Forget about it translate Turkish

- Forget about it. Stop it.

Pekâlâ, sallayın gitsin!

So just forget about it.

Unut gitsin. - Pekala.

Forget about it.

Boş ver.

Yeah, but if you back me up, it will be a non-event. Forget about it, pal.

Evet ama bana destek çıkarsan hiçbir sorun çıkmayacak.

Hoyt, forget about it.

Hoyt, unut gitsin.

Forget about it.

Unut artık.

Forget about it, Sam, come on.

Unut onu Sam. Hadi.

Forget about it.

Unut onları.

Forget about it.

- Payın mı?

I can't forget about it.

- Unut gitsin. Unutamam.

Just--forget about it, dude.

Boşver, dostum.

And Mesa doesn't have homecoming, so just forget about it.

Ve Mesa'dan gidiş-geliş yaparım. Yani bunu unutalım.

Forget about it.

Unut gitsin.

You can't just push a girl off a roof, Walk away and forget about it.

Bir kızı çatıdan itip, oradan kaçarak olanları öylece unutamazsın.

I'm not the kind of guy who rolls over on his own people, so you can forget about it.

Ben arkadaşlarını satan o tiplerden değilim.

- Forget about it.

Boşver. Vermem.

- Yeah, and you look 100 years old, so forget about it.

Evet, sen de 100 yaşında görünüyorsun. Bu yüzden unut gitsin.

- Forget about it.

- Unut gitsin.

Just forget about it.

Unut gitsin.

Forget about it. He's always like that.

O her zaman böyle.

I don't want you to forget about it or pretend it never happened.

Senin de unutmanı ya da yaşanmamış gibi davranmanı istemiyorum.

We're gonna forget about it.

- Yürü hadi. Parti yapıyoruz.

If you had something horrible happen to you, could you just forget about it and move on?

Başına çok kötü bir şey gelseydi onu unutup hayatına devam edebilir miydin?

Forget about it!

Lafa gerek var mı?

Just forget about it.

Unut gitsin artık.

Forget about it ; at least she was smart enough to stay out of trouble.

Boş ver. Hiç olmazsa o beladan uzak duracak kadar akıllıymış.

Forget about it.

Unutalım gitsin.

I can forget about it.

Unutabilirim.

I didn't forget about it.

Yok yani unutmuş değilim, çok samimi söylüyorum ya.

Forget about it. Just do your military service.

Ya oğlum bırak git yap askerliğini ya.

- Forget about it.

- Ya boş ver.

Let's just forget about it.

Unutalım gitsin!

Whatever ideas you had about touching scenes of father and son, forget about it.

Baba oğul tarzında düşlediğin o dokunaklı sahnelerden varsa kafanda, unut hepsini.

I just want you to forget about it, please.

Unutmanı istiyorum, lütfen.

You know what? Forget about it, okay?

Neyse tamam unutalım gitsin, tamam mı?

I had to ask him questions about it, going over the details again and again, forcing him to relive it, when all he wanted to do was forget.

Defalarca ayrıntılar üzerinden geçtik. Tek yapmak istediği unutmakken ona o anları tekrar tekrar yaşattım.

Forget about it.

Boş versene.

Well, it's also a convenient way for you to forget about what happened.

Evet, belki şu anda neler olduğunu unutmak için en uygun yol bu olabilir senin için.

Forget about it...

Boşver.

Forget it. It's not worth getting wound up about.

Kafaya takmaya değmez.

I went away to throw myself into work, because I thought it might help me forget about Marshall being gone.

Kendimi işime verdim çünkü Marshall'ın olmayışını unutmak istedim.

You know, please forget I told you about it.

Lütfen, bu konuştuklarımızı unut.

It's time for you to go home, take a shower, get in your tux, and forget about this for a while, man.

Saat eve gidip, duş alıp, smokin giyme saati. Bir süre unut bunu adamım.

Just forget it about it, Adam.

Evet, boş ver bunları Adam.

- Thanks for the tea. - Forget all about it.

Çay için sağol birşey değil.

It was one makeout session, it's over, forget about him.

Bir anlık bir arzuydu, geçti gitti. Unut onu.

Yeah, well, it's different. I can't forget about Cate.

Bu durum farklı.

No, forget about it.

Hayır, gerek yok.

It's great. You know, I forget about milk.

Sütü unutmuştum.

Forget it about you when you do not want to pretend

'Berdugo ng panahon'yu hiç unutmayacagim!

Let's just forget about it.

Ne yapalım!