English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Long life

Long life translate Turkish

2,389 parallel translation
Oh, the long life of Vincent Van Gogh.
Vincent Van Gogh'un uzun yaşamı.
I wish them happiness and a long life, that's all that matters.
Mutlu olsunlar, uzun ömürlü olsunlar da önemli olan o.
They're trying to offer you a life. A whole long life.
Sana hayatını yaşama şansı sunuyorlar... hem de uzun bir süre
I know it's hard, but he had a good, long life.
Zor olduğunu biliyorum, ama güzel ve uzun bir hayatı oldu.
Ted? No, he's got a long life ahead of him.
Hayır, önünde koca bir hayat uzanıyor.
If you're lucky, you have a good long life ahead of you.
En çok 60-70 yıllık bir ömür.
So I bought that and when it didn't work, they said I should've bought the extra long life battery re-charger.
Ben de aldım ama alet çalışmadı. Onlar daha uzun ömürlü pil için şarj cihazı alabileceğimi söylediler.
Made a choice a long time ago That iwould be gilbert blood That brought her back to life.
Uzun zaman önce onu hayata döndürecek olan Gilbert kanı seçimini yaptı.
So long as I had mandy, My life had meaning.
Mandy olduğu sürece yine de hayatımın bir anlamı vardı.
Which is why I want you to live a long and happy life
Bu nedenle uzun ve mutlu bir hayatın olsun istiyorum.
- A person can live a long, healthy life these days.
Uzun ve sağlıklı bir yaşam çok mümkün.
Well, to keep them out of your personal life for as long as humanly possible, which isn't going to be easy.
Şartlar el verdiğince onları özel hayatına karıştırmayacaksın. Bu pek kolay olmayacak gerçi.
And it's been eating away at your life for a long time now.
Ve çok uzun bir zamandır hayatını yiyip bitiriyordu.
Well, at long last, you get to see what life is like on the other side of the bars. Your brother was guilty, Shane ;
Şey, parmaklıkların arkasında uzun bir zaman geçirmek ne demekmiş öğreneceksin.
They've been in your life a long time.
Uzun zamandır hayatındalar sonuçta.
I know that it's a long shot, but isn't saving your life Worth gambling on a long shot?
Evet uzak bir ihtimal, ama uzun vadede kurtulabilecek olman bu riske girmeye değmez mi?
And life is long.
Ama hayat uzun.
I want a long... happy, boring life.
Uzun... mutlu, sıkıcı bir ömür.
And as long as he's in your life, you're never gonna be happy.
O senin hayatında olduğu sürece asla mutlu olamayacaksın.
Lois, those responsibilities controlled my life way too long.
Lois, o sorumluluklar hayatımı uzun zaman kontrol etti.
Long ago, life there was ideal.
Uzun zaman önce, yaşam şartları normaldi.
And she's just been my life for so long, and it's just emptiness.
O kadar uzun zamandır hayatımda ki şimdi bomboş geliyor.
Because it's been stable enough for long enough for life to evolve into such magnificent complexity.
Çünkü yaşamın muhteşem komplekse evrilmesine yetecek kadar uzun ve istikrarlı.
What they don't think of is you working long hours late into the night, giving up any semblance of a life.
Bak, Jack suçlu hissetmeni istemem. Yani kim olduğumu biliyorum.
That should keep Serena out long enough for us to make her life hell.
Bu Serena'yı hayatını cehenneme çevirmeye yetecek kadar uzakta tumalı.
Cell phones have been a very important part of my life long before you and I did anything crazy and impulsive.
Cep telefonu, çılgınca ve etkileyici birşeyler yapmadan uzun süre öncesinde de benim hayatımdaydı.
I can't tell you what Andy was feeling in the final moments of his life but I do know he didn't suffer long.
Andy'nin son anlarında neler hissettiğini bilemem ama çok acı çekmediğini söyleyebilirim.
And the great part is, he is gonna live a long, sad life, knowing that he lost his only chance at happiness.
İşin iyi olan kısmıysa, mutluluk için olan tek şansını kaybettiğini bilerek uzun ve üzücü bir yaşantı sürecek olması.
