Long time no see translate Turkish
1,139 parallel translation
Master Liu Hung, long time no see.
Usta Liu Hung, uzun zamandır görünmediniz.
- Long time no see.
- Uzun zamandır görüşmedik.
Long time no see...
Görüşmeyeli uzun zaman oldu...
Long time no see!
Görüşmeyeli uzun zaman oldu. "... geceleri kimseyi görmediğinde. "
Long time no see.
Morgan!
- Long time no see.
- Görüşmeyeli uzun zaman oldu.
Long time no see. - Brian.
Uzun zamandır seni görmemiştim.
Old man Onjichama-onbachama, long time no see.
Selam, bayım. Bu bir lanet. Lanet!
Long time no see.
Uzun zamandır görüşmemiştik.
Long time no see.
Uzun zamandır görüşmedik.
What do you say, Stu? Long time no see, huh?
Ne diyorsun, Stu, Görüşmeyeli çok oldu değil mi ha?
Long time no see.
- Görüşmeyeli uzun zaman oldu.
Long time no see.
Uzun zamandır görüşemiyoruz.
Yeah, long time no see, Gil.
Uzun zamandır görüşmedik, Gil.
- Long time no see!
- Görüşmeyeli çok oldu!
Long time no see.
- Görüşmeyeli uzun zaman oldu. - Evet.
Long time no see.
- Ne zamandır görüşmüyorduk.
Long time no see, Dear Ken.
Görüşmeyeli uzun zaman oldu sevgili Ken.
Hey, Lobo long time no see.
Lobo epeydir görüşmedik.
Long time no see.
Uzun zamandır görmedim.
Long time no see.
Görüşmeyeli uzun zaman oldu.
Long time no see
Ne zamandır görmüyorduk.
Long time no see
Uzun zamandır görüşemedik.
Long time no see.
- Uzun zaman oldu.
Long time no see
Epeydir görüşmedik.
Long time no see, Sada.
Görüşmeyeli epey oldu, Sada.
Yeah! Long time no see.
Evet, uzun zaman oldu.
Long time no see.
Uzun zamandır yoktunuz.
Mackie, long time no see.
Mackie, uzun zaman oldu.
Oh, long time no see.
Uzun zamandır görüşmedik.
Hey, long time no see.
Uzun zamandır görüşmüyoruz.
Gemayel. Long time no see.
Uzun zaman oldu.
Long time no see.
Uzun zamandır görüşmüyorduk.
Nice to see you, Mr Bené! Long time no see!
Sizi gördüğüme sevindim Bay Bené!
Long time no see.
- Hey Neco dostum. - Hey bu ne güzel bir şapka.
Every passenger, long time no see!
görüşmeyeli uzun zaman oldu!
Long time no see, Tetsuro.
Tetsuro.
H-Hey... long time no see...
H-Hey... görmeyeli nassın...
Long time no see, Kenji...
Görüşmeyeli uzun zaman oldu, Kenji...
Long time no see, Mr. Chattarowski.
Epeydir görüşmedik, Bay Chattarowski.
Long time no see!
Görüşmeyeli çok oldu!
Jeffy, long time no see, huh? Yeah.
Düşündüğümü söyleyemem.
- Long time no see. - What's up?
- Uzun zaman oldu.
- Long time, no see.
- Görüşmeyeli uzun zaman oldu.
Long time, no see.
Görüşmeyeli uzun zaman oldu.
Long time, no see.
Görüşmeyeli çok oldu.
- John, long time, no see.
John, uzun zaman olmuştu.
Teddy Padilac, long time, no see.
Teddy Padilac, uzun zamandır görüşmedik.
Long time, no see!
Görüşmeyeli çok olmuştu!
No, not "already." She's going to be on my mind... for a long time, you see.
Hayır, "şimdiden" değil. Daha uzun bir süre aklımdan çıkmayacak aslında.
Long time, no see, Renee.
Görüşmeyeli uzun zaman oldu Renee.
long time 721
long time ago 200
no see 133
long island 52
long live the king 168
long live the queen 48
long night 48
long hair 55
long may she reign 18
long legs 25
long time ago 200
no see 133
long island 52
long live the king 168
long live the queen 48
long night 48
long hair 55
long may she reign 18
long legs 25
long live the emperor 20
long john 18
long hours 24
long story short 168
long live 36
long live liberty 21
long day 136
long life 29
long gone 44
long way 22
long john 18
long hours 24
long story short 168
long live 36
long live liberty 21
long day 136
long life 29
long gone 44
long way 22
long overdue 19
long enough 113
long shot 24
long distance 42
long way from home 17
long before 16
long ago 228
long term 23
long years 26
long story 372
long enough 113
long shot 24
long distance 42
long way from home 17
long before 16
long ago 228
long term 23
long years 26
long story 372