English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / He'll kill me

He'll kill me translate Turkish

476 parallel translation
He'll come back and kill me, sir!
Geri dönüp beni öldürür, efendim!
He'll kill you, kill you all, and then take the keys and come to me.
Hepinizi öldürecek, sonra da anahtarları alıp bana gelecek.
He won't hit me. If you die, Antonio, I'll kill myself.
Ölürsen Antonio, kendimi öldürürüm.
He'll kill me.
Beni öldürecek.
He'll kill me.
Öldürecek.
He'll kill me!
Beni öldürecek!
If you don't open the gate, he'll kill me.
Kapýyý açmazsan beni öldürecek.
Warden, please, he'll kill me.
Müdür, yalvarýrým, beni öldürecek.
He'll come back and kill me!
Geri dönüp beni öldürecek!
- He'll probably want to kill you! - He'll thank me.
- Büyük olasılıkla seni öldürmek isteyecek.
If he killed George, he'll kill me, too. He'll get even for what I said at the trial.
George'u öldürdüyse, mahkemede söylediklerim yüzünden beni de öldürür.
If Parry finds me, he'll kill me.
Parry beni bulursa öldürür.
- That's why he'll kill me!
- Beni de bu yüzden öldürecek! Nefret!
If he tries to stop me, I'll kill him.
Eğer bana engel olmaya kalkışırsa onu öldürürüm.
He won't quit till he's got me and he'll kill you both to do it.
Onlar beni öldürmek için buradalar. Sizi de öldürebilirler.
I ain't never going back there, he'll kill me.
Oraya asla geri dönmeyeceğim. Beni öldürebilir.
He'd say, "Give me the money, you can have her, then I'll kill you."
Derdi ki ; parayı verirsen onu alabilirsin ama sonra seni öldürürüm.
He'll kill me.
Beni öldürür.
He'll find a way to kill me, even if it's on the witness stand.
Tanık kürsüsünde olsa bile beni öldürmenin bir yolunu bulur o.
He'll kill me tonight with all your uniforms around.
Onu tanımıyorsun! Etrafta bütün o üniformalılar varken beni bu gece öldürtecek!
I'll get it for you. If he finds out about us, he'll kill me.
Eğer bizi öğrenirse, beni öldürür.
And if he ever finds out about me, I'll kill myself.
Ve eğer o beni öğrenirse kendimi öldürürüm.
Any man starts a shooting scrape, I'll kill, unless he kills me first.
Biri bana silah çekip öldüremezse onu öldürürüm.
"Deny me and I'll kill myself." He was always crying wolf.
"Benliğimi reddedip kendimi öldüreceğim." Her zaman yersiz telaş vardı.
He'll surprise me if he doesn't kill half the ship's company before we get to Jamaica.
Eğer biz Jamaika'ya varmadan gemidekilerin yarısı ölmezse çok şaşıracağım.
- He said if I don't give him the money he'll kill me.
- Ona parayı vermezsem beni öldüreceğini söyledi.
I'll kill that man if he lifts one finger to me, one finger.
O adam bana parmağını bile dokundursa, onu öldürürüm.
- Help, he'll kill me!
- Yardım edin beni öldürecek!
- He'll kill me!
- Beni öldürecek!
- Oh God, he'll kill me!
- Tanrım, beni öldürecek!
- He'll kill me.
- Beni öldürür.
He means business. He'll kill me.
Beni öldüreceğini söylüyor.
He'll kill me!
Öldürür beni!
He'll kill himself just to spite me.
Sırf bana inat olsun diye intihar eder.
Please! He'll kill me as it is if he finds out.
- Çok konuşursam beni öldürür.
If he ever touches me, I'll kill him!
Eğer bana dokunursa, onu öldürürüm.
Do you think he'll try to kill me again?
Sizce o beni tekrar öldürmeğe çalışır mı?
He'll kill me!
Beni öldürür!
He told me if lady ´ s Fengriffen's child dies, he ´ ll kill me.
Bana dedi ki ; eğer Leydi Fengriffen'in çocuğu ölürse beni öldürecekmiş.
But if I don't kill Beauregard first, he'll kill me.
Eğer Beauregard'ı öldürmezsem, sen beni öldürürsün.
When he finds out I've lost my power,... he'll kill me.
Güçlerimi kaybettiğimi anladığı anda... beni öldürecektir.
He'll kill me.
Öldürür beni bu halde görürse!
Do you think he'll try to kill me again?
Bunu yeniden deneyeceğini düşünüyorsanız.
If he finds out I told you, he'll kill me.
Size söylediğimi öğrenirse beni öldürür.
Then he'll find some mean way to kill me.
Sonra beni öldürmek için korkunç bir yol bulacak.
He'll come back and kill me.
Geri dönüp beni öldürür...
No, don't leave me. He'll kill me as soon as your backs are turned.
Hayır, beni bırakmayın, arkanızı döner dönmez beni öldürecek.
But he sent me here to kill you he'll also give you the chance of survival
Ama seni öldürmem için beni tuttu! Ayrıca sana yaşama şansıda veriyor!
If I get cute, he'll kill me.
Eğer savsaklarsam canıma okuyacaktı.
- He'll kill me if he has to.
- Beni öldürmek zorunda kalırsa öldürür.
Tell Jaffar I tried to kill the child, and he'll throw me out into space
Jaffar'a çocuğu öldürmeye çalıştığımı söylersen beni uzay boşluğuna atar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]