece denemeye devam edin.
Tyler, get over here and tie him up.
Tyler, buraya gelip onu bağla.
Get back over here.
Buraya geri dönün.
Get over here!
Buraya gel!
Hey, we got a first aid kit or something over here?
Burada ilkyardim çantasi falan var mi?
Over here! Help us!
Buradayız!
Just put the shovels over here and run.
Hemen kürekleri koyup kaçalım.
I need backup over here.
Burada yardıma ihtiyacım var.
Are you gonna help me figure out this door over here, or what?
Kapıyı açmama yardım edecek misin?
Rapunzel, get over here!
Rapunzel, gel!
Come over here!
Buraya gel.
Let's ask over here "
Buraya soralım.
Here, let's plug the anti-griddle in over here, okay?
Dondurucuyu şu prize takalım.
But I think you should get over here.
Ama buraya gelsen iyi olur.
Bublé over here says he's gonna be a singer.
* Buble bunu söylerdi. Ve şimdi O bir şarkıcı
Can we get some help over here?
Yardım edebilir misiniz acaba?
He's coming over here.
Buraya doğru geliyor.
- This is gonna be problematic. - Did the car fall over here?
Araba devrildi mi?
Wait, so no one cares a freak over here had this huge bang bag?
Ne yani, şu an kimse şu ucubenin bir çanta dolusu aleti olmasını umursamıyor mu?
Snow, over here.
Pamuk, buraya gel.
Over here.
Buraya gel.
There! Come over here!
Buraya gelin!
He paid for me to be over here, he's paying for this hotel, for my lawyer.
Burada olmam için para ödedi, bu otelin parasını, avukatımın parasını o verdi.
And she told me that only an "eejit" calls it "takeout" over here.
Ve bana burada sadece salakların, "paket yaptırmak" dediğini söyledi.
'Cause you're gonna find out that I... screwed my best friend's boyfriend in high school, I... was arrested for stealing some nail polish a couple of years ago. And part of the reason I came over here was because...
Çünkü, lisedeyken en yakın arkadaşımın sevgilisi ile yattığımı birkaç yıl önce, birkaç tane tırnak cilası çaldığımı ve burada olmamın sebebinin, üniversitedeki derslerimden kalmam olduğunu bulacaksınız.
I'm kind of fainting over here.
Fenalık geçiriyorum burada.
Either you give me a tip, or you tell me what this is all about on the wall over here, all right?
Ya bana ipucu verirsin ya da duvardaki bu şeyin ne olduğunu söylersin.
You can pull over here.
Kenara çekebilirsin.
One of our gauges is acting up over here, probably nothing, but, we've begun a slow turn.
Kalibrelerimizden biri arıza çıkarıyor muhtemelen bir sorun değil ama yavaş bir dönüşe başladık.
- Over here.
- Buradayım.
Over here, Marcy.
Gel buraya Marcy.
Yeah, and now you've had to come over here and tell me that, it makes me feel even more different.
Evet, buraya geldin ve bunu bana söylüyorsun bu beni daha da farklıymışım gibi hissettiriyor.
Hey, that guy's looking over here.
Şu adam buraya bakıyor.
Hey, come have a look over here.
Hey, buraya bir bak.
On the way here, I told him over and over not to spend that money recklessly.
Fazla endişelenecek birşey yok yani.
It has grown over time, and the blue mass you see here is the tumor.
Zamanla büyüyor. Buradaki mavi kütle tümör.
I'm here with Amy. She's okay. It's over.
Amy ile beraberim, durumu iyi.
Amy : Over here!
Buraya!
If you are going to be staying here temporarily, we need to go over the rules.
Eger geçici olarak burada kalacaksaniz, kurallarin üzerinden geçmemiz gerek.
No, I literally can't see over there when I'm looking back here.
Hayır, buraya bakarken orayı göremiyorum.
If he'd rather be over there in Venice conducting one of the most beautiful women in the world instead of on the picket lines here with us, that's his loss.
Eğer burada bizimle grev hattında olmak yerine Venedik'te dünyanın en güzel kadınlarından birini yönetmeyi seçiyorsa bu onun kaybı.
You know, over the years, I've wanted to reach out to you, but I just never really... but here you are.
Aradan geçen onca yıla rağmen sana ulaşmak istedim... hiç başaramadım... şimdi buaradasın.
Well, I'm in over my head here and there are more loose ends I got to clean up, so...
Pekâlâ. Bunlar beni aşıyor ve yarım kalmış birkaç iş daha var. - Yani...
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here we 20
here's my 20
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here we 20
here's my 20