Maybe one day we'll find some other planet that's capable of sustaining life, that has evolved people over a long period of time, that are also looking up at the stars wondering : is there anybody else out there ; are we the only ones?
Belkide bir gün diğer gezegenlerde süregelen bir hayat bulabiliriz uzun bir zamansürecinde insandan evrimleşmiş bir yaşam, yıldızlara bakıp Orada dışarda... kimse var mı, evrende yanlızmıyız diye merak eden bir yaşam?
You may find this hard to believe, but not too long ago, my life was parties, women, and cash...
Buna inanmakta güçlük çekebilirsin ama yakın bir zamana kadar hayatım karı kız, para ve partilerden ibaretti.
I know i've been out of your life a long time, honey.
Biliyorum, uzun zamandır yanında değilim tatlım.
This just... Consumed my life for so long.
Hayatımın büyük bir kısmını bunlarla geçirdim.
" Yours as long as life endures
Dünya döndükçe kalbim sizinle olacak.
'Cause whatever he's done... cut him out of my life a long time ago.
Onu yaptığı şey yüzünden, uzun zaman önce hayatımdan kesip attım
But if you ask me, in this life, you get pushed around just about as long as you don't push back.
Ama bana sorarsan, bu hayatta karşı çıkmadığın sürece sürekli itilip kakılırsın.
What? I've been doing this long enough to know that the guy with no life will get the job done.
Bu işi, hayatı olmayan adamların iş bitirici olduklarını öğrenecek kadar uzun zamandır yapıyorum.
That would be the end Of the 5 billion-year-long story of life on earth.
İşte bu, Dünya üzerindeki 5 milyar yıllık yaşamın sonu demek olurdu.
At this point, the earth will be An unrecognizable ball of molten rock, All life having long since perished.
Bu noktada, Dünya tanınmayacak yuvarlak bir kaya parçasına dönüşecek ve üzerindeki tüm yaşam yok olacaktır.
Unless we could extend human life spans To long enough to make such massive journeys.
Tabii bizler insan ömrünün süresini böylesine uzun bir yolculuğa yetecek kadar yükseltemezsek.
Not everything is meant to have a long shelf life.
Her şey sonsuza kadar sürmek zorunda değil.
According to Darwin, life was one long struggle for survival.
Darwin'e göre yaşam, hayatta kalmaya yönelik uzun bir mücadeleydi.
Across the ancient world, there were long-running arguments about what constitutes life.
Yaşamı neyin oluşturduğuna dair antik dünyada uzun süren tartışmalar yapılırdı.
Scientists studying the origin of life have long believed that RNA might be the precursor of DNA, a simpler carrier of life's genetic code.
Bilim insanları uzun zamandır yaşamın kökeni için çalışıyorlar RNA'nın belki de DNA'nın habercisi olabileceğine inanıyorlar yaşamın genetik kodunun basit bir taşıyıcısı
As a very old friend of mine once took a very long time to explain, life isn't fair.
Çok eski bir arkadaşımın açıklamak için çok uzun zaman uğraştığı gibi,... hayat adil değildir.
Sometimes I want to live a long, luxurious life, and sometimes I just want to die.
Sonsuza dek yaşamayı umut ederken, her gün ölmeyi diliyorum.
Cos the Doctor showed me such a remarkable life, and when he went, it just took me a long while to get over it.
Çünkü Doktor bana olağanüstü bir hayat gösterdi ve gittiğinde bunu aşmam bayağı uzun zaman aldı.
- A long active sex life.
- Uzun ve aktif bir seks hayatı.
I plan on making your life hell for a very long time.
Hayatını daha uzun bir süre cehenneme çevirmeye niyetliyim.
I wish you a long, happy life together.
Sizlere uzun ve mutlu bir ömür diliyorum.
Life is long,
Hayat uzundur,
Honey, seeing you and j.J. Save a life yesterday, I felt something I haven't in a long time... useless.
Hayatım, seni ve JJ'i dün bir hayat kurtarırken görünce uzundur hissetmediğim bir his belirdi içimde :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]