Green tea translate Turkish
243 parallel translation
Have some green tea
Yeşilçay?
It's green tea.
Evet, yeşil çay.
The green tea ice cream goes great with lobster sauce.
Yeşil çay dondurması, ıstakoz sosuyla iyi gidiyor.
Rice, raisins, carrots, steamed, not boiled and green tea.
Pilav, kuru üzüm, havuç. Tütsülenmiş ama haşlanmamış. Bir de yeşil çay.
I prefer tea. Really strong green tea.
Şöyle gerçekten koyu bir yeşil çay.
Forty-five minutes and three animal positions later... Samantha and Siddhartha were sipping green tea... at a nearby health food restaurant.
45 dakika ve üç hayvan pozisyonundan sonra Samantha ve Siddhartha sağlıklı yemekler restaurantında yeşil çaylarını içiyorlardı.
Just green tea and sweets...
- Yeşil çay ve kurabiye.
This place is known for its green tea infusions.
Demlenmiş bitki çayları muhteşemdir.
Green tea, hot.
Yeşil çay. Sıcak.
AII right, who ordered the green tea?
Pekala, kim yeşil çay istemişti?
- I only drink organic green tea.
- Sadece organik yeşil çay içerim.
Green tea.
Yeşil çay.
Does that mean anything to you? Green tea?
Bunun bir anlamı var mı, yeşil çay?
Green tea tasting at the Asia Society, remember?
Asya topluluğunda yeşil çay gecesi, hatırladın mı?
Green tea. - That's hot.
Yeşil çay.
There'll be a pot of green tea in the office every morning.
Ofiste her sabah bir demlik çayınız olacak.
You put in your fruit tea in my green tea.
Yeşil çayımın içine kendi meyve çayını koymuşsun.
You had green tea?
Yeşil çay mı yapmıştın?
Looks like grass, lieutennant. Looks like green tea to me.
Çim gibi lieutennant'a benziyor Yesil cay gibi görünüyor.
And we've got rice crackers mikans and green tea.
Ayrıca pirinç bisküvileri portakal yeşil çay var.
I'm going to buy the New York Times, since you don't have it delivered. Then I'm going to have a green tea and a muffin and then look for a sweater set. This afternoon, if I'm so obligated, I'm going to collect someone's soul.
Evine getirtmediğin için gazete almaya dışarı çıkacağım sonra köşedeki kafede çay içip poğaça yiyeceğim sonra kazaklara bakacağım akşama doğru da eğer zorunda kalırsam ölmeden önce birinin ruhunu alacağım ve bunları yaparken güzel görünürsem iyi bir iş çıkarmış olacağım.
- No, make that a green tea. It's good for you.
Hayır, yeşil çay olsun.
Green Tea.
Yeşil çay.
There's some green tea ice cream
Buzlu yeşil çay var.
Try some green tea ice cream
Biraz buzlu yeşil çay denesen.
Hot-dog, tea with milk, green tea ice cream...
Sosisli sandviç, sütlü çay, buzlu yeşil çay...
Hot-dog, tea with milk, green tea ice cream... and Water
Sosisli sandviç, sütlü çay, buzlu yeşil çay... ve su.
Fried dumplings, shaved ice with green tea syrup, rice omelets
Kızarmış köfte,.. ... buzlu yeşil çay şurubu,.. ... pilav.
I know that now is the time to suffer for my art, but I was so broke by the end of the year that I had to dip into Paris'green tea stash, which backfired on so many levels, I can't even tell you.
Şimdi sanatım için acı çekme zamanım olduğunu biliyorum. Ama yıl sonuna doğru o kadar çulsuz kaldım ki Paris'in yeşil çay zulasına dalmak zorunda kaldım.
I drank too much green tea and I kept having to get up to pee.
Çok fazla yeşil çay içtim. Sürekli işemek için kalkmam gerekti.
Coffee or green tea?
- Kahve mi, yesil cay mi?
They told me he likes green tea.
Bana yeşil çay devdiğini söylediler.
All I have is green tea, is that all right?
Evde sadece yeşil çay kalmış bir mahsuru var mı?
You want some green tea?
Yeşil çay içer misin?
Excuse me, we need a green tea!
Afedersiniz, yeşil çay istiyoruz!
Can I get a green tea, please?
Yeşil çay alabilir miyim lütfen?
Hey, Max, hey, they didn't have any green tea, but I got you some jasmine.
Selam, Max, hey, Hiç yeşil çayları yoktu, ama sana yasemin aldım
But I get sinus infections, and sinus infections can be cured by making your tea from green tea leaf stems...
- Doğru. Ama sık sık sinüsüm azıyor ve sinüs tedevasi içinde en iyisi..... yeşil çay tohumundan çay demleyip..
Green tea? What's that, Mr. T's Irish brother?
Yeşil çay, nedir bu?
Quote from the Lemon Zinger Green Tea box, you might remember.
Lemon Zinger yeşil çay kutusundan alıntıdır, hatırlayabilirsin.
- Do you have any green tea?
- Yeşil çayınız var mı?
Here you are, green tea, you fucking...
Geldin demek, yeşil çay, seni kahrolası...
Green tea, organic juice?
Yeşil çay veya organik meyve suyu?
I brought your favorite green-tea cake.
Sevdiğin yeşil çaylı keki yaptım.
Miss Green, could I put a little something stronger in this tea?
Bayan Green, bu çaya biraz daha güçlü bir şey koyabilir miyim?
Dear Abdullah, I did not understand what kind of tea - black or green?
Sevgili Abdullah, benim çay ne tür olacak, siyah ya da yeşil anladınız mı?
Just a green salad and a glass of iced tea.
Sadece mevsim salatası ve buzlu çay.
- How about bringing me my green salad and my iced tea?
- Salatamla çayımı getirmeye ne dersin?
It's porterhouse steak, mashed... no... creamed potatoes, green peas, iced tea and ice cream.
Biftek, püre- - hayır- - kremalı patates taze bezelye, buzlu çay, ve dondurma.
- It's green tea.
- Bu ne?
I will stock any sort of tea except the green kind.
Yeşil çay hariç her çeşit çaydan bulunduracağım.
teasing 24
tea time 16
teacher's pet 22
teacher conference 29
teach me 88
teach him a lesson 24
team leader 68
team captain 16
team one 35
team effort 18
tea time 16
teacher's pet 22
teacher conference 29
teach me 88
teach him a lesson 24
team leader 68
team captain 16
team one 35
team effort 18
tear it up 38
teamwork 87
team two 31
tear it down 20
tea's ready 17
teau 40
tear gas 28
teal'c 528
tearfully 27
teachet 18
teamwork 87
team two 31
tear it down 20
tea's ready 17
teau 40
tear gas 28
teal'c 528
tearfully 27
teachet 18