English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / For long

For long translate Turkish

31,278 parallel translation
She wasn't with us for long.
Bizimle çok uzun kalmadı.
Not for long.
Uzun süre değil.
They don't hear from him for long enough, they go looking for him, and then he tells them about us.
Ondan yeterince süre haber almazlarsa aramaya çıkarlar ve o da bizi onlara söyler.
Not for long, sir.
Bu durum uzun sürmeyecek efendim.
... go for long distance bike rides.
Çikmayi sevdigini bilirim.
Ah, not for long.
- Uzun süreliğine değil.
( SIGHS ) That won't hold them off for long.
Bu onları uzun bir süre tutmaz.
'Cause for the first time in my brief... but very long life, I had a purpose.
Zira süre olarak kısa lakin içi fazlasıyla dolu olan hayatımda ilk defa bir amacım vardı.
Thank you for making the long drive this morning.
Bu sabah uzun bir yoldan geldiğiniz için teşekkür ederim.
I mean, it's fine for today, but is this your long-term walking plan?
Yani, şimdilik tamam ama uzun vadeli yürüyüş planın bu mu?
And that deal's for how long?
- Peki anlaşma kaç yıllık?
We're talking about you trying to guilt your husband into sticking around long enough for the prenup to lapse.
Evlilik sözleşmesinin süresi bitene kadar kocanızın evli kalması için onu suçlu hissettirmeye çalışmanızdan bahsediyoruz.
Not for a long time.
Daha fazla değil.
You guys are going away for a long time.
Siz çocuklar uzun süre içerde kalacaksınız.
Governor, you should also know that your police unknowingly picked up three undercover operatives working on a long lead investigation for Homeland Security.
Sayın Vali, ayrıca bilmelisiniz ki Polisiniz bilmeden, üç tane uzun dönemli soruşturmada görev alan Ulusal Güvenlik için çalışan gizli ajanı da tutuklamış.
And she said that they had told her that you two had been dating for kind of a long time.
Annen dedi ki çocuğun ailesi sizin bir süredir bir birliktelik yaşadığınızı söylemiş.
Well, General, one day, if you become president, you can make that call. But as long as I am and one of our own is unaccounted for, we do nothing that will jeopardize their safety any further. I agreed to 12 hours.
Bakın general, eğer bir gün başkan olursanız bu kararı verebilirsiniz ama başkan ben olduğum sürece ve bizden biri açıklamadığı sürece güvenliklerini daha fazla tehlikeye atacak hiçbir şey yapmıyoruz.
He's been working behind the scenes to oust Rudy Jones for a long time.
Uzun zamandır Rudy Jones'u çıkartmak için uğraşıyormuş.
You know, it's just been a long couple days for all of us.
Son bir kaç gün hepimiz için uzun geçti.
You do realize it's been suffering for a long time?
Bunca zaman acı çekildikten sonra buna şimdi mi karar verdin?
The capital's been suffering for a long time.
Başkent çok uzun zamandır sefalet içinde
But you'll live a long, prosperous, happy life, paid for by all the treasures from the Cave of Wonders.
Harikalar Mağarasının tüm hazineleriyle beraber uzun, refah içinde mutlu bir hayat yaşayacaksın
Someone once told me that my kingdom was in pain for a very long time. - Mm-hmm.
Bir keresinde birisi bana krallığımın uzun zamandır acı içinde olduğunu söylemişti
It's been a lifelong passion of mine, and you probably didn't know but this area is very famous for tennis for a long time, and I think that tennis just offers a chance for excellence instructions of a man soul.
Hayat boyu tutkum olmuştur. Muhtemelen bilmiyorsunuz ama bu bölge tenis alanında uzun zamandır ünlü. Tenis, bence, insan ruhunu talim etmek için mükemmel bir araç sunuyor.
For days now something has been happening that we haven't seen for a long time.
Günlerdir, uzun zamandır görmediğimiz bir şey oluyor.
I've been waiting a long time for this.
Çok uzun zamandır bu anı bekliyordum.
Why does it take so long for a load to finish?
Bir makinenin bitmesi neden bu kadar uzun sürüyor?
For how long.
- Ne kadar süre?
You know what? For as long as you are breathing,
Biliyor musun, nefes aldığına göre..
So, Ms. Carlson, how long have you been selling pot for a living?
Bayan Carlson, ne zamandır ot satıyorsunuz?
Oh, I've been wanting to say that for so long.
Bunu söylemek için çok uzun zamandır bekliyordum.
And, Happy Quinn, do you take this man to have and to hold, for better or worse, richer or poorer, in sickness and health, for as long as you both shall live?
Ve Happy Quinn, bu adamı iyi günde ve kötü günde varlıkta ve yoklukta hastalıkta ve sağlıkta, ölüm sizi ayırana kadar kocalığa kabul ediyor musun?
This could hurt a lot of people for a long time, so you stay here and you stay hidden.
Bu şey birçok inana uzun bir süre zarar verebilir o yüzden burada kal ve gizlen.
Something we've been, uh, waiting for, preparing for, for a very long time.
Bir şey için bekliyorduk, çok uzun zamandan beri hazırlanıyorduk.
It was the last time... for a really long time.
Son görüşündü zaten... çok uzun zamandır yoktun.
I wanted the son of a bitch dead for a long time, but... family is family.
Orospu evladının uzun süredir ölmesini istiyorum ama aile ailedir.
And in other news, local voting precincts are reporting long lines as the public shows up in record numbers to cast their votes for this 2016...
Diğer yandan, yerel oylama mahallerinden 2016 seçimlerine rekor sayıda katılım gösteren halkın oluşturduğu uzun kuyruklar bildiriliyor...
I've dreamt of this moment for so long, Snow White.
O kadar uzun zamandır bu anın hayalini kuruyorum ki, Pamuk Prenses.
Suicide watch. For how long?
İntihar kontrol zamanları ne kadar sürdü?
- We've known each other for so long.
- Uzun zamandir tanisiyoruz.
I have struggled with these questions for a long time.
Uzun zaman bu sorularla boğuştum.
or losing weight people take two approaches that don't work for the long term.
Diyet ya da kilo verme konusunda uzun vadede işe yaramayan iki yaklaşım benimseniyor.
If you always put something in front of them and let them consume it'll only work for so long.
Her şeyi önlerine hazır koyup o bilgiyi tüketmelerini sağlarsanız bu pek kalıcı olmaz.
Plenty, as long as you head straight for the exit.
Çıkışa doğru yöneldiğin sürece fazla.
You know, they... we were close for a long time.
Biliyorsun, birbirimize uzun bir süre yakındık.
I'm fine keeping Jimmy in the background for as long as you want.
Siz istediğiniz sürece Jimmy'yi arka planda tutabilirim.
Boyle's wanted it for a very long time.
Boyle bunu uzun zamandır istiyordu.
You know, we've been tracking you for a long time.
Uzun zamandır izini sürüyorduk.
I know how important it is to stop Flynn, but God knows how long it's gonna take, and I am in for all of it,
Flynn'i durdurmanın önemini anlıyorum. Ama Tanrı biliyor ne kadar sürerse sürsün durduracağım ama şartlarım var.
Shh, we have both waited a long, long time for this.
- Ben... - İkimiz de çok uzun zamandır bunu bekliyorduk.
Whatever. Just as long as they have the same affinity for the E. Coli as Nora's natural antibodies.
E. coli için Nora'nın doğal antikorlarına benzer etki versinler yeter.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]